Afrika Serbest Ticaret Anlaşması; nedir, ne değildir?

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı eski personeli Yusuf Kenan Küçük yorumladı.

Afrika Serbest Ticaret Anlaşması; nedir, ne değildir?

Geçtiğimiz ay sonunda (30 Mayıs) yürürlüğe giren Afrika Kıtasal Serbest Ticaret (Alanı) Anlaşması (AfCFTA) Türkiye basınında genel itibariyle kıtayı etkileyecek harikulade bir gelişme olarak nitelenmekte. Bu anlaşmanın Afrika ülkelerinin ekonomisi ve kıtanın entegrasyonu açısından önemi yadsınamayacak olmakla birlikte, uygulamaya nasıl ve ne ölçüde geçirilebileceği beklenmeksizin çizilen bu aşırı iyimser tablonun Türkiye´deki karar alıcılar ve firmalar açısından sıhhatli olmayabileceğinin göz önünde bulundurulması gerekir.

Bu bağlamda öncelikle şu gerçeği kayda geçirmekte fayda var; Dünya Ticaret Örgütü´nün ardından en fazla ülkenin taraf olduğu uluslararası ticaret anlaşması niteliğini haiz AfCFTA (African Continental Free Trade Area), Afrika ülkelerinin bağımsızlıklarından bu yana hayalini kurdukları siyasi ve ekonomik bütünleşme gayretlerinin en önemli semerelerinden birisi. Temel hedefi kıta içi ticareti artırmak olan bu anlaşma ayrıca, kıta ülkelerinin ÇinABABD ve Türkiye gibi üçüncü taraflarla olan ticari ve ekonomik ilişkilerini önemli ölçüde etkileme potansiyeline sahip.

Arka plan

Anlaşmanın üzerine oturduğu tarihi zemin, Haile Selassie, Nkrumah, Nyerere ve Sékou Touré gibi Pan-Afrikanist liderlerin öncülüğünde başlatılan ve ilk meyvesi 1963 yılında kurulan Afrika Birliği Örgütü´ne kadar uzanmakta. Takip eden dönemde ileri ekonomik ve siyasi bütünleşme hedefine giden yolda ticaret, her zaman itici güç olageldi ve Afrika ülkelerinin bağımsızlıklarının hemen akabinde ortaya çıkmaya başlayan Bölgesel Ekonomik Toplulukların (Regional Economic Communities - RECs) kıta çapında bir ekonomik topluluğun temelini oluşturması öngörüldü.

RECs´lerin temelinde bölgesel uyumlaştırma ve akabinde yine RECs´ler arasında derinleşecek koordinasyon yoluyla Afrika Ortak Pazarı ve Afrika Ekonomik Topluluğu kurulması hedefleri sırasıyla Lagos Eylem Planı (1980) ve Abuja Anlaşma´sıyla (1991) kabul edildi. 2002 yılında Afrika Birliği´nin (AfB) kurulması bu amaca yönelik gayretlere ivme kazandırdı.

2012 yılındaki 18. AfB Zirvesi´nde, biraz da hedef küçültülerek beş yıl içerisinde Afrika kıtasal serbest ticaret alanı (AfCFTA) oluşturulması hedefi belirlendi. Hedef küçültüldü zira ortak pazar STA´ya göre çok daha derin ve kapsamlı bir birliktelik. 

2015 Haziran ayındaki 25. Zirve´de müzakereleri başlatılan AfCFTA, 2018 Mart ayında Ruanda´da düzenlenen olağanüstü zirvede imzaya açıldı. Anlaşmayı bugüne kadar Nijerya, Eritre ve Benin haricindeki tüm AfB üyesi ülkeler imzalamış durumda. 23. maddesinde öngörüldüğü üzere anlaşma, 22 ülkenin onay sürecini tamamlamasıyla 30 Mayıs 2019 tarihinde yürürlüğe girdi.

Anlaşmanın amacı

Anlaşmanın temel hedefi, AfB üyesi 55 ülke arasında ticareti geliştirmek. Zira sömürge döneminin ortaya çıkardığı yapısal bozukluklar (sömürgeci güce aşırı bağımlı ekonomik ve ticari ilişkiler), ülke içi ve ülkeler arası ulaşım altyapısı eksikleri, etkin olmayan gümrük politika ve yönetimleri, Afrika ülkeleri ekonomilerinin birbirlerini tamamlayıcı yönlerinin zayıf olması ve güvenlik sorunları nedeniyle Afrika içi ticaret, kıtanın toplam ticaretinin %15´i gibi çok düşük bir düzeyde gerçekleşmekte. Amerika, Avrupa ve Asya kıtalarıyla karşılaştırıldığında anormal derecede düşük olan ülkeler arası ticaret hacminin, gümrük tarifelerinin kademeli olarak %90 oranında sıfıra indirilmesiyle 10 yıl içerisinde iki katına çıkarılması amaçlanıyor. Anlaşmanın sağlayacağı ahdi çerçeveyle birlikte ayrıca, bahsi geçen yapısal sorunların zamanla bertaraf edilmesi hedefleniyor.

Devamı >>>