ABD ve Rusya vuruşmaz, vuruşturur

Abdülkadir Özkan yazdı;

ABD ve Rusya vuruşmaz, vuruşturur

ABD Başkanı Biden’ın Putin’e yönelik “katil” ifadesine Rusya’dan sert sayılabilecek bir karşılık geldi. Bu durum ister istemez acaba ABD ve Rusya bir çatışmanın hazırlığı içinde mi sorusunu akla getirdi. Bu yüzden karşılıklı açıklamalar korkutan restleşme olarak nitelendirildi. Daha doğrusu olaya böyle bakanlar oldu. Karşılıklı açıklamalar ve kullanılan üsluba bakıldığında iki ülke arasında ciddi bir gerilimden söz etmek mümkün olabilir. Ancak, bunun sıcak çatışmaya kadar varacağını şahsen düşünmüyorum. Olsa olsa İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında iki ülke arasında varılan anlaşma gereği nüfuz alanları ya da sömürü alanları olarak paylaşılmış olan dünyanın paylaşımında bir takım rötuşlar gündeme gelebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda kanaatim o ki, yine doğrudan karşı karşıya gelmekten çok nüfuz alanlarında bir takım örgütleri ve yöneticileri vuruşturarak ellerini ateşe sokmadan çatıştırırlar. Ardından da sanki çatışmaları engellemek, ülkelere barış ve huzur getirmek iddiaları ile barış havarisi pozlarında dolaşmayı sürdürürler. Şimdiye kadar hep böyle oldu. Dünya üzerinde tam bir barışın sağlanmasından en çok sömürgeci ülkeler rahatsız olur ve bunu istemezler. Barışın hâkim olduğu bir dünyada sömürülerini sürdürmek zorlaşabilir. Çünkü insanlar sakin düşünme imkânı bulurlar, sömürgecilerin aleti olmamak gerektiğini düşünebilirler. Hâlbuki sömürgecilerin işine çatışmaların hâkim olduğu ülkelerin bir kısmının ABD’nin, diğer kısmının da Rusya’nın kanatları altına sığındıkları biliniyor.

Böylece dünyayı sömürü konusunda sömürgeciler dolaylı yollardan birbirlerinin işlerini kolaylaştırmaktalar. Neticede kaybeden zalimler, sömürenler değil mazlum milletler oluyor. Aslında bilinmeyen bir hususu dile getiriyor değilim. Söz gelimi Afganistan önce Rusya tarafından işgal edildi. Uzun süre bu ülkede Rusya hâkim oldu. Sonra birden bire devreye ABD ve koalisyon ortakları girdi ve Rusya sessizce Afganistan’dan çekildi. ABD,  NATO şemsiyesini de işgalinde kullandı. Sonuçta 40 yıldır Afganistan tam bir sömürü ve çatışma alanı haline getirildi. Bir diğer ifadeyle terör örgütlerinin alanı oldu. Böylece sömürgeciler terör örgütlerini çıkarları doğrultusunda rahatlıkla kullanıyorlar.

Kısacası, çatışmaların hâkim olduğu alanlarda bugüne kadar doğrudan sömürgeci güçler kesinlikle karşı karşıya gelmediler. Babalarından miras kalmış gibi ülkeleri paylaşıyorlar. Çatışma alanlarına bakıldığında hepsinde de ABD ve Rusya var, ancak bu varlıkları karşı karışa gelmelerine neden olmuyor. Bu arada yıllar önce Irak, ABD tarafından işgal edilirken Rusya’dan hiçbir tepki gelmedi. Irak parçalandı yine Rusya’dan ses yok. Suriye’de çatışmalar 10 yıldır sürüyor ve bu arada ABD ve Rusya’nın birlikte bulunduğu, önceden yaptıkları paylaşım gereği bu ülkede temin ettikleri nüfuz alanlarında yerleşimlerini genişleterek sürdürüyorlar. Bu yerleşim genellikle maşalar eliyle oluyor ama yerleşenler, hâkimiyet alanlarını genişletende sömürgeci güçler. Sadece bunlar değil, nerede bir çatışma var ise orada iki tarafın teröristleri çatışıyor, ancak kendileri ortada görünmüyorlar. Afrika’daki çatışmalar da buna dâhil. Yemen’de sanki hiç ilgileri yokmuş havası estiriyorlar ama dolaylı yollardan çatışan taraflara destek verdikleri biliniyor. Lafı uzatmaya gerek yok. ABD ve Rusya gerek Soğuk Savaş yılları gerek sonrasında ciddi olarak karşı karşıya gelmediler. Zaman zaman bir birlerine ağır sözler söylediler ama onlar için sömürü esas olduğu için, bu sömürüyü de en az maliyetle sürdürmek istediklerinden maşaları kullanmayı tercih ediyorlar. Bunun için başlığı, “ABD ve Rusya vuruşmaz, vuruşturur” şeklinde belirledim.