Venezuela´da ABD destekli muhalefet, bugün ülkeye "insani yardım" getireceklerini belirtirken, hükümet sınırları kapatarak, "işgal stratejisinin parçası" olarak gördüğü girişime müsaade etmeyeceğini açık şekilde ortaya koydu.
Kendini geçici başkan ilan eden Juan Guaido liderliğindeki muhalifler, ABD´nin gönderdiği "yardımları" bugün ülkeye sokmaya çalışacak. Venezuela sınırının karşı tarafında yer alan Kolombiya´nın Cucuta kasabasında bekletilen paketlerin, kamyonlarla ülkeye nakledilmesine çalışılacak. Aynı girişim, Brezilya sınırında yapılacak.
Muhalefet, 300 bin kişinin acil yardıma ihtiyacı olduğunu, 2 milyon kişinin de sağlık riskiyle karşı karşıya bulunduğunu savunarak, ülkeye yardım girmesi gerektiğini öne sürüyor.
Ancak bu iddiaya karşın, ülkede gıda madelerinin bulunması ya da alım gücünde sorun olsa da ciddi bir açlık yaşanmadığı görülüyor. ABD ve Avrupa´daki 10 milyarlarca doları bloke edilen, abluka uygulanan ve bu yolla halkı açlığa mahkum edilmek istenen Venezuela´da hükümet, tüm bunlara rağmen gıda paketleri dağıtarak halkına yardım ulaştırıyor.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) gibi kurumlar üzerinden destek kabul edebileceğini duyuran hükümet, bu zorlama girişimin asıl amacının "yardım" olmadığını dile getiriyor.
"İşgal stratejisinin bir parçası"
Devlet Başkanı Nicolas Maduro, "yardımların", "ABD´nin işgal stratejisinin bir parçası" olduğunu ve "bu şova izin vermeyeceğini" söylüyor. ABD´nin asıl amacının dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülkesinin kaynakları çalmak olduğunu kaydeden Maduro, girişime karşı uyarıda bulunuyor.
Kızılay, Kızılhaç ve BM´den muhalefete ret
"Yardım girişimi" sadece hükümet tarafından değil Kızılay, Kızılhaç ve BM tarafından da siyasi bir adım olarak görülüyor.
Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC) Genel Başkanı Francesco Rocca, yaptığı açıklamada, bu kurumlar için yardım dağıtmada "tarafızlık" ilkesinin çok önemli olduğuna dikkat çekti. BM de girişimde yer almayı reddederek, tarafları gerilimi düşürmeye çağırdı.
"Hedef Maduro´yu mat etmek"
Hükümetin, "yardım" girişinin amacının Maduro yönetimini devirmek olduğu yönündeki değerlendirmesi muhalifler tarafından da doğrulandı. ABD basınına konuşan muhalif parlamenterlerden Juan Miguel Matheus, "öncelikli hedeflerinin Venezuela halkına yardım götürmek olduğunu ancak bu adımla Maduro´yu şah-mat etmek istediklerini" söyledi.
Matheus, "Eğer yardım girerse, Maduro kontrolü kaybetmiş olarak görülecek. Eğer yardım girmezse de Maduro´nun sıkıntı çeken halkı umursamadığını göstermiş olacağız." diye konuştu.
Başkanı olduğunu iddia ettiği ülkeye müdahaleye yeşil ışık
Guaido da, 9 Şubat´ta yaptığı açıklamada, kendini geçici başkanı ilan ettiği ülkeye yönelik bir askeri müdahaleye yeşil ışık yakıp yakmayacağı sorusunu, muhalefetin "mümkün olan her şeyi yapacağını" söyleyerek cevaplandırdı.
Sınırda önlemler
Girişimi önlemek için Venezuela açıklarında yer alan ve "yardım" merkezi olarak kullanılacağı açıklanan Hollanda kontrolündeki Curacao ile Aruba ve Bonaire adalarıyla deniz ve hava trafiğini askıya alan hükümet, perşembe günü de Brezilya ile olan sınırı kapattı.
Kolombiya sınırı da kapatıldı
"Yardımlar´ın girişi için tarih olarak verilen 23 Şubat´a saatler kala bir adım daha atan Caracas hükümeti, Kolombiya sınırında geçişleri durdurdu. Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kolombiya hükümetinden gelen Venezuela´nın egemenliği ve ülkedeki barışa karşı ciddi ve yasa dışı tehditler nedeniyle" iki ülke arasındaki üç geçişin geçici olarak kapatılmasına karar verildiğini duyurdu.
Guaido, sınırın Kolombiya tarafında kaldı
Sınırı kapatma kararının, 35 yaşındaki Guaido´nun hakkında yurtdışına çıkış yasağı olmasına rağmen Maduro üzerindeki baskının artırılması amacıyla yapılan konsere katılmak için Kolombiya´nın Cucuta kentine geçmesinin ardından alınması dikkat çekti. Guaido´nun sınır kapalı olduğu sürece başkanı olduğunu iddia ettiği ülkeye tekrar girebilmek için ya yasa dışı geçişleri ya da hava yolunu kullanması gerekecek.
Ordu sınırda önlem aldı
Halen Maduro´ya sadık olan ordu, sınır hatlarında önlem alarak resmi ya da yasa dışı geçişlerden ülkeye "insani yardım" sokulmasını önlemeye çalışacak. Bu amaçla Kolombiya sınırında kamyonlarla kapatan ordu, Brezilya sınırında da önlemlerini artırdı.
İlk kan döküldü
Bu kapsamda Brezilya sınırındaki Gran Sabana bölgesindeki yasa dışı bir geçişin kapatılmasını çalışan ordu ile bölgede yaşayan yerliler arasında dün çatışma çıktı. Yerel bir insan hakları kuruluşu olan Kape Kape, olayda 2 yerli hayatını kaybettiğini, 15 kişinin yaralandığını duyurdu. Beyaz Saray da gecikmeden, "Venezuela ordusunun güç kullanmasını" kınadı. BM Genel Sekreteri General Antonio Guterres de Venezuela´dan "göstericilere karşı silah kullanılmamasını" istedi.
ABD´den günler öncesinden tehdit
Benzer bir olayın Kolombiya sınırında da yaşanmasının ülkedeki durumu kötüleştirmesinden ve ABD´nin bunu Maduro´ya karşı bir müdahale için kullanmasından endişe ediliyor. Nitekim, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, hafta içi sosyal medya hesabından yaptığı açıklada, Venezuela ordusunun Kolombiya ve Brezilya sınırında "barışçıl sivillere yönelik şiddete göz yumması veya bunu teşvik etmesinin unutulmayacağını" tehdidinde bulundu.
Rusya´dan uyarı
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, dün yaptığı açıklamada, ABD´nin Venezuela´nın iç işlerine müdahale etmeye çalıştığını, özel kuvvetleri ve silahlarını Venezuela sınırına taşıdığını öne sürdü.
Venezuela sorununda kritik noktaya gelindiğine dikkati çeken Zaharova, "ABD, Venezuela´da insani yardımlar adı altında hükümetin destekçileri ile muhalif grupları birbirine kışkırtarak, devlet başkanını devirmek için tehlikeli provokasyonlar yapmayı planlıyor. ABD´nin Venezuela´ya yönelik provokasyonları dünyadaki gerginlik seviyesini artıracak." dedi.
Venezuela sınırlarında bugün yaşanacaklar, Maduro hükümetinin görevde kalıp kalmayacağına dair ipucu vermekle kalmayacak aynı zamanda petrol zengini ülkenin geleceğini de şekillendirecek.