Afganistan’dan çekilme süreci tartışma çıkardı..

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde düzenlenen Afganistan oturumunda, Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı.

Afganistan’dan çekilme süreci tartışma çıkardı..

ABD Başkanı Joe Biden’ın Afganistan’dan çekilme planını savunan Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Cumhuriyetçi kongre üyeleri arasında tartışma çıkarken, bazı kongre üyeleri, Blinken’ı yapılan hataları kabul edip istifaya çağırdı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde düzenlenen Afganistan oturumunda, Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı.

Blinken, 13 Temmuz’da aldıkları istihbaratın, Afgan hükümetinin ABD kuvvetlerinin tamamen çekilmesinden önce çökmeyeceğini gösterdiğini belirterek, Afgan hükümetinin beklenenden hızlı çökmesini öngörememelerinin, istihbarattan kaynaklandığını savundu.

Afganistan’dan ABD vatandaşlarını ve ABD ile çalışmış kişileri çıkarmaya devam ettiklerini aktaran Blinken, bu ülkedeki ihtiyaç sahiplerine 64 milyon dolarlık insani yardımda bulunacaklarını kaydetti.

Oturum sırasında Florida Temsilcisi Cumhuriyetçi Brian Mast, Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nın kapısında düzenlenen saldırıda ölen 13 ABD askerinin fotoğraflarını göstererek, bu askerlerin ailelerinin, yönetimden dürüstlük beklediğini dile getirdi. Mast, yönetime, Afganistan’da yaşananların sorumluluğunu almaları çağırısında bulundu.

Brian Mast, yanıt vermesi için Blinken’a söz vermezken, süresini aştıktan sonra da yönetimi protestosuna devam etti. Tennessee Temsilcisi Tim Burchett ise çekilme sırasında ölenlerden Biden yönetimini sorumlu tuttu.

Cumhuriyetçi Burchett, Blinken’a hitaben, “Ölenlerin kanı senin ellerindedir. Seni istifaya çağırıyorum.” dedi. Bu tepkiye karşı konuşmak isteyen Blinken’a ise Komite Başkanı söz vermedi. Diğer taraftan, Tennessee Temsilcisi Cumhuriyetçi Mark Green, Blinken’a, Taliban’ın terör örgütü olup olmadığını sordu.

“Evet” yanıtını alan Green, Blinken’a “O zaman onlarla müzakere etmemizi haklı kılan nedir?” sorusunu yöneltirken, Blinken ise sadece Amerikan vatandaşlarını ülkeden çıkarmak üzere Taliban ile iş birliği yaptıklarını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı ve Kongre üyelerinin, Amerikan ordusu ile çalışmış birçok kişiye bunu kanıtlayan belgelerini yok etmelerini söylediğini anımsatan Green, “Günün birinde Taliban tarafından öldürülmesinler ve cesetleri çamurlu bir yol kenarına atılmasın diye o belgeleri yok etmelerini biz söyledik. Şimdi onları nasıl oradan çıkaracağız?” diye sordu, ancak Blinken bu soruya yanıt veremedi.

Green, “Kapıda (Hamid Karzai Havaalanı’nda) binlerce Amerikan vatandaşı vardı ve hiçbiri içeri giremedi. Bunun sorumlusu sensin, bunu kabul et. Güvenilirliğin adına bunu kabul et.” diyerek, Blinken’a tepki gösterdi.

Bagram Hava Üssü’nün boşaltılmasına ilişkin kararı kimin verdiğine ilişkin soru üzerine Blinken, bunun kararının ordu tarafından alındığını ve çekilmeyi ordunun planladığını belirtti.

Florida Temsilcisi Cumhuriyetçi Greg Stuabe ise Afganistan’da yaşananların, eski Başkan Donald Trump’a yüklenmesinden dolayı Blinken’a tepkisini dile getirdi.

Çekilmenin icrasının tamamen Biden yönetiminde olduğunu belirten Stuabe, “Bu başarısızlığın sorumlusu Trump yönetimi değil sizsiniz. Tüm bu başarısızlığın Trump’a yıkılıyor olması utanç verici.” değerlendirmesinde bulundu.

Pentagon, Afganistan’da DEAŞ elebaşı olduğu iddiasıyla etkisiz hale getirdiği kişinin ismini doğrulayamıyor

ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecinde Kabil’de düzenlediği hava saldırısında hedef alınan kişinin terör örgütü DEAŞ mensubu değil yardım kuruluşu çalışanı olduğunun ortaya çıkmasına rağmen, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), DEAŞ elebaşı olduğunu ileri sürdüğü bu kişinin ismini teyit edemiyor.

New York Times’ın, Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Hamid Karzai Havalimanı yakınlarında, ABD’nin insansız hava aracıyla gerçekleştirdiği hava saldırısıyla ilgili araştırmasında hedef alınan Zemari Ahmadi’nin DEAŞ’a çalışmadığı ve iddia edildiği gibi aracında patlayıcı taşımadığı sonucuna varması tartışmalara neden oldu.

Ancak Pentagon bu saldırılardaki sivil kayıplarına ilişkin kanıtlar üzerine yorum yapmaktan kaçınıyor. Pentagon Sözcüsü John Kirby, günlük basın toplantısında, saldırıyla ilgili soruşturmayı ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanlığının yürüttüğünü belirterek soruşturmanın devam ettiğini söyledi.

Kirby, Kabil’e soruşturma için ekip gönderip göndermeyecekleri sorusuna, “Şu aşamada sahada inceleme yapmak için birilerinin oraya gönderileceğine dair bir plandan haberim yok.” yanıtını verdi.

AA muhabirinin, “Daha önce size öldürdüğünüzü iddia ettiğiniz DEAŞ mensuplarının adlarını neden açıklamadığınızı sormuştum ve siz de bunun için zamanın uygun olmadığını ifade etmiştiniz. New York Times haberi bir DEAŞ’lıdan ziyade bir yardım kuruluşu çalışanını vurduğunuzu ortaya çıkardı. Şimdi öldürdüğünüzü belirttiğiniz DEAŞ mensubunun adını açıklamanızın zamanı gelmedi mi?” sorusuna yanıt veren Kirby, “Şu aşamada herhangi bir teyitte bulunamayacağım.” ifadelerini kullandı.

Pentagon’un ve ABD yetkililerin saldırıya ilişkin ortaya koyduğu görüşlerde herhangi bir değişiklik olup olmadığına yönelik bir soruyu ise Kirby, “Bu görüşlerde bir değişiklik olduğuna ilişkin bir şey söyleyemem.” diyerek yanıtladı.

ABD ordusu Afganistan’dan çekilmesinin son aşamalarındayken, ABD Hava Kuvvetlerine ait bir insansız hava aracının 29 Ağustos 2021 Kabil’de “DEAŞ’ın Afganistan kolu DEAŞ/H unsurlarına ait olduğu ve Kabil’deki havalimanına saldırı düzenleyeceği” iddiasıyla, saatlerce havadan takip edilen bir aracı vurduğu duyurulmuştu.

Kabil’de düzenlenen saldırı sonrasında açıklamada bulunan Kirby, tehdidin oldukça dinamik olduğunu, hızlı geliştiğini ve saldırının düzenlenmesinde aciliyet bulunduğunu açıklamıştı. CENTCOM açıklamasında ise aracın patlayıcı yüklü bir şekilde Kabil havaalanına doğru gittiği ve saldırı ile birlikte ikincil patlamaların meydana geldiği iddia edilmişti.

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley de bir basın toplantısında, elde edilen istihbarat bilgisinden emin olduklarını, en az bir DEAŞ elebaşının o saldırıda öldürüldüğünü, aracın patlayıcı yüklü olduğunu ve saldırı sırasında ikincil patlamaların olduğunu söylemişti.

Ancak kamera kayıtlarında, hedef alınan kişinin California merkezli bir yardım ve lobi kuruluşu olan Nutrition and Education Internatinal (NEI) bünyesinde elektrik mühendisi olarak çalışan Ahmadi olduğu anlaşılmıştı.

Ahmadi’nin, su akmayan evindeki ailesine götürmek üzere beyaz bir kamyonetin kasasında taşıdığı bidonlara su doldurduğu görüntüleri de kamera kayıtlarında ortaya çıkmıştı.

NEI çalışanının evinin bahçesine giriş yaptığı sırada ABD’nin hava saldırısı sonucu hayatını kaybettiği, saldırıda aynı aileden 7’si çocuk 10 sivilin öldürüldüğü tespit edilmişti.