Amerika´nın Suriye´nin kuzeyinde PKK/PYD´yi silahlandırmaktan vazgeçmesi pek kolay değil. Çünkü Amerikan siyasetçileri kendi halklarının silahlanmasını bile özgürlüğün bir yansıması olarak görüyorlar. Son olarak 19 yaşındaki bir ortaokul öğrencisinin Florida´nın Parkland kentinde AR-15 saldırı silahı ile 17 öğrenciyi öldürmesi, bu gerçeği bir daha açığa çıkardı.
Silahçı siyaset
Başkan Trump olayı kınarken "silah" kelimesini ağzına almadı. Özellikle Demokratlar silah satışlarının kontrol altına alınmasını önerirken, Trump´ın da desteklediği Ateşli Silahlar Lobisi (NRA) çözümü "Kötü adamlara karşı iyiadamları da silahlandırmak" olarak gösteriyor. Düşünün ki ABD´de her 100 kişiden 90´ının silahı var. Savaş ve işgal geçirmiş Irak´ta bile bu sayı 35...
Sürekli katliam
Sonuçta ABD bu silahlarla sahnelenen kitlesel cinayetleri sıralayıp duruyor. Mesela geçen yıl Las Vegas´ta bir silahşor konsere gidenleri taramış ve 58 kişiyi öldürmüştü. 2012´de de 20 yaşındaki silahlı saldırgan Connecticut eyaletinin Newtown kentindeki bir ilkokulu taramış 26 kişiyi öldürdükten sonra intihar etmişti. Sonuçta sadece 2016´da silahlı saldırılar sonucu öldürülen Amerikalıların sayısı 11 binmiş.
Katliam nedenleri
Cinayetlerin nedenleri ise çok karmaşık. Mesela son katil okuldan uzaklaştırma cezası almış ve sınıf arkadaşları kendisi ile alay edince çileden çıkmış. Bütün bu faciaların sonunda Demokratlar silah satışlarının kontrol altına alınmasını isterken, başta Tump olmak üzere Cumhuriyetçilerin direnci ile karşılaşıyorlar.
Bunlar böyledir
Düşünün ki bu ülkenin Kongresi Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın korumaları için Türkiye´ye "Glock" marka tabancaların satışını yasakladı. Ve bu ülke Suriye´de çözümü PKK/PYD´yi silahlandırarak arıyor. Tillerson´un Ankara´da yaptığı görüşmeler ne kadar olumlu geçmiş olsa da huylu huyundan dönmeyecektir. Değişebilselerdi önce kendi halklarının güvenliğini sağlamak için insanların silahlandırılmasını durdururlardı.