Birkaç hafta önce (tam tarihi: 15 Kasım 2018) bir gazete köşesinde çıkan yazının en son paragrafında şu satırlar yer aldı:
?2016 yılının Mart ve Nisan aylarında yazıp uyardım dinlemediniz. Bir defa daha fenersiz yakalanırsanız siz değil sadece, tüm millet perişan olacak.?
Yazıda birbiri ardına meydana gelen bazı gelişmeler sıralanıyor ve bunların ´15 Temmuz ruhunu karartmaya, Türkiye´nin birliğine kastettiği´ vurgulandıktan sonra geliyor o satırlar?
?Ne oluyoruz?? sorusunu hak eden tarzda bir uyarı bu.
Uyarıyı yapan, kendisinin de ifade ettiği gibi, 2016 yılının başlarında 15 Temmuz uğursuz darbe girişiminin hazırlığını önceden haber vermiş ve uyarılarda bulunmuş bir kalem.
Önce 2 Nisan 2016 tarihinde, ??Cemaat´in ?hususileri´ darbe için Ankara´da toplandı´ başlıklı bir yazı ile okur karşına çıkmış, orada o sıralarda kendisinden ?Cemaat´ diye söz edilen yapının ?derin adamları´ dediği tiplerinin bir ?darbe´ hazırlığı için hareketlendiğini yazmış?
Ardından (21 Nisan 2016´da) ?Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ?tar´da sayılır!´ başlıklı bir yazıyla uyarısını alarma çevirmiş ve Cemaatçilerin açık açık ?darbe´ girişimini kendi aralarında konuştuğu haberini, geçmişte yaşanmış askeri müdahalelerden örnekler de vererek aktarmış?
?Tavukta tarda sayılır´ bir Anadolu deyimiymiş?
Şu satırlar o yazıdan:
?Sanıyor musunuz ki devlet uyuyor. Hepsini takip ediyor. Emir yukarıdan geldiğinde harekete geçenler aynı zamanda kendilerini de ifşa etmiş olurlar. Devlet de onların zaten hizalanmasını beklemektedir ve büyük temizliğe başlar. Anadolu´da bir laf vardır, Tavuk TAR´da sayılır. Siz dolaşır, çalışırsınız. Sanırsınız ki devletin hiçbir şeyden haberi yok. Emir komuta ile Tar´ın, yani odunun üzerine sıralanıp hizalandığınızda öyle kolay sayılır ve avlanırsınız ki neye uğradığınızı şaşırırsınız. Devlet bazı hareketlerinizi göremeyebilir ama ortaya çıktığınız an hepinizi avlar.? (Siyahlar yazarın kendisine ait).
Aktarırken hep ?mişli geçmiş´ kipi kullanmam gafletimden. Çıktığında bu yazıları fark etmemiş, ancak 15 Temmuz uğursuz darbe girişimi ve OHAL ilanı sonrası gelişmeler yaşanınca başka birinin ikazıyla onlardan haberdar olmuştum.
O gün bugündür en dikkatle göz attığım köşelerdendir AK Parti´nin de itibar ettiği o yazarın köşesi.
?Ben demiştim, yine diyorum? dediği için yaklaşık üç haftadır kulaklarımı açık tutuyorum.
Garip bir şey oldu, ?yine benzer bir kalkışma olabilir´ alarmını veren kalem tezinde ısrarcı olmadı; hatta ikazından beş gün sonra (20 Kasım 2018) ?Geçti Bor´un pazarı? deyiminin de kullanıldığı ?ABD´nin bir kez daha hüsrana uğrayacağının? özellikle belirtildiği bir yeni yazı ile okur karşısına çıktı.
Bazı gelişmeleri önceden bilen ve bildiklerini duyuran kalem ısrarcı olmadı, ama gazetesinin yayın koordinatörü de olan bir başka kalem ?Darbeciler adım adım geliyorlar´ başlıklı yazısıyla (6 Aralık 2018) benzer bir uyarıda bulundu.
Güçlü bir yazı.
Yapılanları gördükçe aklına 28 Şubat´ın ?Karargah rahatsız´ manşeti geliyormuş yazarın ve endişesi daha da artıyormuş?
Şöyle bitiyor yazı:
?Olur, olmaz bilemem?