Tarih: 24.12.2018 14:46

Açığımızı kendi kaynaklarımızla kapatabiliriz

Facebook Twitter Linked-in

Gözde ALTINTAŞ(*)

Maden Tetkik ve Arama(MTA) verilerine göre; Türkiye dünyadaki; endüstriyel hammadde rezervinin % 2,5´ine, kömür rezervinin % 1´ine, jeotermal potansiyelinin % 0,8´ine, metalik maden rezervinin % 0,4´üne ve doğal taş rezervinin yaklaşık % 50´sine sahip.

Dünyada sanayide kullanılan 90 madenin 77´si Türkiye topraklarından çıkıyor. Bugün ülkemizde en çok çıkartılan madenler ise; bor( dünya rezervinin yüzde 72´si), linyit, kömür, altın, krom( üretimde dünya beşincisi), demir, bakır(üretimde dünya yedincisi), barit(üretimde dünya birincisi), alüminyum, kurşun, volfram, manganez, lületaşı ve mermer.

Ülkelerin madencilik sektöründeki sıralamaları; topraklarında bulundurduğu  mineral rezervlerinden başlayarak, arama, sondaj metrajları, üretim ve nihayetinde elde ettikleri ürünlerin ticareti ile belirlenmektedir. Ancak Türkiye´deki madenler bolluklarına rağmen çeşitli nedenlerle yeterli derecede ekonomiye katkı sunamamaktadır.

Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi çıkarılan madenlerin genellikle hammadde halinde işlenmeden ihraç edilmesidir.

Türkiye´de maden aramaları için yapılan sondajlar Cumhuriyet tarihi boyunca yaklaşık 25 milyon metre. Son dönemdeki ciddi hamlelerle, tüm maden çeşitleri için yıllık sondaj metrajları ilerleme kaydetse de dünyanın gerisindeyiz.

Gelişmiş ülkelerde madenciliğin milli gelirdeki payı ortalama % 5-10 arasında iken, ülkemizde % 1´in altında.

Tüm bu verilere baktığımızda, ülkemizin maden konusunda büyük bir potansiyeli olduğunu ancak çok da etkin kullanılmadığını görüyoruz. Sektördeki bu açığı değerlendirmek isteyen ve ülkemizin dış ticaret açığının bu yolla kapanabileceğini düşünen Niziplioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu geçen akşam basın mensuplarıyla bir araya gelerek Niziplioğlu Holding bünyesinde kurulan Nimaş AŞ hakkında bilgi verdi.

Bir maden arama şirketi olan Nimaş´ın kuruluş amacı, bulunan tüm madenlerin rezerv araştırmalarını yaparak milli değerini ortaya çıkartmak.

6 ay ile 1 sene içinde halka arz edilecek olan Nimaş, edindiği tüm bilgileri net ve şeffaf olarak yatırımcılarla paylaşacak ve bulunan maden sahalarını online olarak açıklayacak.

Maden rezervini aramak, bulmak ve çıkartmak için çok büyük sermaye birikimineihtiyaç var. Ne kadar büyük de olsa bir şirketin bunu krediyle veya özkaynaklarıyla karşılaması neredeyse imkansız. Peki diğer ülkeler ne yapıyor? Gelişmiş ülkelerde madenciliğin yüzde 80´i borsaya açılmış. Bizim ülkemizde ise bu sayı çok az. Bu hem kaynak bulma hem de ülkemizin milli değerlerini gösterememe bakımından çok sakıncalı. Bu nedenle Nimaş da, bu işleme tesisleri için gerekli olan kaynağı halka arzdan sağlayacak.

Maden arama ağırlıkla ya devlet ya da yabancı sermaye kaynaklı (Kanada, Avustralya, İngiltere) özel şirketler tarafından yapılmakta. Yerli sermayeli şirketlerin aramaya yeteri kadar yatırım yapmaması, sağlıklı veri paylaşımında büyük eksikliğe sebep olmakta.

Madenlerimizi hammaddeden daha çok işlenmiş ürün olarak satmak gelirimizi kat kat arttıracaktır. Eğer madencilik sektörünü milli gelirin yüzde 5´i civarına getirebilirsek senede 40 milyar dolarlık bir gelire sahip olabiliriz.

İnşaat sektöründe Çin´den sonra ikinci oluşumuzu göz önüne aldığımızda madencilik için de aynısı geçerli olması gayet mümkün.

___________________________

(*) Milat Gazetesi ekonomi yazarı




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —