ABD'NİN DIŞ POLİTİKALARI VE TÜRKİYE

Milli Gazete yazarı Fikret GÜZELLER'İN "KONUYA DAİR" ANALİZİ..

ABD

Uluslararası ilişkilerde devletleri hangi sıfatlar ile betimliyoruz?

* DOST kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’e göre sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse demektir. Devletleri tanımlarken, karşılıklı güvenin olduğu ve tam anlamıyla işbirliğinin var olduğu ve karşılıklı çıkar çatışmasının olmadığı, dolaylı olarak dahi menfaat çatışmasının olmadığı ilişkiler var ise dost ülke tanımı yapılabilir. Azerbaycan, Bangladeş, Pakistan Türkiye ilişkileri gibi...

* İTTİFAK kelimesinin anlamı anlaşma, uyuşma, bağlaşma oybirliği demektir. İttifak kelimesinin anlamında amaca bağlı olarak tam bir oybirliği ve işbirliği vurgulanmaktadır. Dışişleri Bakanlığı’nın web sayfasında Türkiye, NATO ittifakına 1952 yılında üye olmuştur denmektedir. İttifak tanımında olduğu gibi NATO’da kararlar oybirliği ile alınmaktadır.

* MÜTTEFİK, kelime anlamı olarak bağlaşık demektir, işbirliği yapan ve/veya yapanlar topluluğu demektir, 2’nci Dünya Savaşı’nı kazanan devletlere bu isim verilmiştir, savaştan sonra Doğu Bloku’nun karşısında yer alan devletler kendilerini müttefik olarak isimlendirmişlerdir, anlam olarak hem bir gruba karşı olan tutumu ve belli alanlarda işbirliğini kapsamaktadır. 

* STRATEJİK ORTAK, stratejik hedefe giden yol demektir. Hedef birden fazla olabilir ve hedeflerin gerçekleştirilmesi amaca ulaşmayı sağlar, seçtiğiniz stratejinizin sizi amacınıza ulaştırması gerekir. Stratejik ortak demek için amaçlarınızın ortak olması, ortak amaca hizmet eden hedeflere ulaşmak için izlenecek yolların da aynı olması gerekir. Stratejik ortak tanımının gereği her amaçta, her alanda tam uyum olması ve çıkar çatışmamasının olmaması gerekir.

AMACA GİDEN HER YOL MUBAHTIR - MACHIAVELLI

Ülkeler arasında ilişkiler mütekabiliyet ilkesine, çıkar ve güç dengelerine bağlı olarak sürdürülmektedir. Ülkelerin farklı alanlarda çıkarları ve politikaları olabilir. Ülke politikalarının her alanda aynı olacağını veya uyum göstereceğini düşünmek mümkün değildir. Ülkelerin politikalarında farklılıklar, ayrışmalar her zaman olabilir, bazen ayrışmalar çok derinleşebilir. Devletler amaçlarına ulaşmak için farklı stratejiler ve yöntemler izleyebilir: bunun etik olup olmadığına hiç önem vermeyebilirler. Nihai olarak ulusal çıkarlarına ulaşıp ulaşmadıklarını dikkate alabilirler. Bu konuda Machiavelli, Prens adlı kitabında diyor ki;

“Bir prens (Devletin Yöneticisi), eğer ille de hayvan gibi davranması gerekirse tilki ve aslanı seçmelidir; çünkü aslan kendini ağdan, tilki de kurttan korumasını bilmez. Tuzakları tanımak için tilki olmak gerekir, kurtları ürkütmek için aslan. Sadece aslanlık etmek istemekle kendilerini sınırlayanlar bu işten hiçbir şey anlamıyorlar demektir. Bunun içindir ki sakıngan bir bey sözünde durmamalıdır, eğer bu duruş kendisine karşı dönecekse ve söz verisinin nedenleri ortadan kalkmışsa. Ve eğer insanların tümü iyi kimseler olsalardı yerilesi bir öğüt olurdu bu; ama nasıl ki tümü de küçük adamlardır ve sana verdikleri sözleri tutmazlar, senin de onlara verdiğin sözde durman gerekmez. Bir prens (Devletin Yöneticisi), hiçbir zaman kaypaklığını şirin göstermek için haklı gerekçeler bulmakta darda kalmamıştır.

Günümüzde kaç barışın, kaç söz verinin prenslerin (Devletin Yöneticisi),  sözlerinin eri olmayışlarından ötürü boşa gittiğini ve tilkilik etmesini iyi bilenin işlerinin tıkırında gittiğini gösteren sayısız örnek vermek mümkündür. Ama bunu ustaca allayıp pullamak, göz boyamayı olduğu gibi renk vermemeyi de çok iyi becermek gereklidir. Ve insanların öylesine basitlikleri vardır, zamanın gereklerine öylesine kölece boyun eğerler ki aldatıcı kişi her zaman aldatılmaya hazır birini bulacaktır.”

İNSANLAR HER ZAMAN YALANLARINA İNANACAK KİŞİLERİ BULURLAR

Burada diyor ki; amacınıza ulaşmak için kurnaz ve acımasız olun, yalan söyleyin, aldatın, sözünüzü tutmayın çünkü güçlü olanlar söyledikleri yalanlar için gerekçe bulmak ve hesap vermek zorunda kalmamıştır. İnsanlar her zaman yalanlarına inanacak kişileri bulurlar. Yalan söyleyenlerin, aldatanların, kurnaz olanların işleri yolundadır. 2500 yıl önce yazılan Sun Tzu, Savaş Sanatı kitabında der ki, “Tüm savaşlar aldatmaya ve şaşırtmaya dayanır ve aldatmaca sanatını en iyi bilen zafere ulaşacaktır, bu da manevra sanatıdır.” Machiavelli ve Sun Tzu’nun felsefesinde açıkça cephe almak yerine aldatmak, oyalamak zaman kazanmak ve savaşmadan zafere gitmeyi hedeflemek bir strateji olarak görülmektedir. ABD dış politikalarına dair yakın tarihten yaşanmış bazı olayları hatırlayalım. İran-kontra skandalı: Önce inkâr, sonra doğrulama: 1986 Kasım ayında ABD ve İran arasında silah ve çeşitli askeri malzeme satışına ait haberlerin ortaya çıkması üzerine Ronald Reagan başlarda bir televizyon konuşması yaparak ve olayın varlığını inkâr etmiştir. Daha sonra Reagan, İran’a gizlice silah satışına onay verdiğini doğrulamıştır. Yapılan soruşturmada, İran’dan elde edilen paranın Nikaragua’daki solcu Sandinista hükümetiyle çatışan kontralara gönderildiği ortaya çıkmıştır.

Devamı >>>