Foreign Policy adlı Amerikan dergisinin yayınladığı bir habere göre, ABD Dış İşleri Bakanlığı’na, bir Amerikan vatandaşının geçtiğimiz Ocak ayında Mısır’daki Sisi cuntasının hapishanelerinde hayatını kaybetmesinden dolayı bu ülkeye yaptığı ve yılda toplam 1,3 milyar doları bulan askeri yardımın önemli bir kısmını kısması teklif edildi.
Habere göre hem Mısır hem de ABD vatandaşlığına sahip olan Mustafa Kasım adlı şahıs geçtiğimiz Ocak ayında Mısır cuntasının hapishanelerinde hayatını kaybetti. ABD Başkanı Donald Trump, Mısır yönetimine onun serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştu. Ancak bu çağrı karşılık bulmadı ve çağrının yapılmasından kısa bir süre sonra da anılan kişi cunta hapishanesinde hayatını kaybetti.
Geçtiğimiz Mart ayı başında Yakın Doğu İşleri Ajansı Ofisi tarafından ABD Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo’ya gönderilen notta, Mustafa Kasım’ın cezaevinde hayatını kaybetmesi sebebiyle ABD’nin Mısır’a yaptığı askeri yardımın 300 milyon dolarlık kısmının kesilmesi teklif edildi.
Haberde bu adımın, ABD’nin uzun süreden beri önemli stratejik ortak olarak gördüğü Mısır’ın cezalandırılması konusunda Kongre’de bir girişimde bulunulmasına neden olacağına dikkat çekildi.
Habere göre Amerikan Senatosu’nun Demokrat Parti’li üyelerinden Patrick Leahy ile Chris Van Hollen de geçtiğimiz Şubat ayının sonunda Pompeo’ya yazdıkları mektupta Amerikan vatandaşı Kasım’ın cezaevinde hayatını kaybetmesinden dolayı Kahire’ye yapılan askeri yardımın 300 milyon dolarlık kısmının kesilmesi suretiyle Mısır’ın cezalandırılması teklifinde bulunmuşlardı. Söz konusu senatörler Mısır yönetiminin Kasım’ın ölümünden doğrudan ya da dolaylı sorumlu tutulması gerektiğini dile getirmişlerdi.
Derginin haberinde ABD Dış İşleri Bakanı Pompeo’nun göreve gelmesinden bu yana geçen yaklaşık iki yıllık süre içinde Mısır’a yapılan askeri yardımların sürdürülmesinde insan hakları ihlali konusunu sürekli gözardı ettiğine dikkat çekilerek bir Amerikan vatandaşının Mısır cezaevinde hayatını kaybetmesi sonucu bu konuyu gündemine alıp almayacağının şimdi merakla beklendiği dile getirildi.
Mısır, ABD’nin İsrail işgal rejiminden sonra en fazla askeri yardım yaptığı ülke. Mısır’daki cunta yönetiminin ayakta kalmasında ve hakimiyetini sürdürmesinde de tabii başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap dünyasındaki dikta rejimlerinin yardımlarının büyük payı olmakla birlikte ABD’nin yardım ve desteğinin de önemli bir rolü var.
Sisi cuntasının kendi vatandaşlarına büyük zulümler yaptığı ve bu yüzden şimdiye kadar siyasi sebeplerden dolayı tutuklanmış birçok kişinin hapishanelerde işkence veya kötü muamele yahut hastaların tedaviden yoksun bırakılmaları sebebiyle hayatını kaybettiği biliniyor. ABD yönetimi bu zulümleri ve Mısır vatandaşlarının zikrettiğimiz sebeplerden dolayı hapishanelerde hayatlarını kaybetmelerini Sisi cuntasıyla ilişkileri ve bu cuntaya maddi yardımlarının devamı konusunda herhangi bir şekilde sorun yapmadı. Bu konu iktidarda olmayan siyasi çevreler tarafından da pek gündem konusu yapılmadı ve Mısır cuntasının bu yüzden cezalandırılması, kendisine yapılan yardımların kısılması teklifinde bulunulmadı.
Bununla birlikte ABD’nin kendi vatandaşının cunta hapishanesinde hayatını kaybetmesi olayını gündemine alması, bundan dolayı diktatör Sisi’yi cezalandırma teklifini değerlendirmeye almayı düşünmesi yine olumlu bir gelişmedir. Ancak şimdilik sadece bir teklifte bulunulduğu ve Dış İşleri Bakanlığı’nın da bu teklifi değerlendirmeye alma eğiliminde olduğu anlaşılıyor. Nasıl bir tavır sergileyeceği ise henüz net değil. Kendi vatandaşının hukukunu bile gözardı ederek cuntayla stratejik ilişkilerine öncelik vermesi de muhtemeldir.