ABD´nin İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya ile birlik olarak 2015 yılında İran´la imzaladığı nükleer anlaşma sonrasında İran´a uygulanan yaptırımların kaldırılmasına karar verilmesinin ardından geçen 3 yıl içinde tansiyonu yükselten en büyük gelişme bugün yaşandı.
ABD, bugün TSİ 08:01 itibariyle Tahran´a yaptırımlarına tekrar başladı. Uygulanan yaptırımların enerji, finans ve gemi taşımacılığı sektörlerini içeren ikinci bölümü bugün başladı.
Yaptırımın ardından İran´dan çok sert bir açıklama geldi? İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani devlet televizyonuna çıktı ve canlı yayında açıklamalarda bulundu. Ruhani, ?ABD´nin yaptırımlarını deleceğiz ve petrolümüzü satacağız? dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, Mayıs ayında dönemin ABD Başkanı Obama´nın imzaladığı anlaşma hakkında, ?En kötüsü? demiş ve anlaşmadan ayrılacağının sinyalini vermişti. Anlaşmaya imza atan İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya anlaşmaya uyacaklarını ve ABD´nin kararının kendilerini etkilemeyeceğini duyurmuştu.
Trump´ın önderliğinde gündeme gelen ilk yaptırım paketi, Ağustos ayında uygulanmaya başlanmıştı. İran´ın ABD dolarına erişimini, devlet tahvili satmasını, altın ve diğer değerli madenler ile çelik, alüminyum ve kömür gibi metallerle ticaret yapmasını ve yolcu uçağı ya da parçalarını ithal etmesini yaptırımlara tabi hale getirmişti.
Yaptırımların detayları bugün ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Hazine Bakanı Steven Mnuchin tarafındna açıklanırken, Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya ve Türkiye de dahil olmak üzere toplam 8 ülkeye yaptırımlardan muafiyet hakkı sağlandı.
Trump´ın yarın gerçekleşecek ara seçimler öncesinde yaptırımı bu şekilde uygulamaya başlaması da bir seçim hamlesi olarak görüldü? Dün Chattanooga´da bir mitinge katılan Trump, ?İran´a uyguladığımız maksimum baskı siyaseti işe yarıyor. İran, ben göreve geldiğimde çok farklıydı. O zamanlar Orta Doğu´yu ele geçirmek istiyorlardı. Fakat şimdi hayatta kalmaya çalışıyorlar? dedi.
İranlı yetkililer ise ABD´nin yaptırımlarının ülke ekonomisine etkisinin olmayacağını iddia etti. Dışişleri Bakanı Bahram Kasımi, Cuma günü devlet televizyonunda, ?Amerika yüce ve cesur ülkemize karşı bir şey yapamayacak. Ülkemizin ekonomik ilişkilerini biliyoruz ve nasıl yöneteceğimizin farkındayız? ifadesini kullanmıştı.
İran Ulusal Petrol Şirketi ve iştiraklerinin uluslararası faaliyetleri kısıtlayacak yaptırımlarla, büyük ölçüde petrol ihracatına dayanan ülke ekonomisinin en önemli kalemini ortadan kaldırmayı hedefleyen ABD yönetimi, yabancı finansal kuruluşların İran Merkez Bankası ve İranlı diğer bankalarla işlem yapmasını da yaptırımlara tabi hale getirdi.
Ayrıca, bankalar arasındaki uluslararası fon transferlerini düzenleyen SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication) sisteminin, ambargo uygulanan tüm İranlı finans kuruluşlara kapatılmaması halinde ABD´nin yaptırımlarına maruz kalacağı bildirildi. Bugün itibariyle hayata geçen ikinci yaptırım paketi çerçevesinde ülkenin liman işletmecileri, tersaneleri ve deniz taşımacılığı sektörü ambargo kapsamına alınırken, İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Şirketi (IRISL), İran Güney Gemicilik Hattı Şirketi ve iştirakleri ABD Hazine Bakanlığı´nın kara listesine eklendi.
ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, bugün başlayan yaptırımlar 6 maddeden oluşuyor.
Maddelerin başında, İran´ın liman operatörleri, gemicilik ve gemi inşaatı sektörleri bulunuyor. Yaptırımlar, İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Hatları, Güney Gemicilik Hattı gibi firmaları ve bunların ilgili olduğu kuruluşları kapsıyor.
Hazine Bakanlığının yaptırımlarının ikinci maddesini ise petrolle ilgili işlemler oluşturuyor. İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ve Ulusal Tanker Şirketi (NITC) gibi kuruluşları da kapsayan yaptırımlar, İran´dan petrol, petrol ürünleri ya da petrokimya ürünlerinin satın alımına uluslararası kısıtlamalar getiriyor.
Öte yandan ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, önceki gün yaptığı açıklamada, yürürlüğe girecek yaptırımlar çerçevesinde 700´ü aşkın İranlı kişi ve kurumun daha kara listeye ekleneceğini belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da ABD´nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından mayıs ayında yaptığı açıklamada, İran´la yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini vurgulayarak 12 maddelik şart ortaya attı.
Pompeo´nun dile getirdiği şartlar şu şekilde:
1- İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına (UAEA) önceki nükleer programlarının askeri boyutlarını tamamen açıklamalı ve bu çalışmalarını daimi ve doğrulanabilir olarak tamamen bırakmalı.
2- İran, uranyum zenginleştirmeyi durdurmalı ve bir daha asla plütonyum işlememeli.
3- İran, UAEA´ya tüm ülkedeki tesislere koşulsuz erişim hakkı tanımalı.
4- İran, balistik füze üretimine son vermeli ve nükleer kapasiteli füze fırlatma ve geliştirmeyi durdurmalı.
5 ? İran, gerçek olmayan suçlamalarla tutukladığı tüm ABD ve bu ülkenin ortak ve müttefiki olan ülkelerin vatandaşlarını serbest bırakmalı.
6 ? İran, Hizbullah, Hamas ve Filistin İslami Cihad Hareketi de dahil olmak üzere Ortadoğu´daki tüm "terörist gruplara" desteğini geri çekmeli.
7- İran, Irak hükümetinin egemenliğine saygı duymalı ve Şii milislerin silahsızlandırılması, tasfiyesi ve yeniden entegrasyonuna izin vermeli.
8- İran, Husi milislere askeri desteğini kesmeli ve Yemen´de barışçıl siyasi çözüm için çalışmalı.
9- İran, Suriye´nin tamamında İran komutasında bulunan güçleri geri çekmeli.
10- İran, Afganistan ve bölgedeki Taliban ve diğer teröristlere verdiği desteği kesmeli ve El Kaide´yi barındırmayı bırakmalı.
11- İran, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü´nün dünyadaki terörist ve militan ortaklarına verdiği desteği kesmeli.
12- İran, birçoğu ABD´nin müttefiki olan komşularına karşı tehditkar davranışlarına son vermeli, İsrail´i yok etme ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine füze atmaktan vazgeçmeli.
ABD Başkanı Trump, selefi Barack Obama tarafından 2015 yılında İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Çin ile birlikte imzalanan nükleer anlaşmadan, ülkesini 8 Mayıs´ta çekmişti. Bu kararın ardından Washington yönetimi, İran´a yönelik ilk yaptırım paketini 7 Ağustos´ta yürürlüğe koymuştu.
İlk yaptırım paketi, İran´ın ABD dolarına erişimini, devlet tahvili satmasını, altın ve diğer değerli madenler ile çelik, alüminyum ve kömür gibi metallerle ticaret yapmasını ve yolcu uçağı ya da parçalarını ithal etmesini yaptırımlara tabi hale getirmişti.