ABD ve Rusya İslam dünyasını hem soyuyor, hem de parçalıyorlar. Soygun sömürgeciliklerinin yansıması iken, bölgemizdeki İslam ülkelerinin adım adım parçalanması ve bu hususta bir takım terör örgütlerinin kullanılması artık tam bir netlik kazandı. Terör örgütlerine bir takım vaatlerde bulunarak planlarının hayata geçmesini sağlamaya çalışıyorlar. Bu planın esasını ise İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin parçalanması oluşturuyor. Bu ülkelerde oluşturulacak dört parçalı Kürt özerk bölgeleri birleştirilerek bir Kürdistan oluşturulmasına çalışılıyor.
Niçin böyle bir hedefin peşinde ABD ve Rusya? Her ikisi de İsrail’in güvenliğini sağlamak ve büyük İsrail’e giden yolu açmak ve bir de Irak, İran, Suriye ve Türkiye’nin sınırlarının ötesine bir hançer saplamak, söz konusu ülkeler bu bela ile uğraşırken İsrail’i görmelerini ve takip etmelerini engellemek. Bu planın yeni olmadığını 1900’lü yılların başlarında bu planın uygulanması için harekete geçildiği biliniyor. Büyük İsrail planının ilk adımını Osmanlı’nın parçalanması oluşturuyordu ve bu işi İngiltere görev olarak üstlenmişti. Önce dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Yahudiler için ayak basacak bir yere ihtiyaç vardı, İngiltere ve yandaşlarının desteği ile Filistin’de İsrail devleti oluşturuldu. Gelinen noktada Filistinliler kendi topraklarında birer sığınmacı gibi yaşamaya mahkûm edildiler.
Bu dikkat çektiğim hususlar aslında bilinmeyen gizli bilgiler değil. Siyonizm’in hedefleri ve bu hedeflere ulaşılmasını sağlamak için öncelikli olarak İngiltere, ardından İngiltere’nin bu hedeflerini ABD’nin üslendiği biliniyor. Büyük İsrail’e giden yolun açılması görevini İngiltere’den teslim alan ABD bu işin ilk adımını bir takım bahanelerle Irak’ı işgal ederek gerçekleştirdi. Barzani’lere özerk bir bölge oluşturuldu. Suriye 10 yıldır karıştırıldı ve parçalanmanın eşiğinde. Haçlı-Siyonist ittifakı adım adım hedeflerine yürüyor. Bu noktada dünkü bir gazetede, “ABD, PKK/YPG-Barzani arasında arabulucu” başlığı altında yer alan haber özetle şöyleydi:
“Suriye’de terör örgütü PKK/YPG ile rakip Mesut Barzani’nin Başkanı olduğu Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) yakın Kürt Ulusal Konseyi’nin (ENKS) arasını bulmaya çalışan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, Erbil’de İKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve Onursal Başkan Mesut Barzani ile görüştü.”
Aynı haber bazı gazetelerde, “ABD’den YPG’ye Türkiye vaadi”, “ABD, teröristlerle yapılan görüşmelerden memnun” veya “Hainler bir ABD’lilerle beraber, bir Ruslarla” başlıkları altında yer alıyordu. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde ABD ve Rusya’nın aynı hedefe birlikte yürüdükleri ve bu hedefe ulaşmak için terör örgütlerini maşa olarak kullandıkları açıkça görülüyor. Bu gelişmelerle aynı zaman dilimi içinde Doğu Akdeniz olaylarının patlak vermesi, ABD ve Rusya’nın Kıbrıs Rumları ve Yunanlılara verdikleri destek ile Türkiye’ye karşı kışkırttıkları birlikte düşünüldüğünde sanıyorum gelişmelerin çok dikkatli takip edilmesi, bir takım söylenen sözlere inanılmaması gerekiyor. Çünkü artık Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasına karşı Haçlı-Siyonist ittifakının birlikte hareket ettiği açıkça ortadadır ve işin hafife alınacak bir yanı da yoktur. Çünkü Irak’ın işgali öncesinde bu ülkenin parçalanacağı söylendiğinde ciddiye alınmadı ama Irak parçalandı. Aynı şey Suriye’de de yaşanıyor. İran ise ABD ve müttefikleri tarafından sürekli olarak köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Doğu Akdeniz’deki gelişmelerde de Türkiye’nin yalnız bırakıldığı, terör örgütlerinin sürekli olarak üzerimize saldırtılıyor oluşunu görmezden gelmek mümkün değil.
