Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Afrika´nın lider ülkesi Nijerya demokrasi sınavında

Nijerya halkı başkanlık, senato ve temsilciler meclisi seçimleri için 16 Şubat´ta sandık başına gidecek.

Afrika´nın lider ülkesi Nijerya demokrasi sınavında

 Abuja/Nijerya - Gökhan Kavak

Batı Afrika ülkelerinden Nijerya, yeni devlet başkanını seçmek için sandık başına gidiyor. Seçimlere kısa bir süre kalırken 84 milyon Nijeryalı seçmen ülkenin farklı bölgelerinde kurulan 120 bin sandıkta önce devlet başkanını, iki hafta sonra da eyalet valilerini seçmek için son kararını verecek. 

16 Şubat´ta düzenlenecek başkanlık, senato ve temsilciler meclisi seçimleri ile 2 Mart´ta düzenlenecek eyalet valisi ve eyalet meclis üyeleri seçimlerinde yaklaşık 20 bin aday yarışacak. Ülkenin demokrasi tarihinde bir ilk yaşandı ve ilk defa bu kadar yüksek oranda aday seçimlerde aday oldu. Adaylar, başkanlık seçimlerinin yanında 109 sandalyeyle senato, 360 sandalyeyle temsilciler meclisi ve 36 eyaletteki valilik ile 991 eyalet meclis sandalyesi için yarışacak.

Bağımsız ve Ulusal Seçim Komisyonu (INEC) verilerine göre, Nijerya´daki seçim sonuçlarını belirlemede genç nüfusun önemli bir ağırlığı olacağı muhakkak. Nitekim sandığa gideceklerin yaklaşık 43 milyonla yüzde 51´ini 18-35 yaş arası gençler oluşturuyor. 36-50 yaş arası seçmen 25 milyon ve 51-70 yaş arası seçmen de 3 milyon civarında. Erkek seçmen 44 milyonla yüzde 52.86, kadın seçmen ise 39 milyonla yüzde 47.14 civarında. Ülkenin ticaret başkenti ve güney eyaleti Lagos 6,5 milyonla en fazla seçmene sahipken, bu eyaleti kuzeyin ticaret başkenti olarak kabul edilen Kano eyaleti 5.4 milyon seçmenle takip ediyor.

Yaklaşık 200 milyon nüfuslu ülkede devlet başkanlığı yarışında Tüm İlericiler Kongresi (APC) lideri ve mevcut devlet başkanı Muhammedu Buhari ile ana muhalefet Halkın Demokratik Partisi (PDP) adayı Atiku Abubakar´ın ismi ön sıralarda yer alıyor. Bunlardan başka devlet başkanı adayları arasında Nijerya´nın kuzeyindeki Chibok´tan kaçırılan 276 kızın serbest bırakılması için yürütülen "#BringBackOurGirls" (Kızlarımızı geri getirin) kampanyasına liderlik eden Nijerya Kongre Birlik Partisi´nin (ACPN) adayı Oby Ezekwesili, Nijerya Merkez Bankası eski başkan yardımcısı ve Genç İlericiler Partisi´ni adayı Prof. Kingsley Moghalu ile insan hakları savunucusu ve Sahara Reports medya yayın organının sahibi ve Afrika Eylem Kongresi (AAC) adayı Omoyele Sowore ismi öne çıkanlar arasında.

Darbeler ve demokrasiye geçiş

1960 yılında İngiliz sömürge yönetiminden bağımsızlığını kazanan Nijerya´da yaşanan en önemli problemlerin başında demokratikleşme sorunu geliyor. Nitekim ülke yıllarca ardı sıra gelen askeri ve sivil yönetimlerin idaresiyle yönetildi. Nijerya, 30 yıl aşkın süre sivil irade ile yönetilirken 29 yıl da askeri idarenin altında kaldı.

Nijerya´nın 59 yıllık siyasi tarihinde bağımsızlık sonrası başlayan demokratik yıllar sadece 6 sene sürdü ve 1966 yılındaki askeri darbe ile son buldu. Ülkenin ilk başbakanı Abubakar Tafawa Balewa idam edilirken, "Birinci Cumhuriyet" de tarihe karışmış oldu. 1966-1979 tarihleri arasında iki askeri darbe daha yaşandı. 1979 yılında askeri yönetim yerini "İkinci Cumhuriyet"e bıraktı ancak 1983 yılında o dönem Nijerya ordusunda general olan Muhammedu Buhari ve ardından İbrahim Babangida´nın darbeleri geldi ve "İkinci Cumhuriyet" de sona erdi. 1993 yılında 8 aylık bir süreçte ülkede askeri yönetim ile meclis bir arada çalıştı ve bu süreç "Üçüncü Cumhuriyet" olarak adlandırıldı. Aynı yıl sivil yönetim yerini 1999 yılına kadar yeniden askeri yönetime bıraktı. 1999 yılında ise "Dördüncü Cumhuriyet" ile ülke günümüze kadar devam eden sivil iradeye bırakıldı.

Bugün ana muhalefet partisi olan PDP, 1999 yılından 2015 yılına kadar 16 sene boyunca Olusegun Obasanjo, Umaru Musa Yar´Adua ve Goodluck Jonathan liderliğinde ülkeyi yönetti. 2015 seçimlerinde ise APC lideri Muhammedu Buhari seçimleri kazanarak devlet başkanı oldu.

Ülkeyi kuzeyli, Müslüman ve Fulani başkan yönetecek

Nijerya´da 2019 yılı başkanlık seçimlerinde öne çıkan mevcut devlet başkanı Muhammedu Buhari askeri geçmişe sahipken en büyük rakibi Atiku Abubakar ise iş dünyasından. 2019 başkanlık seçimlerinde hem Muhammedu Buhari hem de Atiku Abubakar Müslüman kuzeyli ve Fulani kabilesinden.

77 yaşındaki Buhari ülkenin kuzeyindeki Katsina eyaletinde doğdu. 19 yaşında Nijerya Askeri Eğitim Koleji´ne kaydoldu ve burayı bitirdikten sonra Nijerya Savunma Akademisindeki eğitimini de tamamladı. 1976 yılında kısa bir dönem Borno valiliği görevini yürüttü. Nijerya ordusunda görev alan Buhari, 1983 yılında tuğgeneral rütbesiyle Hacı Shehu Shagari´ye düzenlediği askeri darbe ile devlet başkanı oldu ve "İkinci Cumhuriyet" olarak da adlandıran süreci sonlandırdı. Darbeyle iktidara gelen Buhari´nin dönemi diğer bir kansız darbe ile 1985 yılında sona erdi ve yerine Tümgeneral İbrahim Babangida geçti. Tuğgeneral olarak ordudan emekli olan Buhari, 2003 seçimlerinde Olusegun Obasanjo´ya karşı, 2007 seçimlerinde Umaru Musa Yar´Adua´ya karşı (bu seçimde Atiku Abubakar üçüncü oldu) ve 2011 seçimlerinde de Goodluck Jonathan´a karşı başkanlık seçimlerini kaybetse de 2015 yılındaki seçimleri kazanarak 16 yıllık PDP iktidarını sonlandırdı.

73 yaşındaki siyasetçi ve iş adamı Atiku Abubakar da rakibi Buhari gibi Fulani kökenli, Müslüman kuzeyli ve ülkenin kuzeydoğusundaki Adamawa eyaletinden. Nijerya´nın en köklü üniversitelerinden Ahmedu Bello Üniversitesinde hukuk tahsili gören Atiku, yaklaşık 20 yıl Nijerya Gümrük Servisi´nde çalıştı. Atiku Abubakar, 1998 yılında Adamawa valisi seçildiğinde dönemin devlet başkanı Olusegun Obasanjo tarafından devlet başkanı yardımcısı olarak atandı ve 1999-2007 yılları arasında iki dönem Olusegun Obasanjo´nun başkan yardımcılığı görevini sürdürdü. 2007 yılında devlet başkanlığı seçimlerine Eylem Kongresi (AC) adına katılan Atiku Abubakar, PDP adayı Umaru Musa Yar´Adua ve Tüm Nijerya Halkın Partisi (ANPP) adayı Muhammedu Buhariyle yarıştı ve Buhari´in ardından üçüncü oldu.

Siyasetçi kimliğinin yanında iş adamı olarak da bilinen Abubakar, yurtiçi ve yurtdışında faaliyet gösteren petrol bakım şirketi Intels´in de kurucu ortakları arasında yer alıyor. Adama Beverages şirketinin sahibi olan Atiku Abubakar, aynı eyalette bulunan Nijerya Amerikan Üniversitesi´nin de kurucularından. 2015 seçimlerinde aday olmak için PDP´den ayrılarak APC´ye katılan Atiku Abubakar, Buhari karşısında aday adaylığı yarışını kaybetmişti. 2019 seçimleri öncesi tekrar PDP´ye dönen Abubakar, bu sefer Buhari´nin karşısına devlet başkanı adayı olarak çıktı.

Müslüman devlet başkanları, Hristiyan yardımcıları

Nijerya, Afrika´nın en fazla etnik ve dini grubunu bünyesinde barındıran ülke konumunda. 200´den fazla etnik gruba sahip ülkede Hausa/Fulaniler, Yorubalar ve İgbolar en büyük etnik grupları oluşturuyor. Diğer taraftan ülkenin yüzde 50´si İslamiyet, yüzde 40´ı Hristiyanlık ve yüzde 10´u da yerel inançlara mensup.

Ülkedeki etnik ve dini çeşitlilik, seçimlerde dikkat çeken ittifaklar oluşturdu. Devlet başkan adayları Müslümanlardan olurken yardımcıları da Hristiyanlardan oldu. Muhammedu Buhari, mevcut yardımcısı olan Yoruba kökenli hukuk profesörü Yemi Osinbajo ile seçimlere giderken rakibi Atiku Abubakar ise İgbo kökenli siyasetçi Peter Obi ile seçimlere katılma kararı aldı. Bu denklem etnik ve dini çatışmalarla sık sık gündeme gelen ülkede kabile temelinde Hausa/Fulani-Yoruba ve Fulani-İgbo ittifakını; dini olarak da Müslüman-Hristiyan ittifakını ortaya çıkardı.

2019 seçimlerinde iki adayın da kuzeyli Müslüman olması seçim sonuçları ile ilgili tahminleri zorlaştırıyor. Sürece iyi tarafından bakmak gerekirse başkan adaylarındaki etnik ve dini ayniyet her seçim öncesi yaşanan etnik ve dini çatışmalara bu seçimlerde daha az tanık olunmasının en önemli nedenleri arasında geliyor. Nitekim 2006 ile 2014 yılları arasında ülkede düzenlenen seçimlerde 915 şiddet olayı meydana gelmiş ve yaklaşık 4 bin kişi hayatını kaybetmişti. 2011 seçimlerinde 800´e yakın insan hayatını kaybederken bu rakam 2015 seçimlerinde düşmüş ve nispeten daha barışçıl bir seçim süreci yaşanmıştı. Çatışmaların en fazla yaşandığı bölgeler ise etnik ve dini çeşitliliğin yoğun olduğu Rivers, Kaduna, Akwa Ibom, Kano, Plateau ve Adamawa eyaletleri olarak sıralanıyor.

2019 seçimleri öncesi devlet başkanı adaylarının seçim propagandasında kullanılan dil ve adayların şiddete başvurmayacaklarına ilişkin mutabakata varması da şiddet olaylarını azaltan hususlar arasında geliyor. Başkan adayları arasındaki bu mutabakat ülkenin farklı eyaletlerinde de görülüyor. Benue eyaletinde 32 partinin seçimler öncesi anlaşmaya varması buna örnek olarak gösterilebilir.

Ülkenin mevcut sorunları

Başkan adaylarının birbirlerini karşı rutin eleştirileri, ülkenin kaygan siyasi zemini ve uluslararası güçlerin kimi desteklediği tartışmaları bir kenara bırakılacak olursa petrol ve doğalgaz rezervleriyle Afrika´nın ekonomik olarak lider ülkeleri arasında yer alan Nijerya, terör, Biafralı ayrılıkçılar, etnik ve dini çatışmalar, eğitim ve sağlık alanındaki yetersizlikler, gıda sıkıntısı, göç, güvenlik, altyapı sorunları ve yolsuzluk gibi birçok problemle mücadele etmek zorunda. Ancak bu sorunlardan daha da ötede birçok Nijeryalının da ifade ettiği gibi ülkenin en büyük sorunu "liderlik."

Askeri ve sivil rejimler döneminde özellikle petrol ve doğalgazdan gelen gelirlerin artmasına karşın bu gelirlerin planlı ve ülke halkı menfaatine kullanılmaması, ülkenin yukarıda sıralanan sorunlarının çözülememesi ve kalıcı hale gelmesinin en büyük nedeni olarak gösteriliyor. Nijerya´da iktidarı devralacak adayı da bu kronik sorunlar bekliyor.

Devlet Başkanı Muhammedu Buhari hem askeri rejim döneminde hem de günümüzdeki sivil yönetimi döneminde yolsuzluklarla mücadele etmeye çalıştı. Diğer taraftan Buhari döneminde Boko Haram örgütüne yönelik de operasyonlar arttı ve örgüt Borno eyaletine kadar çekildi. Ülkedeki gıda sorununu çözmek amacıyla Buhari, uzun yıllar geri plana itilmiş tarım alanında da çeşitli adımlar attı. Ancak Nijerya´daki problemler ne sadece devlet başkanı tarafından çözülebilecek kadar basit ne de bir iktidar döneminde çözülebilecek kadar kolay görünüyor. Tabandan destek gelmediği sürece bu sorunların çözülmesi imkansız. Nitekim ülkede Boko Haram´ın etkisi azalsa da bu örgütün yerini gerek güvenlik eksikliği gerekse de plansız adımlarlar nedeniyle çoban-çiftçi çatışmaları ve çeteler almış durumda. 30 yıl öncesine kadar ülkenin kuzey bölgelerinde güvenli bir şekilde seyahat edilirken bugün bir eyaletten diğerine gitmek birçok bölgede tehlikeli bir duruma geldi. Ayrıca yolsuzluklarla mücadele eden Buhari´ye yönelik iş çevrelerinden gelen eleştiriler de giderek artıyor.

Diğer taraftan yolsuzluk ve rüşvetin yaygın olması aslında bu ülkenin tam anlamıyla güçlü, adil ve demokratik bir devlet olmasının önüne geçiyor. Petrol ve doğalgaz gelirlerinin halka yansıtılamaması ve bilhassa bu gelirlerin uluslararası enerji şirketleri ve yerel iş birlikçileriyle belli güç odakları arasında pay ediliyor olması krizi daha da derinleştiriyor.

Etnik ve dini çeşitliliği ve nüfus gücü Nijerya için önemli bir insani kaynağı oluşturuyor. Diğer taraftan ülke bağımsızlığından bu yana Afrika´nın liderliğini üstlenerek kıtada yaşanan birçok krizin ve çatışmanın da sonlanmasına katkı sağladı, ECOWAS gibi birliklerin kurulmasına liderlik etti. Petrol ve doğalgaz gelirleri ise ülke için adeta altın bilezik konumunda.

2019 seçimlerinde Nijeryalılar yeni devlet başkanlarını seçmek için yeniden sandık başına gidecek. Ancak ülkenin kalkınması ve halkın refahı için şeffaf, hesap verilebilir ve adil yönetim ancak devlet başkanı etrafında toplanmış vatandaşların ortak ideallere bağlanmasıyla mümkün olabilir. Nijeryalıların oy kullanmaktan daha önce vermesi gereken cevap buna hazır olup olmadıkları.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER