ABD Başkanı D.Trump´un neden Suriye sahasından çekilmek istediği sorusu, benim için hala akli sebeplere kavuşturulmuş değil. Trump´un Suriye´den çıkıyoruz kararı, bir bütün olarak Ortadoğu siyasetinden ve yerleşik mevzilerinden ayrılmayı değil de sadece Suriye´den çekilmek istenmesi, kelimenin tam anlamıyla herkesin kafasını karıştırdı. Öyle ki Ortadoğu´yu terk etmeden, Özel olarak Suriye´den çekilmenin gerçek mana da ifadesi nedir? Bu çekilme hangi stratejik hedeflerden vazgeçmek anlamına gelir? Doğrusunu söylemek gerekirse bu soruların yanıtları bende yok.
Küresel düzeyde bu ve buna benzer sorular hava da yanıtsız olarak uçuşurken, dün Medya Haber kanalına konuşan Cemil Bayık, bu soruların özüne ilişkin kimi açıklamalarda bulundu. Cemil Bayık´ın söyledikleri şu bakımdan önemli. Suriye sahasında ABD ile en yakın çalışma yürüten yerel güçler yani PYD/YPG güçlerinin siyaset tarzını ilk kez açıkça deklere etmesi bakımından son derece önemli.
ABD, Ortadoğu´dan çekilmediğine göre, Trump´un Suriye´den çekiliyoruz kararı en başından beri bana çok kişisel bir karar gibi gelmişti. Cemil Bayık´ın açıklamaları, sahada işbirliği içinde olan iki gücün Ortadoğu dinamikleri konusunda anlaşamadıkları ve dolaysıyla büyük ortağın hiddetlenerek ?´ben artık bu oyunu oynamıyorum´´ şekilde son bulduğu anlaşılıyor!
KCK´nin Eşbaşkanı Cemil Bayık, ABD´nin, Kürtlerin de dahil olduğu İran karşıtı bir koalisyon kurmaya çalıştığını ancak PKK´nin buna engel olduğunu söyledi.
Medya Haber kanalına konuşan Cemil Bayık, ABD´nin Suriye´den çekilme kararı ve Ortadoğu´daki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
?Sorun Esad´ın kalıp kalmaması sorunu değil aslında? diyen Bayık, ?Sorun Suriye´nin yeniden demokratik bir temelde inşasıdır. Çünkü artık Suriye eski Suriye olamaz. Bu 7 yıldır yaşanan savaştan sonra Suriye´nin yeniden demokratik temelde örgütlendirilmesi; demokratik ve özgürlükçü bir sistemin oturtulması gerekir? ifadelerini kullandı.
?ABD, Ortadoğu´yu kendi çıkarları, amaçları temelinde şekillendirmeye çalışıyor? diyor Cemil Bayık. Size de tuhaf gelmiyor mu bu ifadeler. ABD, Ortadoğu´ya kendi çıkarlarının dışında başka niçin gelebilir acaba? Bu tuhaf ifade sanki ABD ile PKK arasında önceden üzerinden anlaştıkları bir mutabakat varmış ve sonra ABD bu mutabakatın dışına çıkarak kendi çıkarlarını dayatıyormuş sonucu çıkarılabilir? Ama bu söylemden çıkarılacak ikincil anlam PKK´nin kendini ABD ile eşit statüde görmesidir galiba!
Cemil Bayık, esas sorunu şöyle özetliyor. ?Burada bazı engellerle karşılaşıyor. PKK engeli en büyük engeldir. Kendine göre bir İran engeli var. Bu engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Yani görünen o ki aslında ABD Türkiye´yi, Irak´ı, Kürtleri yanına almaya ve İran´a karşı konumlandırmaya, harekete geçirmeye çalışıyor. Fakat burada PKK engeli ortaya çıkıyor. PKK, Kürtlerin bir bütün bu koalisyona dahil olmasını önlüyor. Bunu görüyor, bu engeli ortadan kaldırmak istiyor. Eğer İran´a karşı 5 Kasım´da, hemen 6´sında da PKK´ye yönelik karar aldıysa bununla bağlantılıdır.?
Cemil Bayık´ın söylediklerine itibar edilirse, ABD´nin küresel düzeyde izlediği anti İran siyaseti ve yaptırımları PKK engeline takılmış. Demek ki, Ortadoğu´da İran´ın varlığı ve desteği her şeyden daha değerliymiş. Sırf bu nedenle PKK bir bütün olarak ´´Bütün Kürtlerin desteğini bu koalisyona dahil etmek´´ istemiyormuş.
Anlaşılan o ki, Trump PKK engelini gördükten sonra Suriye´de kalmanın pek akıllıca olmayacağına karar vermiş! Ne olsa PKK engeli asla aşılamayacak bir engel! Şaka bir yana uzun zamandır bu sayfalarda dillendirmeye çalıştığım PKK, İran İlişkileri bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış durumda. Bu ilişkilerin ayrıntıları Perşembe gününe kalsın.
Yeniyüzyıl