Tarih: 08.01.2023 14:18

ABD’de Meclis Başkanlığı savaşı sona erdi

Facebook Twitter Linked-in

ABD’de Kasım 2020’de yapılan Başkanlık seçimlerini kaybeden Donald Trump’ın taraftarları 6 Ocak 2021’de Kongre binasını işgâl etmiştiler. Cumhuriyetçiler arasında yaşanan ihtilâflar sebebiyle Başkanı seçilmediği için işgalin 2. yıldönümü’nde de Meclis işlevsiz durumdaydı.

Kasım 2022’deki seçimlerde Cumhuriyetçiler dar farkla “Temsilciler Meclisi”nde çoğunluğu elde ettiler. Demokratlar da Senato’da dar farkla çoğunluğu sağladılar. 222 vekilin Cumhuriyetçi, 212 vekilin Demokrat olduğu 435 üyeli Meclis 3 Ocak’ta açıldı. Normal şartlarda 3 Ocak’ta Meclis Başkanı’nın seçilmesi gerekiyordu. Başkan seçilmeden Vekiller yemin edemiyor, bu yüzden de Temsilciler Meclis yasama faaliyetlerine de başlayamıyor.

Önceki dönemde “Meclis Azınlık Lideri” olan Kevin McCarthy, yeni dönemde “Meclis Başkanlığı” için aday oldu. “Meclis Cumhuriyetçi Konferansı”nda yapılan bir oylamada 36 Vekil McCarthy’ye oy vermemişti. Tabii ki nihai karar 3 Ocak’ta yeni Meclis’te verilecek idi.

McCarthy’nin seçilmesi için Meclis’te en az 218 oy alması gerekiyordu. Ancak Meclis’teki daha muhafazâkâr vekillerin örgütü olan “Özgürlük Grubu”nun (Freedom Caucus) 5 üyesi hiçbir koşulda McCarthy’ye oy vermeyeceklerini ilân etmiştiler. Öte yandan “Özgürlük Grubu”nun çoğunluğunun aynı zamanda Trump yanlısı olduğunu belirtmeliyiz. Bu yüzden McCarthy, Trump’ın devreye girmesiyle muhaliflerin desteğini kazanacağını ümidi taşıyordu.

Trump McCarthy için kesin desteğini açıklamadıysa da kritik eşikte bu tutumunu değiştirdi. Trump tüm Vekillerin McCarthy için oy kullanmaları çağrısı yaptı. Bu çağrı McCarthy’i Başkanlığa birkaç adım daha yaklaştırdı, ancak yeterli olmadı. McCarthy Salı gününden Cuma geç saatlere kadar devam eden 15 oylama sonucunda seçilebildi. Trump’ın devreye girmesi sonucunda 6 muhalif vekil Meclis oylamasında yer aldılar, ancak oy kullanmadılar. Böylece McCarthy, seçilmek için gereken çoğunluk rakamı olan 216 oyu alarak Başkanlığı kazandı.

Meclis Başkanı seçilinceye kadar oylamaların tekrar edilmesi gerekiyordu. Böyle bir süreçte ılımlı bir Cumhuriyetçi’nin, ılımlı bir Demokrat’ın veya Meclis dışında bir ismin bile Başkan seçilebilme ihtimali söz konusuydu. Bu yüzden muhalif Vekiller McCarthy’den aldıkları tavizleri yeterli görerek savaşlarını Cuma gece yarısı itibariyle sonlandırmayı tercih ettiler.

Demokratlar’ın tamamıysa oylarını, “Kongre Demokratları”nın yeni lideri olarak seçilen Hakeem Jeffries için kullandılar. Demokratlar “birlik” mesajı verirken, Cumhuriyetçi Parti’de bir “iç savaş” görüntüsü hakimdi. Zorlukla seçilebilen McCarthy, “Özgürlük Grubu”na verdiği tavizlerle gücünü tırpanlamayı veya paylaşmayı kabul etmiş oldu. Böylece McCarthy Başkanlık dönemi boyunca “Özgürlük Grubu”nun baskısını hep üzerinde hissedecek. Meclis Başkanlığı seçimlerinde Trump’ın etkili olmasına rağmen eski gücünü kaybettiği yorumları da yapılıyor. Trump’ın muhalif Vekilleri ikna etmede tam bir başarı gösteremediği ifade ediliyor.

Kevin McCarthy Cumhuriyetçi Parti’nin “Merkezci” kanadına mensup olmakla birlikte Trump ile arasını genellikle sıcak tuttu. Bu yönüyle McCarthy Senato’daki Cumhuriyetçilerin Lideri olan Mitch McConnell ile farklılaşıyor. Öte yandan McConnell’ın McCarthy’nin Başkanlığına destek verdiğini de belirtmek gerekiyor. Nihayetinde McCarthy ile uzlaşacağına inanıyor.

Cumhuriyetçiler’in Merkezci kanadını temsil eden McConnell 49 Senatörden 37’sinin oyunu alarak kolayca “Senato Azınlık Liderliği”ne seçildi. McConell Senato tarihinde en uzun süreli liderlik yapan siyasetçi unvanını da kazanmış oldu. 82 yaşındaki McConnell 1985’den bu yana Senatör. 2007’den itibaren “Senato Cumhuriyetçileri’nin liderliğini elinde tutan McConnell “Amerikan müesses nizamı”nın temeli olan “iki partili işbirliği”nin en statükocu temsilcisi. Parti’nin Trumpçı kanadıysa “iki partili işbirliği”nin Amerikan siyasi sisteminde çürümeye yol açtığını savunuyorlar. Trumpçılar bu statükoyu “Washington Bataklığı” olarak niteliyorlar.

Cumhuriyetçiler’in “Trumpçı” kanatlarıyla “Merkezci” kanatları hükümet harcamalarının, borçlanma tavanlarının ve Ukrayna’ya yapılan yardımların kısıtlanması başta olmak üzere birçok başlıkta ihtilâf halindeler. Bu ihtilâflar 2023’te hem Cumhuriyetçiler’in kendi içlerinde, hem de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında çetin savaşların yaşanacağının işaretleri.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —