Irak’ın işgalinin 20. Yıl dönümünde Amerika’da bu işgale alkış tutan yazarlar ve siyasetçilerde bir pişmanlık emaresi görülmüyor. ABD kitlesel imha silahlarına sahip olduğu gerekçesiyle Irak’ı işgal etmişti. Daha sonra Bu gerekçenin uydurma olduğu ortaya çıkmıştı. Basra harap olduktan sonra bir önemi kalmamıştı bunun. George W. Bush ve etrafındaki “Neoconlar” Irak’ın bu silahlara sahip olmadığını biliyorlardı. İşgali meşru göstermek için bir yalana ihtiyaçları vardı. Ortaya çıkana kadar “yalan” zaten dünyayı dolaşıyordu.
ABD eliyle gerçekleştirilen insanî felaketin Neoconlar’ın olmayan vicdanına tesir etmesi düşünülemez. Neoconlar için insan kayıpları, “Amerikan İmparatorluğu”nun katlanması gereken zorunluluklar. Sözde Irak halkına özgürlük, barış ve demokrasi getirecek, modern bir ulus inşa edeceklerdi. Bunlar da yalandı..
Önce bir yazımda meşhur Roma’lı tarihçi Tacitus’tan bir alıntı yapmıştım. Tacitus, İngiltere’nin işgal edilerek Romalılaştırılmasında önemli rol oynayan kayınpederi General Agricola’nın hayatını anlatan bir kitap kaleme almıştı. Tacitus Roma’ya direnen yerli liderlerden Calgacus’a ise şu cümleleri söyletiyordu:
“Dünyanın yağmacıları, tüm toprakları tükettikten sonra denizleri araştırıyorlar. Düşman zenginse onu soyarlar, fakirse kuşatırlar. Ne Doğu, ne de Batı onları doyurabildi. Hepsi de yoksulluğa ve zenginliğe eşit bir hevesle göz dikerler. Soyguna, katliama, yağmaya, yalan söyleyerek ‘imparatorluk’ adını veriyorlar ve bir çöl yaratıp buna’barış’ diyorlar.”
Modern tarihçiler e göre Calgacus’un “Roma Emperyalizmi”ne ilişkin bu tanımlaması Tacitus’a aittir. “İmparatorluk Roması”nda yaşamaktan hoşnut olmayan Tacitus’un “Cumhuriyet Roması”na özlem duyduğu bilinir. Yani Tacitus, Roma İmparatorluğu hakkındaki düşüncesini Calgacus’a söyletmiştir.
Son zamanlarda Amerikalı birçok yazar, “Eski Roma” ile “şimdiki Amerika” arasında benzerlikler kuran yazılar kaleme aldılar. Bu yazılara göre Cumhuriyetten İmparatorluğa dönüşen Amerika eski Roma’yı tekrar etmektedir. Roma’nın zaafları, Amerika’nın zaafları olmuştur. Roma gibi Amerikan İmparatorluğu da çökecektir. ABD’de “Amerikan İmparatorluğu’nu savunan “Küreselciler “ ile “Amerikan Cumhuriyeti”ni öne koyan “Ulusalcılar” arasında mücadeleye ilişkin argümanlar Romalı Tacitus’un eserlerinde de görülür.
Roma’nın izdüşümü olan” Amerikan İmparatorluğu” Irak’ı tarumar etti. Buna da ‘barış’ dediler. Irak’ın yıkımının bütün bölgeyi ne nasıl bir istikrarsızlığa sürüklediği gün gibi ortada. Afganistan’da olan-bitenler de pek farklı değil. Yakın bölgemizdeki “Amerikan yıkımı”nın etkileri daha uzun yıllar devam edecektir.
Irak işgal edildiğinde şimdiki ABD Başkanı Joe Biden, Senato’da Dış İşleri Komitesi Başkanıydı. Biden’ın verdiği destek G. W. Bush’un elini çok kolaylaştırdı. Biden da Bush Yönetimi’nin yalanlarını destekleyerek, “Bu silahlar Saddam Hüseyin’in elinden alınmalı ya da iktidardan indirilmelidir” diye konuşmuştu.
Irak’ın işgalinde önemli rol oynayan kaşarlanmış Neoconlar’dan John Bolton, “National Public Radio”dan gazeteci Steve Inskeep’e verdiği röportajda “bugün olsa, yine aynı şeyi yapardım” diyordu. Bolton, “National Review” dergisindeki “Irak Savaşından sonra” başlıklı yazısındaysa Irak’ın işgalinin kusursuz olduğunu savunuyordu. Bolton ABD’nin işgal sonrasında önemli hatalar yaptığını söylüyor. Bolton’a göre. hatalardan biri, Bush Yönetimi’nin Irak ve Afganistan’daki askerî varlığını İran’da rejim değişikliği için kullanmamış olmasıydı. Diğer bir hata ise Obama’nın 2011’de Irak’tan askerî olarak geri çekilmesiydi.
Irak’ın işgalinin 20. Yıl dönümünde ABD ile bir benzerlik de “Putin Rusyası” ile kuruluyor. Neoconlar veya liberal şahinler Putin’in “Uluslararası Ceza Mahkemesi”nde yargılanmasını destekliyorlar. Oysa ABD bu mahkemenin yetkisini tanımıyor. Hatta Trump UCM Başsavcısının ABD’ye girmesini yasaklamış, ABD’deki mal varlığını dondurmuştu. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da “UCM ABD için ölüdür” demişti.
Michigan Üniversitesi Tarih Profesörlerinden Juan Cole ise “The Nation” dergisinde “20 yıl önce ABD Putin idi” başlıklı yazısında “Ukrayna için Rusya’yı suçlarken Irak’ta işlediğimiz suçları unutmayalım” diyordu. Birçok yorumcu da Rusya’nın ABD’nin yolunu izlediği görüşünü savunuyor. Bu yazarlara göre Rusya, ABD’nin “BM Şartı”nı ihlal ederek Irak’a savaş açıp asker sokmasını bir şablon olarak kullanıyor.