Tarih: 26.01.2018 11:33

Afrin ve Aslan terbiyesi

Facebook Twitter Linked-in

Duyardık. Ama neresi olduğunu bilmezdik. Afrin neredir diye. Şimdi millet olarak topyekün her anlamda dirilişimizin sembolü oldu. Daha 5 yıl önce deseniz ki El Bab, Cereablus, Mümbiç, İdlip, Türkmendağı hatta Bayırbuçak nedir? Bakardık öylece.

Suriye ve Irak olayları üzerine bütün toplum olarak ne kadar çok şey öğreniyoruz. Öğrendikçe kendimize geliyoruz. Öğrendikçe tarihimizi hatırlıyoruz. Öğrendikçe yanı başımızda yüz yıl önce unuttuğumuz kardeşlerimizi hatırlıyoruz. Yüz yıl önce kaybolduğunu zannettiğimiz dindaşlarımızı hatırlıyoruz. Öğrendikçe toplumun, insanımızın ne kadar kendinden uzak tutulduğunu anlıyoruz. Adamların 10 bin kilometreden, 14 bin kilometreden gelip etrafımızda cirit oynamasına haklılık methiyeleri düzenlerin diğer taraftan bu ülkenin kurucusunun ?Yurtta Sulh, Cihan´da Sulh´ sözünün arkasına sığınarak çevremizde olup bitenlere ses çıkaranlara karşı silah kullanmalarını Atatürk sevgisi zannederdik. Şimdi görüyoruz ki çevremizde olup bitenlere karşı ?Yurtta Sulh, Cihan´da Sulh´ diyenlerin bu sözü çevremizde oyun oynayanlara kalkan olarak kullandıklarını anlıyoruz. Oyun içinde oyunu yani.

Temmuz-Ağustos 2006 da yaşanan Lübnan´da Hizbullah ve İsrail savaşını hatırlıyorum. Sonrasında BM tarafından bölgeye uluslar arası güç gönderme kararı alınmıştı. Türkiye´nin de asker vermesi istenmişti. Zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer´in ?İçimizde PKK terörü varken dışarı asker mi gönderilir´ anlamındaki dangalakça beyanını halen unutamam.

O günler geride kaldı. Şimdi Katar´da 25 Bin Asker barındırıyoruz. Irak´ta Askerimiz var. Somali´de askerimiz var. Afganistan´da var. Balkanlarda var. Şimdi 100 yıl önce terk ettiğimiz Sudan´a askerimiz gidiyor.

1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra ilk defa hem de darbe girişiminden 15 gün sonra Cerablus´a girebilecek güçte oluyoruz. Şimdi ise bizi çevreleyerek boğmayı azmetmiş bir dünyaya meydan okuyarak Afrin´e harekât düzenliyoruz. Hem de %75´i yerli silah ve teknoloji ile. Çok abartıyoruz diye düşünüyorum bazen. Ama bizi yok etme derdine düşmüş, boğazımıza sarılmış elleri tutanların telaşını görünce aslında ne büyük bir iş yaptığımızı anlıyorum.

Dile kolay. Bir taraftan uçaklar dolusu 4 bin 500 TIR silahı dağıtan bir o kadar da Suudi Arabistan´a sattığını zannettiğimiz ama bu bölgeye gönderen ABD ile resmen savaş. Hatta gözdağını artırıp Çek´teki Romanya´daki üslerini boşaltıp 60 bin askerini Bulgaristan´a yığan ABD. Afrin´de savaştığımız ve mücadele ettiğimiz PYD/PKK değildir. ABD´nin ta kendisidir. Nasıl hendek olaylarında PKK´nın,15 Temmuz´da darbe girişiminde bulunan FETÖ´nün arkasında ABD vardıysa bugün de öyle.

Hep düşünürdüm. Bu kadar açıktan yapılan mücadeleye Türkiye-ABD savaşı adı verilmiyor diye. Neden hala bir birimize stratejik ortak, dost gibi kavramları kullanıyoruz diye. Cevabını Çarşamba günü Balıkesir 20. Dönem Milletvekili dostum Hüsnü Sıvalıoğlu´nun cenaze töreninde karşılaştığım bir dönemin kurt politikacıları ile konuşunca öğrendim. Afrin´de açıkça savaştığımız PKK/PYD değil ABD´dir dedim. Doğru dedi bir asker kökenli eski bakan. Bir başka kurt politikacı ?Aslan nasıl eğitilir bilir misin?? dedi. O vahşi hayvanı nasıl o şekle getirirler? Bildiğim bir konu değil tabii. Anlattı. ?Aslanı eğitirken yanında birde köpek eğitilir. Aslan yanlış yaptıkça o köpeğe vururlar. Köpek cıyakladıkça aslan korkar. Denileni yapar. Yanlış yaptıkça aslana vurulmaz. Aslana vurursan ters teper. Onun için köpeğe vurulur. Ne kadar fazla cıyaklama sesini duyarsa aslan da o kadar hizaya gelir.? Anlayacağınız bugün Afrin´de duyulan sesler ABD´yi hizaya getirecektir.

Yazıyı kaleme aldığım sıralarda bir dostum aradı. Afrin´den yeni bilgiler iletti. ABD Afrin´de PKK/PYD militanlarını tutabilmek için cesaretlerini artırıcı captagon hapları dağıtıyormuş. ABD bu uygulaması ile de kendini ele verdi. Hani bu haplar IŞID´cıların kullandığı ?Cihat hapları´ idi. Anlayacağınız ABD´nin dağıttığı 4 bin 500 TIR silahın Afrin´de hiçbir faydası yok. O nedenle çareyi captagon cesaret haplarını dağıtmada buluyor. İşe yararsa.

Hatta bölgede yeni bulunan kaya gazları da ABD´nin eteklerimi yakacak. Nasıl bizim Güneydoğu Anadolu bölgesinde hendeklere gömüldüyse Afrin´de de Münbiç´te de diğer bölgelerde de bu gazın alevi yakacak ABD´yi. İstediği kadar Balkanlar´dan Kafkaslar´dan tehditler savursa da.

Duamız odur ki, bu topraklarda, bu bölgede ne kadar milli-yerli unsurlar varsa uyanacaktır. Bir tek Rusya, İran ile bazı konulardaki küçük ittifaklar Ortadoğu dengelerini nasıl alt-üst ettiyse bölgedeki milli ve yerli unsurların ittifakı daha neler değiştirecek?. Gazamız mübarek olsun.

Fakat gelen bilgiler ışığında şu uyarıyı yapmayı unutmayayım. Afrin´in 16 km dışında ki kuyular ile rafineri bölgesi, sanayi bölgesinde ki ABD´nin ağır silahlarını kullanan militanlara dikkat etmekte yarar vardır. Bu ağır silahların menziline hazırlıksız girilmesi elimizi zayıflatır. Bu bölgeye daha tecrübeli askeri birimler, strateji uzmanları gönderilip değerlendirmeleri alınmadan hareket edilmemelidir. Çünkü ABD´nin 4 bin 500 TIR ile gönderdiği ağır silahların hiç biri ele geçirilmedi.

Cuma´nın hayrı üzerinize olsun?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —