Kuveyt Parlamento Başkanı Merzuk Ali el-Ganim'in, 30. Arap Parlamentolar Birliği toplantısında ABD'nin hazırladığı sözde barış planı metnini çöpe atması sosyal medyada, Arap dünyasından yazar ve basın mensuplarınca genelde memnuniyetle karşılanırken, Suudi Arabistanlı bazı yazar ve gazetecilerin tepkisi farklı oldu.
"SİYONİSTLEŞMİŞ ARAP KARDEŞLERİ, GANİM'E SALDIRIYOR"
Katarlı yazar ve gazeteci Cabir el-Haremi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ganim'in sözde barış planına ait metnin nüshasını çöpe atması nedeniyle sert saldırılara maruz kaldığını ifade etti.
Haremi, bu saldırıların işgalci siyonistlerden çok "siyonistleşmiş Arap" kardeşlerinden gelmesini garipsediğini belirtti.
Mısırlı Raid Muhammed ise siyasi analizlerden uzak olan Ganim'in bu hareketiyle, sözde barış anlaşmasını kabul eden tüm Arap liderlerin onurunu tarihin çöplüğüne attığını kaydetti.
Moritanyalı yazar Muhammed el-Muhtar eş-Şankiti de Ganim'in sergilediği bu tutumdan duyduğu memnuniyeti aktararak, "Onur, 'Yüzyılın Anlaşması'nı çöpe atmaktan başka bir şey değildir." ifadesini kullandı.
Cezayir televizyonunda çalışan gazeteci Emel Arab, Twitter mesajında, "Yüzyılın Anlaşması'nı alkışlayan eller ile onu tarihin çöplüğüne atanlar arasındaki fark" ifadesiyle tutumunu belirtti.
SADDAM'A, KADDAFİ'YE BENZETTİLER
Öte yandan Suudi Arabistanlı yazar Abdulaziz El-Hamis, Ganim ile Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin'in tutumunu kıyasladı.
Saddam Hüseyin'in evrakları yırttığını, ABD'ye kötü sözler söylediğini ve her toplantıda şov yaptığını belirten Hamis, "Son başlangıçtan daha trajikti." dedi.
Hamis, politikacının ülkesinin çıkarlarını daha iyi anlaması ve kayıp zamanda savaşmaması gerektiğini vurguladı. Bu politikacının, bazı evrakları parçalayacak elleri ile ülkesine ihanet eden ve satan halkın sloganlarını söyleyen dili dışında başka hiçbir şeye sahip olmadığını kaydeden Hamis, politikacının saldırdıklarının da kendisini kurtardığını sözlerine ekledi.
Suudi gazeteci Advan el-Ahmeri ise Ganim'in üslubunu, Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'ye benzetti.
Ahmeri, bu üslubun, kimseyi kahraman yapmayacağını ve sorunları çözmeyeceğini, ancak geçici bir alkış ve sosyal paylaşım platformlarında 24 saatlik bir beğeni kazandıracağını dile getirdi.
Suudi gazeteci bir başka paylaşımında, "Dönemin SSCB lideri Nikita Kruşçev 1960'da BM oturumunda, ayakkabısını çıkararak kürsüye vurmuştu. Filipinli temsilcinin konuşmasına itirazı kayıtlara geçti. Bir gün sonra Kruşçev'in fotoğrafı gazetelerin ilk sayfasını kaplamıştı, insanlar bunu konuşuyordu. Olay, onun için bir başarı olmadan sona erdi. Hayat güzeldir." ifadelerine yer verdi.
Ahmeri'nin bu paylaşımına atıf yapan Suudi gazeteci Osman el-Umeyri de "Kruşçev, arkadaşları tarafından siyasetten azledildi ve köyünde yalnız öldü. Onu kağıtları yırtıp atarak BM'de taklit eden Kaddafi'den daha şanslıydı." ifadesini kullandı.
Kuveyt Parlamento Başkanı Merzuk Ganim, 8 Şubat'ta Ürdün'de olağanüstü toplanan 30. Arap Parlamentolar Birliğinde ABD'nin hazırladığı sözde barış planının ölü doğduğunu söylemiş ve plan metninin nüshasını çöpe atmıştı.
TRUMP'IN SÖZDE BARIŞ PLANINDA NE VAR
ABD Başkanı Donald Trump, 28 Ocak'ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da düzenlediği ortak basın toplantısında tek taraflı sözde Orta Doğu barış planını kamuoyuna açıklamıştı.
Sözde barış planı kapsamında Kudüs'ün, işgal rejiminin "bölünmez" başkenti olarak kabul edileceğini söyleyen Trump, planın bağımsız bir Filistin devleti ve Filistinliler için "son şans" olduğunu iddia etmişti.
Kaynak: dogruhaber.com.tr
