Tarih: 01.02.2019 12:45

AB İran yaptırımlarını INSTEX´le aşacak

Facebook Twitter Linked-in

MURAT ASLAN(*)

İran ile P5+1 ülkeleri (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) arasında imzalanan ve Ocak 2016´da yürürlüğe giren Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) anlaşmasıyla, Birleşmiş Milletler´in yanı sıra ABD ve AB tarafından nükleer faaliyetleri gerekçe gösterilerek İran´a uygulanan yaptırımlar kaldırılmıştı. Ancak ABD´nin bu anlaşmadan Mayıs 2018´de tek taraflı olarak çekilmesiyle, KOEP´le İran´a taahhüt edilen ekonomik katkı büyük anlamda çökmüştü. Rusya ve Çin´i bir kenara koyacak olursak, ABD´nin çekilmesi sonrasında tüm gözler E3 ülkelerine (Almanya, İngiltere ve Fransa) çevrilmiş ve bu ülkelerin nasıl bir rota izleyeceğine yönelmişti.

KOEP diplomatik olarak önemli bir anlaşma. KOEP´in sürdürülmesinin ve İran´ın anlaşma içinde kalmasının AB için farklı bir önemi var. AB ülkeleri bir bakıma İran´da oluşabilecek bir istikrarsızlığın sonuçlarının yaşlı kıtayı olumsuz etkileme riskini ciddiye alıyorlar. Diğer taraftansa AB´nin uluslararası arenadaki sorun çözme kapasitesini göstermek istiyorlar. Bu unsurların karşısında yer alan kefeye bakıldığında, AB´nin tam olarak ABD´nin karşısına çıkmaktan çekindiği de gözleniyor. İşte bu karmaşık fayda/maliyet denklemi matrisinde, AB ya da E3 ülkeleri bir tür sulh yolu bulmaya çalıştılar ve ABD´nin KOEP´ten çıkması sonrasında devreye giren tek taraflı yaptırımların AB-İran ticaretine olan olumsuz etkisini sınırlı düzeyde de olsa azaltacak bir mekanizmayı hayata geçirdiler. 31 Ocak 2019´da Bükreş´te AB ülkeleri dışişleri ve savunma bakanlarının katıldıkları bir toplantı sonrasında açıklanan mekanizma, E3 ülkelerinin üzerinde uzunca bir süredir çalıştığı ?Özel Ödeme Aracı? (Special Purpose Vehicle) olarak isimlendirilen bir tür finansal aracılık hizmeti mekanizması.

Konuyla ilgili yapılan teknik ve idari çalışmalar neticesinde bu mekanizmaya özel bir isim de verilmiş: INSTEX (Instrument in Support of Trade Exchnages [Ticareti Destekleme Enstrümanı]). Bu sistem ya da mekanizmanın ev sahipliğini Fransa yapıyor ve yönetiminde Almanlar yer alıyor. Edinilen ilk bilgilere göre İngilizler INSTEX sisteminin danışma kurulunda yer alıyorlar.

INSTEX sınırlı bir ticari alanda aracılık hizmeti verecek: İran´daki işletmelerle AB´deki şirketlerinin, sadece sınırlı bir ürün demetiyle (gıda, ilaç ve tıbbi malzeme) ilgili ticari faaliyetlerden doğan parasal tutarın transferinde kullanılacak. İran´ın AB ülkelerine satacağı (başta petrokimya olmak üzere) ürünlerden doğacak para INSTEX sistemine İran lehine alacak olarak yazılacak ve AB şirketlerinin İran´a sattıkları (ve ABD yaptırımları kapsamında olmayan ürünler) için tahakkuk eden ödemeler INSTEX üzerinden AB firmalarına yapılacak. İlk gelen bilgilere göre, kısa dönemde INSTEX kapsamında yapılacak ödemeler sadece gıda, ilaç ve tıbbi malzeme ticaretinden doğan paranın transferini kapsıyor; ancak uzun dönemde bunun genişletilebileceği de söyleniyor.

INSTEX ile ilgili yapılan ilk açıklamalarda göze çarpan ve İran´ı sıkıştırabilecek unsur ise İran´da yasama sürecinde bir türlü sonuçlandırılamayan Mali Eylem Gücü Yasası (Financial Action Task Force [FATF]. FATF aslında küresel anlamda terörün finansmanına yönelik mücadele hususunda bir dizi tedbiri içeriyor. BM tarafından ortaya konulan ve terörün finansmanıyla mücadele konusunda FATF sistemine üye olan ülkelerin mevzuatlarını benzeştirmeyi amaçlıyor. Burada İran´ın hassas noktası, FATF ilkeleri doğrultusunda hazırlanan bir kanun tasarısının, İran´ın yıllardır sürdürdüğü savunma doktrini içinde yer alan bazı enstrümanlardan vazgeçmesi anlamına gelmesi. Açıkçası İran´ın böyle bir adım atması kolay görünmüyor. Bükreş´te INSTEX´in devreye girmesi konusunda hazırlanan metinde, terörün finansmanı konusunda uluslararası toplumca talep edilen yasal mevzuatın yürürlüğe girmesi için gereken adımları İran´ın bir an önce atmasının istenmesi kafaları karıştırmış durumda.

INSTEX mekanizmasına ABD karşı çıkıyor. Bazı uzmanlara göre E3 ülkeleri bu mekanizmanın devreye girmesiyle ABD´yi karşısına almış oldu. Ancak burada birkaç şeyin gözden kaçırılmaması gerekiyor: İlk olarak, bu yöntemin icra kapasitesi ve işleyişi oldukça önemli. Sistemin devreye girmesi gerek, ancak yeter koşul değil. INSTEX´in devreye girmesi kendi başına başarı olarak kabul edilemez. Sahada INSTEX´in iş adamlarının para transferi sorununu çözme kapasitesine ve bundan daha önemlisi gıda, ilaç ve tıbbi malzeme gibi ürünler için İran ile AB ticaretinin önümüzdeki dönemdeki eğilimlerine bakmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönemde takip edilmesi gereken ikinci önemli nokta ise İran ile AB ülkeleri arasındaki ilişkilerin genel rotası. İlişkilerin rotası bu mekanizmanın işlevini etkileyebilir. Kurulum bakımından yeterince esnek olması durumunda INSTEX´in, kapsadığı ürün demetinin genişlemesi, yaptırımlara maruz kalan başka ülkeleri de kapsaması ve AB dışında yerleşik diğer şirketlerin para transferine de aracılık edebilmesi söz konusu olabilir. Yatay ve dikey anlamda bu tür bir mekanizmanın daha geniş bir kapsama alanına hizmet vermesi, ABD´nin arzu ettiği bir durum olmayacaktır. Bu bağlamda, gerek INSTEX ve gerekse diğer hususlarda ABD ile AB arasındaki ilişkilerin önümüzdeki dönem seyrine dikkat etmek gerekiyor. Son olarak, İran tarafının FATF konusunda nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

INSTEX İran ekonomisinin yaptırımlar nedeniyle karşılaştığı sorunların tamamını çözmek için dizayn edilmedi. Ancak INSTEX sisteminin en yalın haliyle dahi işlemeye başlaması, İran bağlamında psikolojik anlamda önemli, pozitif bir gelişme.

(*)Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Murat Aslan aynı zamanda İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) ekonomi koordinatörüdür.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —