Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Aforizmalar ya da Serbest Düşünceler

Kadir Canatan: "Pakistanlı düşünür Muhammed İkbal hakkında taramalar yaparken, Pakistan Kültür bakanlığı'nın sitesinde yayınlanan "Serbest Düşünceler" (Stray Reflections) adlı aforizmalarıyla karşılaştım.

Aforizmalar ya da Serbest Düşünceler

Sait Alioğlu yazdı;

Dilimizde "özdeyiş" olarak karşılık bulan "aforizma" "vecize, güzel ve özlü söz" sözcüğünden anlamında kullanılmaktadır.

Kelimeyi, karşılık içerisinde vecize olarak ele alıp değerlendirdiğimizde, "her şey zıddıyla kaimdir" fehvası gereği, onu, argoluk sadedinde "cevize" olarak telaffuz etmemizde bir beis olmaması gerekir.

Buna, aynı zamanda, işin mantığına uygunluk içerisinde "yumurtlama" da denilebilir.

Kelimemizi, dilimiz açısından özdeyiş olarak değerlendirdiğimizde, maksadına halel getirtmeden "mutlaka, bir anlama şamil hükmünde" bir ayet, bir hadis, herhangi bir şiirden bir, ya da birkaç dize, anlamlı söz vs. aforizma olarak değerlendirilmeyi hak eder.

Ayet ve hadis dışında, en iyi ve anlamlı aforize sözler ya şairler, ya da filozoflar tarafından söylenmiş olarak kabul görür.

Örnek vermek gerekirse Celaleddin-i Rumî'nin "Dünle beraber gitti, cancağızım / Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım" ifadeleri haliyle bir meramı dile getirmektedir.

Söz, şairlerden ve filozoflardan açılmışken, 20. Yüzyılda yaşamış bulunan büyük İslam şair ve düşünürü olan Muhammed İkbal'e ait olduğu söylenen, orijinal adı İngilizce "Stray Reflections" olan ve Türkçeye "Aforzmalar" olarak çevrilen eser, aforizmaları içeren eserler söz konusu olduğunda, "anlamı bulunan" bir, iki cümlelik sözlerin yanında, yine anlamı bulunan, ama çoğu neredeyse yarım sayfaya ulaşan paragraflardan oluşmaktadır.

Eserin çevirmeni sıfatıyla sosyolog Kadir Canatan (Prof. Dr.) eseri çevirmekle birlikte, o çeviri süreci ile birlikte, aforizma konusuna ve özellikle de İkbal'in bu eserine yönelik olarak "Çevirmenin Sunumu" başlıklı bir tanıtım yazısını da esere eklemiş bulunmaktadır.

"Pakistanlı düşünür Muhammed İkbal hakkında taramalar yaparken, Pakistan Kültür bakanlığı'nın sitesinde yayınlanan "Serbest Düşünceler" (Stray Reflections) adlı aforizmalarıyla karşılaştım. Bunlar daha önce görmediğim İkbal'e ait sözleri ve düşünceleri içeriyordu. Hemen Pakistan Kültür Bakanlığı'yla yazışmaya başladım ve bu çalışmayı Türkçeye çevirim yayınlamak istediğimi ilettim."

***

Çevirmen, eserin Türkçe karşılığı mota mot çevrildiğinde "Başıboş Yansımalar" şeklinde okunabilecek olan Stray Reflections' kelimesini "Aforizmalar" olarak tercih edip dilimize aktardığını da belirtiyor.

Çevirmen, İkbal'in düşünce kaynakları ve etkilendiği kişiler sadedinde; "Aforizmalar ya da Serbest Düşünceler, İkbal'in düşünce kaynakları ve etkilendiği kişiler hakkında da bize bilgiler sunmaktadır." deyip bu kişileri şu şekilde sıralamakta; Celaleddin Rumi, Galib, Bedii, Hafız gibi bizden kişiler olduğu gibi Goethe, Hegel, Kant, Mazzini, Shakespeare, Heine, Worldworth, Oskar Wilde, Spinoz gibi Batı dünyasından da >İnsanlar bulunmaktadır."

***

Çevirmen, sunum yazısının sonunda ise; "Türkiyeli okuru, İkbal'in anlam dolu aforizmalarıyla karşı karşıya bırakırken(*) bir tavsiye yapmaktan da kendimi alamıyorum. Bence İkbal'in her bir sözü, birkaç kişiyle birlikte okunmalı ve üzerinde müzakere yapılmalıdır. O zaman her bir söz insan gönlünde yer ettiği gibi, insan ufkunu da açacaktır."

İnsan, aforizma derken, anlamı olan, derinlikli, düşünsel, ironik tarafı da olan ve aynı zamanda şiir tadında olan sözler bütünlüğü söz konusu iken, İkbal'ın eserinde, bunların dışında sosyal, siyasal, kültürel vb. konularda kaleme alınmış kitap ebatı göz önüne alındığında yarım sayfa tutar olup birkaç paragraftan olan aforizmalarda eserde kendine yer bulmuş.

Bu da, haliyle eseri kendiliğinden özgün kılmaktadır.

İkbal'in, kendi yaşadığı çağda iyi bir "Müslüman" düşünür ve şair olduğu konusunda hiç kuşku yoktur.

Onun bu özelliğini, ona ait; "Sanat kutlu bir yalandır" (13) ve "İnsan zekâsı özeleştiri girişimidir" (15) meyanında ifadelerinden anlayabiliriz.

Ona bu özelliği katan şeyin, hayatını onunla şekillendirdiği Kur'an ile(**) dilden dile dolaşan şiirlerinden hareketle oluşturduğu derinlikli düşüncesi olduğu inkârı kabil olmayan şey olduğu açıktır.

Bu arada onun, yarım sayfa tuttuğu gibi yarıma yakın olarak yayınlanan aforizmalarına da göz atmak gerekir.

Örnek olarak; "Bilgi ve Kader… Bilgi "nesnel gerçeklik" dediğimiz şeyin yapısına kısmen katkıda bulunur; ancak, Kaderin rahminden düşen olayların karakteri tamamen insanın kalbi tarafından belirlenir. Kader iğnesini bahşeden zayıf insandır. Güçlü insan talihsizliklerini, onlara karşı tamamen kayıtsız bir tavır takınarak ruhunun gücünü arttırdığı ölçüde kullanır."(162)

Burada, bize kader iman etmek gerektiği, ama sonuçta onun birçok açıdan insanlar tarafından oluşturulduğu gerçeğini görmemizi salık veren aforizma durumu hasıl olmuş oluyır!

Ayrıca günümüzde çokça tartışılan, neredeyse birçok inanç ve düşünsel form açısından her hareketimizin sınanması anlamına gelen insanın özgürlüğüne dair de İkbal'in sözü olma mı?

İşte; "İnsan Özgürlüğü… Teologlarımızın çoğu, insan özgürlüğü doktrininin Tanrı'nın bilgisi ile uzlaştırılamayacağını düşünüyordu. Özgürlüğe olan inancı örtülü ateizm olarak görüyorlardı. Mahmud Şabistri'de böyle düşünüyordu. Ancak Gülşen-i Raz'ın yazarı, Newton gibi mutlak ve bağımsız bir Zaman varsayımında bulundu. Zaman görüşü doğruysa, Tanrı'nın özgürlüğünün de ortadan kalkacağını görmedi. Şabistri'nin argümanı bugün geçerli olmayacaktır; çünkü Tanrı'nın an be an Zaman'ı yarattığı düşünülebilir. Eğer evren açık bir Evren ise, Önceden var olan bir gelecek yoktur ve Tanrı geleceği bilmez; çünkü bilinecek hiçbir şey yoktur."(164)

Anlaşılan, insan özgürlük konusunu da aynen kader konusu gibi çetrefil hâle getirmiş! Onun alacağı oldun!

Bizler, şimdiki zamanda yaşıyor oluşumuzdan dolayı, yazımızı ikbal'in "Şimdiki Zaman" başlıklı aforizma cümlesi ile nihayete erdirelim; "İnsanlar geçmişi yüceltiyor ve şimdiki zamanı küçümsüyorlar; ama şimdiki zamanın geçmişin tamamının tek bir noktada yoğunlaşmış hali olduğunu anlamıyorlar.(166)

Doğru söz(ler)e ne hacet!

*)Bu ifade "Baş başa…" şeklinde yazılsa idi, daha anlaşılır olurdu.

**) Bu konuda, Muammer Münevver'in "İkbal ve Kur'ani Hikmet adlı eserine müracaat edilebilir. İnsan Yayınları.

Aforizmalar, Muhammed İkbal, Çeviren Kadir Canatan, Mana Yayınları İstanbul



Anahtar Kelimeler: Aforizmalar Serbest Düşünceler

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER