Tarih: 11.12.2018 07:31

"ABD Güvenilir Bir Ortaktır"

Facebook Twitter Linked-in

 TBMM Genel Kurulunda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı´nın tümü üzerindeki görüşmelerde yürütme adına konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bütçenin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Yeni yönetim sisteminin ilk bütçesi olması sebebiyle, gerek komisyonda, gerek Genel Kurul´da uygulanan usuller ve sarf edilen sözlerin, teamüllerin oluşmasına katkı sağlayarak geleceğe miras kalacağını dile getiren Oktay, Türkiye´nin yeni yönetim sistemine, demokrasiyi güçlendirmek, karar alma ve uygulama mekanizmalarını hızlandırarak millete daha etkin hizmet vermek için geçtiğini belirtti. 

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleriyle ilk uygulamasını yapılan bu tarihi adımın, yeni reformlarla desteklenerek yola devam edileceğini dile getiren Oktay, "Hayalleri olmayanın hedefleri, hedefleri olmayanın da programları olmaz. Türkiye´nin, geleceğe ilişkin hamdolsun hayalleri de hedefleri de programları da vardır." ifadesini kullandı.

2019 yılı bütçesinin geçtiğimiz aylarda açıklanan 3 yıllık Yeni Ekonomi Programının (YEP) ilk ayağını oluşturduğunu kaydeden Oktay, yakın zamanda yaşanan manipülatif dalgalanmanın, kendilerini hedeflerinden uzaklaştırmadığını, tam tersine hedeflerine daha sıkı sarılmaya yönelttiğini bildirdi.

Türkiye´nin, dünyanın en büyük yatırımlarının önemli kısmına uzun süredir ev sahipliği yapan bir ülke olarak, bu unvanı, önümüzdeki yıllarda da sürdürmekte kararlı olduğuna işaret eden Oktay, ülke ve milletin geleceğini ilgilendiren hususlarda siyaset kurumunun, birlik ve beraberlik içinde hareket edebilmesi halinde, bu hedeflere daha kolay ulaşılabileceğini söyledi.

"Ülkeyi yükseltmenin yolu, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirleriyle çatışması değil birbirleriyle uyumlu çalışmasından geçmektedir." diyen Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni yönetim sistemimiz, yürütme ve yasamayla ilgili tercihlerin, milletimiz tarafından 5 yılda bir yapılmasına, dolayısıyla temel politikalarda istikrarın sağlanabilmesine imkan veriyor. Çok partili siyasi hayatımızda en çok özlem duyduğumuz istikrar ve güven ortamını bu şekilde sağlama almış olmamız, milletimize olan sorumluluğumuzu artırmıştır. Yürütme olarak, ülkemizi daha da ileriye taşıyacak planlı, programlı, verimli, hızlı ve şeffaf, icraatlar ortaya koymakla mükellefiz. Cumhurbaşkanı Kabinesi olarak, bu çerçevede seçim tarihinden bugüne kadar gerçekten yoğun bir çalışma yürüttük. Kabinemizin kısa vadede sonuçlandıracağı projeler, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 100 günlük icraat programıyla kamuoyuna açıklanmıştı. Geçiş sürecinin tamamlanması ve bakanlıklarımızın önümüzdeki 5 yıllık icraatlarını belirlemesi de bu 100 günlük programın içerisindeydi. İlk 100 günü büyük ölçüde tamamladık ve ikinci 100 günlük hazırlığımızı da yaptık. Cumhurbaşkanımız, önümüzdeki günlerde, ilk 100 günlük gerçekleşmeleri ve ikinci 100 günlük hedefleri milletimiz ile paylaşacak."

"YEP ile ekonomimizi geleceğe daha güçlü bir şekilde taşımayı amaçladık"

Türkiye´nin artık küresel ekonomiye entegre olduğunu, mal ve hizmet ticaretinin yanı sıra finans sektöründe de önemli mesafeler kaydettiğini aktaran Oktay, şunları kaydetti:

"Bu başarı, bizim küresel ekonomide yaşanan gelişmeleri daha yakından takip etmemizi gerekli kılmaktadır. Küresel ticarette korumacı politikaların etkisiyle, 2018 yılı içerisinde global ekonomik aktivitede bir ivme kaybı gözlenmiştir. Sıkılaşan finansal şartlar ve jeopolitik gerginliklerle birlikte küresel büyüme tahminleri bu yıl için aşağı yönlü güncellenmiştir. 2008´de yaşanan küresel finansal kriz birçok ülkede geniş kapsamlı reform politikalarına olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Ancak, reform uygulamalarının istenilen hızda gerçekleştirilememesi ve üretim göstergelerinin birçok ülkede yavaşlamaya işaret etmesi diğer bir risktir. Geçtiğimiz aylarda yaşadığımız gelişmeler ile Türkiye ekonomisinin makro temellerinin sağlam olduğuna bir kez daha hep birlikte şahit olduk. Etkili koordinasyon ile yerinde, zamanında ve doğru yönde aldığımız önlemler ile ekonomimize yönelik tehditleri başarılı bir şekilde bertaraf ettik. 2019-2021 dönemini kapsayan YEP işte tam olarak bu anlayış içinde hazırlanmıştır. Bu programla kırılganlıklarımızı asgari seviyeye indirmeyi ve ekonomimizi geleceğe daha güçlü bir şekilde taşımayı amaçladık."

Oktay, AK Parti iktidarları döneminde, uygulanan makroekonomik politikalar ve hayata geçirilen yapısal reformlar sayesinde Türkiye ekonomisine genel anlamda istikrar kazandırıldığını ve ekonominin büyütülerek, ülkenin bir üst lige yükseltildiğini söyledi. 

"Ekonomimiz dengelenme sürecine girmiştir"

Devletin çalışanını, işçisini koruyan bir tavır sergilediğinin altını çizen Oktay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Son birkaç yıldır ülkemize yönelik şoklara karşı istihdam piyasasını desteklemek üzere Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde birçok tedbiri hayata geçirdik. Küresel ekonomik şartların daha da zorlaştığı 2018 yılında, Yeni Ekonomi Programında da öngördüğümüz şekilde ekonomimiz dengelenme sürecine girmiştir. Kısa vadede büyümemizin yavaşlaması ancak akabinde gitgide daha da güçlenen bir ekonomik toparlanmanın sağlanması sürdürülebilir, dengeli ve sağlıklı büyüme hedeflerimizle uyumluluk arz etmektedir. Üretim ve ihracat yapımızı düşük teknolojik yapıdan, ısrarla orta-ileri teknolojik yapıya taşıma kararlığındayız. 2017 itibarıyla orta-ileri teknolojili ürünlerin, toplam imalat sanayi ihracatımız içindeki payı yüzde 34,6´ya yükseltilmiştir. Ancak, küresel düzeyde daha rekabetçi ve daha büyük oyuncu olmamız için ileri teknolojili ürünlerin, katma değeri yüksek ürünlerin payının çok daha yüksek seviyelere çıkartılması gerektiğinin de farkındayız."

Fuat Oktay, ulaştırma, denizcilik ve haberleşme hizmetleri için 2003 yılından 2018 sonuna kadar yaklaşık 537 milyar lira harcama yaptıklarını dile getirdi.

Oktay, Kanal İstanbul projesiyle dünya denizciliğinde önemli bir değişimin kapısını araladıklarını vurguladı.

Fuat Oktay, Türkiye´nin Fırat Kalkanı Harekatında DEAŞ´ı büyük bir yenilgiye uğrattığını, Zeytin Dalı Harekatı´nda PYD üzerinden kurulan oyunu bozduğunu belirterek şöyle devam etti: 

"İdlib´de Rusya ile vardığımız ve İran tarafından da desteklenen mutabakat sayesinde, çok büyük bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtik. Şimdi de gündemimizde Fırat´ın doğusunda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu parçalamak var. Bu meselenin çözümü için diplomatik yolları sonuna kadar zorluyoruz. Ancak, bu yolların ülkemizi oyalama taktiğine dönüşmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın deyimiyle bizi bir kez daha ´kendi göbeğimizi kendimizin kesmesine´ mecbur bırakacaktır. Buna ilişkin tüm hazırlıklarımızı da yapmış durumdayız." 

"Güneyimizdeki coğrafyanın güvenliği için"

Kuzey Irak´ın bölücü terör örgütünden temizlenmesi konusunda Irak Hükümetiyle işbirliği içinde çok önemli çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Oktay, "Türkiye´nin, tüm güney sınırları boyunca uzanan Irak ve Suriye´deki hiçbir gelişmeye karşı duyarsız ve tepkisiz kalması mümkün değildir. Irak ve Suriye´deki her hadiseye, devlet ve millet olarak beka meselemiz olarak bakıyoruz. Bu anlayışla siyasi, ticari, insani, diplomatik ve askeri tüm imkanlarımızı, güneyimizdeki coğrafyanın güvenliği için seferber etmekten kaçınmadık, kaçınmıyoruz kaçınmayacağız." ifadesini kullandı.

Oktay, Türkiye´nin Kırım´ın Rusya tarafından ilhakını tanımadığını ve tanımayacağını belirterek, Ukrayna´nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve istikrarına yönelik diğer saldırıları da tasvip etmediklerini anlattı.

"Amerika eskisi gibi güvenilir bir ortak olmayı sürdürebilir"

Türkiye-ABD ilişkilerinin son dönemde çalkantılı bir süreçten geçtiğine işaret eden Oktay, şöyle konuştu:

"Son dönemde bu ülkeyle bilhassa PYD ve FETÖ terör örgütleri konusunda giderek derinleşen farklı yaklaşımlara sahip olduğumuzu görüyoruz. Amerika´nın yaptırımları çerçevesinde yaşadığımız sorunlar, ilişkilerimizin bir başka sorunlu yönünü oluşturuyor. Türkiye olarak, Amerika´dan beklentimiz, her alanda müttefiklik ruhuna uygun şekilde hareket etmesidir. Karşımızda ülkemizin terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelesine saygı duyan ve destek veren bir Amerika görmek istiyoruz. Filistin ve Kudüs konusunda, İsrail´in hukuksuz ve ahlak dışı uygulamalarına destek olan değil, buna karşı çıkan bir Amerika, hiç şüphesiz bölgemizdeki sorunların çözümüne daha çok katkı sağlayacaktır. Bunlar sağlandığı takdirde, Amerika eskisi gibi güvenilir bir ortak olmayı sürdürebilir."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Türkiye´nin ne Kıbrıs´ta ne Ege´de ne de Doğu Akdeniz´deki hidrokarbon kaynakları meselesinde çıkarlarından en küçük bir taviz vermeyeceğinin altını çizerek, "Bilhassa Avrupa Birliği tarafından şımartılan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin, ülkemiz ve Kıbrıs Türkleri aleyhine atmaya çalıştığı adımlara kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Bu konudaki kararlılığımızı, diplomatik girişimlerimiz yanında, askeri gücümüz ve enerji politikalarımızla da gösteriyoruz." dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —