Tarih: 06.03.2021 16:55

ABD’den bilinenin itirafı

Facebook Twitter Linked-in

Abdülkadir Özkan yazdı;

Ülkemizde ve bölgemizdeki darbelerin arkasında ABD onayı ve desteğinin olduğu aslında bilinmeyen bir husus değildi. Bir yandan dünyada insan hakları ve özgürlüklerin savunuculuğunu kimselere bırakmayan ABD ve AB ülkelerinin uygulama söz konusu olduğunda darbecilere ve terör örgütlerine destek verdiklerini bilmeyen kaldığını sanmıyorum. Bu bakımdan isterseniz kısaca Haçlı ittifakı olarak nitelendirebileceğimiz ülkeler her türlü insan hak ve özgürlüğünün kendilerinin hakkı olduğu, ancak bu haklara farklı renk ve inançtaki toplumların sahip olamayacakları anlayışı ile hareket ettikleri biliniyor. Söz gelimi ABD’de ırkçılığın hangi boyutlara ulaştığı hatırlandığında böyle bir ülkenin etkisi altındaki ülkelere özgürlük ve demokrasi götürmesini düşünmek mümkün olabilir mi? Ne var ki, sahip oldukları propaganda gücü ile her türlü olumsuzluklarını, darbe seviciliklerini dünyaya özgürlük kılıfı içinde sunuyorlar.

İşin bir başka boyutu da bizim gibi ülkelerde darbeler o toplumlara demokrasi ve özgürlük getirmek için yapıldığı gibi bir iddia ile sunuluyor. Ne var ki, darbeler karşısında toplumlar hep birlikte darbe ile özgürlük ve demokrasi getirmek, böyle bir iddianın akıl ve mantıkla izahı mümkün olmayacaktır. Bu tür iddialar sadece sömürgecilerin çıkarlarına hizmet eder, diyerek ayağa kalkamadığı için de gelinen noktada ABD yönetimi darbecilerin ABD’nin emrinde olduğunu açıklamakta bir sakınca görmüyorlar ve Biden açkıladığı yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde ABD’nin darbeleri ve darbecileri desteklediğini şöyle ifade ediyor, “Önce diplomasi, asker son çare” diyor. Yani, geçmiş yöneticiler gibi Biden’da ABD çıkarları için darbeleri ve darbecileri bundan sonra da destekleyeceğini açık bir şekilde ifade ediyor.

Aslında, bu açıklama ABD’nin uzun yıllardan beri sürdürdüğü dış politikanın ana çizgisinde bundan sonra da bir değişiklik olmayacağının ifadesiydi. Bu durum ise ABD’de başta hangi partiden bir başkanın bulunuyor olmasının bu ülkenin sömürgeciliğinde bir değişikliğin olmayacağını gösteriyor. Değişen tek şey şimdiye kadar darbecilerle kol kola yürüyüşlerini bir takım kılıflara sokmaya çalışılırken bundan sonra kılıfa ihtiyaç duymadıklarını görüyoruz. Bu da kovboy anlayışının günümüzde aynen devam ettiğinin bir göstergesidir.

Biden yönetiminin açıkladığı Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’ne göre ABD, askeri yönden Pasifik Bölgesi ve Avrupa’ya yoğunlaşıp Ortadoğu’da asker azaltacağı söylenmesine rağmen son aylarda yaşanan olaylara baktığımızda aslında ABD dış politikasında ne Pasifik Bölgesi ne de Ortadoğu’da bir değişiklik olmayacağı şeklindeki açıklama sadece bölgemiz ülke yönetimlerini uyuşturmaya yöneliktir. Çünkü Biden ilk günlerde yaptığı açıklamalarda Afganistan, Irak ve Suriye’deki askeri varlığını azaltacağını ilan etmekle birlikte bu yönden bir hareket söz konusu olmadığı gibi, özellikle bölgemizde ABD’nin terör örgütlerine askeri desteği hızla artmış, bölge ülkelerinin daha da ufaltılması yönünde Haçlı-Siyonist ittifakının yaklaşımında bir değişiklik söz konusu değildir. Eğer bir değişiklik olacak ise ABD bölgemizde ateşe elini uzatmak yerine bölgedeki maşaları terör örgütleri ve teröristleri kara gücü olarak kullanmasını sürdürecektir. Bu ise ABD’nin bölgemizden çekilmesi ya da gücünü azaltması anlamına gelmeyecektir. Yapılan açıklama sadece ABD’nin küstahlığını açıktan ifade etmekte bir sakınca görmediğini gösteriyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —