Batman’da Kürtçe dışında dil bilmediği için Türk Telekom hattını iptal ettirmeye çalışan kadının yaşadığı sorunu biliyor musunuz?
Kadının oğlu hattın kapatılması için araya girerek Türkçe konuşmasına rağmen Türk Telekom hattın kapatılamayacağını bildiriyor.
Olay üzerine Türk Telekom bir açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde:
“Yapılan incelemede, annesi adına işlem yapmak isteyen müşterimize, yasal düzenlemeler nedeniyle hat açma ve kapama işlemlerinin, diğer telekomünikasyon operatörlerinde olduğu gibi, ıslak imza ile bayiden ve hat sahibi tarafından yapılması zorunluluğunun ifade edildiği görülmüştür. Bu yönlendirmenin yapılmasına rağmen müşterimiz sürecin telefonda çözümlenmesini talep etmiştir. Kişisel verilerin güvenliği gereğince, müşterimize, annesine ait hatla ilgili talepte bulunmasının da yine yasal prosedürün dışında olduğu aktarılmış, müşterimizin annesi ile birlikte en yakın bayiye gitmesi konusunda da yardımcı yönlendirme yapılmıştır.”
Bu açıklamada temel nokta şu: Hat açmak veya kapatmak için ‘diğer operatörlerde olduğu gibi’ ıslak imza ile hat sahibinin bizzat Türk Telekom bayisine gitmesi gerekiyor.
Yani yaşlı kadın Türkçe bilse de hattı kapatamıyor ve aboneliği devam ediyor. Türk Telekom ise tıkır tıkır fatura yollayıp tahsil ediyor.
Bu sorun sadece Türk Telekom’da değil. Bu sorun Turkcell’de, Vodafone’da da var. Bu sorun internet sağlayıcılarda da var. Bu sorun abonelikli TV hizmet sağlayıcılarda da var.
Benzer sorunu yaşamış biriyim: Yıllar önce bir internet aboneliğimin bitimi için modemi Maslak semtine teslim etmemi istemişlerdi. Oysa ben Çengelköy’de ikamet ediyordum ve modem benim değil onlarındı. Süreç tam 8 yıl sürdü...
Uskuay Hukuk Bürosu 7 yıl icra için telefonda arayıp durdu.
Evet, benim olmayan modemi onların ayağına, İstanbul’un bilmem neresine getirmem gerekiyormuş.
***
Buradaki olay, abonelik bitimi için insanların ya faks ile ya da ıslak imza ile kendilerinin bu şirketlerin bürolarına veya bayilerine gitmeye zorlanmalarıdır.
Bugün bütün dünyada KOVİD 19 diye bir bulaşıcı ölümcül hastalık var. Ama ülkemizde kendilerini teknolojinin harikası diye tanıtan bir kaç şirket insanları ölüme yollamak durumundadır.
Acaba 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı varken dahi, neden teknoloji şirketi olduklarını iddia eden bu şirketler abonelik bitimi için bu insanları bayilerine çağırıyor?
Acaba bu işlem için kapılacak virüs ve yaşanacak ölüm riskini hiç düşünmezler mi? Sorsanız müşteri dostu şirketlerdir.
Bakın yukarıdaki Türk Telekom açıklamasına... Resmen gelin ve KOVİD 19 ile riskinizi yaşayın deniyor.
Ölürseniz de ne olacak? Türk Telekom aboneliği yolunda ölmüş olursunuz...
***
TC Cumhur-başkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi “Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği” 23. madde şöyle diyor: (1) Fesih bildiriminin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir.
(2) Satıcı veya sağlayıcı gerekli güvenlik önlemlerini almak suretiyle, kaydı tutulan telefon yoluyla da tüketiciye sözleşmeyi feshetme imkanını sağlayabilir.
(3) Satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshi için sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren veya tüketicinin sözleşmeyi feshetmesini zorlaştıran bir yöntem belirleyemez.
22. Madde 4. fıkra şunu söylemiş: Satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshedilmesi ile ilgili bildirim ve taleplere ilişkin işlemleri yerine getirmek üzere gerekli tedbirleri almak ve gerektiğinde uygun bir sistem kurup bu sistemi kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür.
***
Gerçi biz burada neden kanun veya yönetmelikten bahsediyoruz ki? İnanın hükmü yok bunların...
Çünkü ülkemizde Tüketici hakları tazminatsızdır; yani yaptırımı nerede ise yoktur. Emsal karar da uygulanmaz.
Mesela sadece bir aboneliğin bitimi için tedbir almayan telekomünikasyon şirketine verilecek ceza emsal olup, bütün aboneliklere ödenmek durumunda olmalıdır.
Bir örnek vereyim: Dünya’da bir çok otomobil markasının hatalı üretim nedeniyle araçların geri çağrıldığını duyarsınız. Ama o markaların Türkiye’de böyle araç topladığını duyar mısınız? Çünkü emsal olmadığından hatalı aracını herkes tek tek ıspat etmek durumundadır. Ve tazminatta o süreç sonunda bireyseldir. Oysa hatalı ürüne karşı her kullanıcıya otomatik tazminat olsaydı bunlar başımıza gelmezdi.
Kısaca salgın hastalık döneminde bile abonelerini bayiye çağıran, modemlerini vs aparatlarını ayaklarına getirmesini isteyen, abonelik bitimi için bin bir zorluk çıkaran ve kendilerine de teknolojik şirket diyen bu düzene ne diyebiliriz.
Köylü teknoloji kafası...
Lütfen insanları bu ölüm riskinden kurtarın. 65+ yaş üstünü dahi bayiye çağırmak ne demektir? (Milletin evde faks bulundurmasını da beklemeyin)
Lütfen insan olalım biraz. İnsanları ölüm riskine sokmayalım.