Tarih: 25.06.2018 10:56

Abdullah Sevim, Saadet Partisinin en önemli, en ünlü, en sevilen isimlerinden. Bilhassa kendisiyle ilgili paylaşılan bir video viral etki yaptı.

Facebook Twitter Linked-in

Dün Türkiye´deki ortak aklı temsil eden seçmenler, bir kez daha ülkenin yönünü belirlediler.
Böylece Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Anayasal Sistemi"nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
Devletin yeniden yapılandırılacağı bu dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan´dan daha deneyimli ve birikimli bir ismin bu görevi yüklenmesi düşünülemezdi.
Nitekim Türk seçmenleri de bu gerçeği gündeme getirdiler.

Çok önemli bir olay 
Bizim Cumhurbaşkanımızı ve milletvekillerimizi belirlediğimiz seçim, mesela BBC´ye göre dünya çapında önemli bir olaydı.
Çünkü Türkiye dünyanın en büyük ekonomilerinden biriydi, NATO´nun en güçlü ikinci ordusuna sahipti ve İslam dünyası üzerinde çok etkili bir ülkeydi. BBC muhabirinin bugünkü Türkiye´yi anlatan cümleleri, sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın seçim konuşmalarının özetiydi.

Sanki hep vardılar 
Türk seçmenlerinden orta yaşı geçmiş olanlar, Erdoğan öncesi ile sonrası arasındaki farkları çok iyi görüyorlardır... Sanki ezelden ebede varmış gibi şimdi günlük hayatımıza yansıyan kolaylıkların bir anda elimizden gidebileceğini bilen kuşaklardır bunlar... Bütün bu hizmetlerde "Erdoğan damgası" bulunduğunu da hemen herkes biliyordu... Sonuçlar geldiği zaman, bundan sonrasının da "Erdoğan dönemi" olacağı anlaşıldı.

Çankaya krizleri 
Ecevit´in kendi seçtiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer´le yaptığı kavganın,nasıl bir ekonomik krize neden olduğunu unutmak mümkün müdür? Ya daCumhurbaşkanı Fahri Korutürk´ün kendisine kuvvet komutanları tarafından verilen darbe muhtırasını "Aman bunu benim görevim bittikten sonra uygulayın" dediğini hatırlamıyor musunuz? Ve Erdoğan´ın Cumhurbaşkanlığı döneminin devlet ile siyaset arasındaki uyumu simgelediğini görmedik mi?

Farklı bir ülke 
Kısacası, Recep Tayyip Erdoğan´ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye´nin kendi sınırları dışındaki krizlere çözüm üreten bir ülke olduğunu gördük.
Mesela Kudüs krizini Birleşmiş Milletler´e taşıyan ve adeta oy birliği ile bu krizin sorumlusunun kınanmasını sağlayan ülke Türkiye değil miydi? Ve dünyada sözü geçen ve söyledikleri dinlenilen liderler söz konusu olduğunda da Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın adının mutlaka seslendirildiğini hep görmedik mi?

Beklenen sonuç 
Bütün bunlar hatırlanınca, seçimden sürpriz bir sonuç çıkmasını beklemenin hata olacağını görmemek mümkün değildi... 15 yıldır her seçimde ve herreferandumda önce Başbakan sonra da Cumhurbaşkanı olan Erdoğan´a güvenoyu veren Türk seçmenlerinin, bu defa başka bir görüş açıklamaları nasıl beklenebilirdi ki?
Şimdi bir seçim daha var önümüzde...
2019´da yerel yönetimleri belirlemek için de oy vereceğiz. O güne kadar seçimsiz günler yaşayabiliriz. Ancak gündeme giren "Muharrem İnce Olayı"nın, önümüzdeki dönemde CHP yönetiminde fırtınalar yaratacağını da herhalde öngörmeliyiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —