Yeni Zelanda´da iki camiye düzenlenen terör saldırısı, daha önce benzer saldırıların hedefi olan ABD´deki Müslüman toplumunu güvenlik arayışına sevk etti. New York´un Brooklyn bölgesinde yeni kurulan ve hizmet vermeye başlayan Müslüman Toplum Devriyesi (MCP-Muslim Community Patrol), Müslümanlara ait cami ve okulların önünde devriye gezerek New York Polis Teşkilatının (NYPD) yetişemediği yerlerde güvenliği sağlamaya çalışıyor.
MCP´nin kurucusu Sami Uddin Razi, Staten Island İslam Merkezi´ndeki cuma namazı sonrası Müslüman topluma MCP hakkında bilgi verdi.
Razi, "Yeni Zelanda´da yaşanan acı olaydan sonra güvenlik konusunda New York´un her bölgesinden talep alıyoruz. Hatta şehir dışından, Chicago´dan bile talep geldi. Yeni Zelanda´da yaşanan olayın bir benzerini daha yaşarsak, bize yazıklar olsun. Bu tehditleri MCP gibi kendi güvenlik yapılarımızla önlemeliyiz." diye konuştu.
Bağışlarla kurulan MCP´nin henüz daha işin başında olduğunu söyleyen Razi, "Tamamen gönüllülük üzerinden verilen bu güvelik hizmetinin bir bedeli oluyor. Herkes kendi yaşadığı topluma sahip çıkmalı, parasal ve vakit olarak destek vermeli." dedi.
"ABD MÜCADELE ETMEYENLERE SAYGI SAYGI DUYMAZ"
Razi ile camiye gelen ve MCP´nin Müslüman toplumundaki "gücün sembolü" olacağını görüşünü paylaşan Brooklyn Belediye Başkanı Eric Adams da "Amerika demek, insanların kendi topluluklarını korumalarına izin verilmesi demektir. Yeni Zelanda, New York´tan farklı değil, nefret aynı şekilde şehrimizin değişik bölge ve sokaklarına sirayet edebilir. Hepimiz bir araya gelmeli ve ailelerimizi korumanın ne kadar önemli olduğunu anlamalıyız." ifadelerini kullandı.
MCP´ye karşı sosyal medyada kullanılan İslamofobik söylemlere de göndermede bulunan Adams, New York´taki Yahudi toplumunun da kendi özel devriyesi olduğunu hatırlattı.
Adams, "Eğer bu konuda karşı tepkiler alıyorsanız, mücadeleyi bırakmamalısınız. Amerika, kendi toplumunun ve ailesinin güvenliği için mücadele etmeyen insanlara saygı duymaz. Bu ülkenin, başından beri temsil ettiği şey, ailenizi korumanız, kendi inancınız için ayağa kalkmanız ve mücadele etmenizdir." ifadelerini kullandı.
"YENİ ZELANDA UYANIŞIMIZA NEDEN OLMALIDIR"
MCP´nin, Müslüman toplumun kendini koruma konusunda katılımını göstermesi bakımından çok önemli olduğunu vurgulayan Adams, bu girişimin muhtemelen ABD´de ancak kesinlikle New York´ta bir ilk olduğunun altını çizdi.
Adams, şu değerlendirmelerde bulundu: "Amerika´da bir toplumun kendi güvenliğini koruma altına almasından daha doğal bir hak yoktur. Yeni Zelanda, dünyanın her yerinde kilise, havra, cami gibi ibadet edilen yerlerdeki insanları hedef alan hasta kafaların olduğunu göstermesi bakımından uyanışımıza neden olmalıdır. İnsanların ibadet için toplandığı bu yerlerin ´kolay´ değil, zor bir hedef olduğu ve insanların ibadetlerini yerine getirirken av haline dönüştürülemeyeceği konusunda kuvvetli bir mesaj vermeliyiz.?
SADECE MÜSLÜMANLARLA DEĞİL GENEL ASAYİŞLE DE İLGİLENİYORLAR
MCP´nin direktörü Muhammed Han da hedeflerinin 40 olan gönüllü sayısını ramazan ayına kadar 60´a çıkartmak ve 5 yeni araçla tam devriye sağlamak olduğunu belirtti.
Han, şu an sadece Müslümanların okullarının giriş ve çıkışlarında, cuma namazı vakti camilerin önlerinde rutin olarak devriye gezdikleri bilgisini vererek bunların dışında asayişi ilgilendiren toplumun her türlü güvenlik ihtiyacı ve toplumsal anlaşmazlık için 24 saat telefon başında olduklarını ifade etti.
GÖNÜLLÜLER NYPD TARAFINDAN EĞİTİLİYOR
Asıl işi veterinerlik olan MCP´nin gönüllülerinden Alla Musa da NYPD´nin yetki ve görev alanına girmeden kendileriyle iş birliği halinde yakın çalıştıklarına dikkat çekerek "Sadece Müslüman topluma değil, bölgemizde yaşayan diğer inançtan ve ırktan toplumlara da hizmet etmeyi hedefliyor, toplumlar arasında güven ve saygıya dayalı köprüler oluşturmak istiyoruz." diye konuştu.
Musa, silah taşımadıklarının altını çizerek ışık sistemi, renk ve yazı tasarımıyla NYPD polis araçlarına benzeyen devriye araçlarındaki gönüllülerin, güvenlik ve toplum ilişkileri üzerine NYPD´deki polisler tarafından sıkı bir eğitimden geçirilerek yeterlilik lisansı aldıktan sonra göreve çıktıklarını söyledi.
Pazarlama sektöründe proje yöneticisi olarak çalışan ve MCP´deki az sayıda kadın gönüllüden biri olan Mahwish Fatma da haftada 3-4 kez devriyeye çıktığını belirterek "Şimdiye kadar hep olumlu tepkiler aldık. Özellikle Yeni Zelanda´daki saldırıdan sonra Müslüman olmayanlar bile bizi görünce alkışlıyor, ´çok iyi iş yapıyorsunuz´ diyerek her zamankinden daha fazla destek veriyor." dedi.
Üzerinde Arapça "selamünaleyküm" de yazan "Müslüman Toplum Devriyesi" amblemli iki adet devriye aracı ve yarı zamanlı vardiyayla görev yapan MPC´nin yaklaşık 40 gönüllü çalışanı bulunuyor.