Yüzyıllarca Avrupa topraklarında hüküm süren Endülüs devletinin başkenti olan Kurtuba'da bulunan tarihi Kurtuba Camii'nin hemen yanındaki küçük bir mescitte, yüzyıllar sonra yeniden ezan sesleri yükseldi.
İspanya'daki İslam varlığının sona erdirilmesinden sonra ezanlarının susturulduğu ve Endülüs hükümdarlarının büyük bir özenle 205 yıl boyunca inşa ettiği Kurtuba Camii'nin hemen yanıbaşında artık açıktan ezan okunup namaz kılınıyor. Ve geçtiğimiz Cuma da ilk kez Cuma namazı kılındı.
İspanya'daki müslümanlardan İlknur Boyacıgil Ponce de Leon'un aktardığına göre, geçen cuma günü Kurtuba Camii'nin yakınındaki bir mescitte ezan okundu ve akabinde cuma namazı kılındı.
GÖZYAŞLARIYLA KARŞILADILAR
Uygulamanın yenidne başlamasını büyük bir sevinçle karşılayan Endülüs'teki Müslümanlar, Kurtuba'da ezan seslerinin yeniden yükselmesini gözyaşlarıyla karşıladı.
İspanya'dan Dünya Bülteni'ne açıklamalarda bulunan oradaki Müslümanlardan İlknur Boyacıgil Ponce de Leon yaşadıklarını şöyle anlattı: "Geçen hafta İstanbul'dan gelen bir grup ile Kurtuba'ya gittim, grubumuz yaklaşık 30 kişi kadardı. Oradaki Müslümanlar, daha önce bizi kahvehanelerin üzerindeki mescide götürüyordu namaz için ama bu kez 'sizi camiye götürelim' dediler. Herhalde bir mescid açtılar oraya götürecekler diye düşünerek takib ettim.
ESKİDEN KAHVEHANE'NİN ÜSTÜNDE KILINIRDI
Katedralin yakınında hep kapalı olan bir yer vardı. 15 gün önce orayı camii olarak açmışlar, daha yapılacak çok çok iş var ama hizmet veriyor. Kapıda misafirler abdest alırken kahvenin sahibi geldi selamlaştık ve hoparlörden ezan sesi duyulmaya başladı. Ben çok şaşırdım ve duygulandım, benim halimi görünce ağlamaya başladı. Meğer caminin imamlığını da o yapıyormuş. 'Artık rahat ibadet edebiliyoruz' dedi, 15 gün olmuş cami açılalı anahtar da ondaymış.
Cuma namazını bekledik, elinde yazılı kağıtlarına baka baka cuma hutbesini verdi, o kadar cemaati karşısında görünce çok duygulanmış, imam ağlar, cemaat ağlar bir cuma namazı kılındı. Ama artık Kurtuba'da hem de hoparlörden ezan sesi duyuluyor."
KURTUBA CAMİİ
Kurtuba Camii İspanya’da Müslüman Endülüs Emevi Devleti zamanında yapılan muhteşem cami. Müslümanlar, Tarık bin Ziyad kumandasında 711 yılındaİspanya’ya geçip, buraları fethettiler. Kurtuba (Cordoba) şehrini başkent olarak belirlediler.
Endülüs İslam Devletini kuran Birinci Abdurrahman, Kurtuba’da çok büyük bir cami yaptırmak istedi. Caminin yapılmasına 785 senesinde başlandı. Birinci Abdurrahman’ın ömrü, camin bittiğini görmeye yetmedi. 787 senesinde öldü. Ondan sonra hükümdar olan oğlu Hişam ve torunu Elhakem caminin tamamlanmasına gayret ettiler. Cami on senede tamamlandı. Fakat, bundan sonra, her sene bir parça ilave edilerek en son şeklini 990 yılında yani ancak 205 sene sonra aldı. İkinci Elhakem 976’da camiye altından bir minber yaptırdı.
Cami 120x120 m boyutunda, bir kare şeklinde idi. Karenin iki (kolu) biraz ileriye doğru uzanıyor. Bu kolların uzunluğu 135 metreyi buluyordu. Bu uzanan iki kol, binanın esas gövdesinden çıkan kısımları arasında, bir açık avlu meydana getirmişti. Caminin içinde her biri 10 m yüksekliğinde 1419 sütun bulunuyordu. Bu sütunlar dünyanın en mükemmel mermerlerinden yapılmıştı. Sütun tepelerindeki kemerler, birkaç renkli mermerden parça parça meydana getirilmişti. Camiye girince, insanın gözü bir sütun ormanında kayboluyordu.
Caminin 20 kapısı vardı. Kapıların önünde özel portakallıklar kurulmuş, her taraf yeşilliğe bürünmüştü. Caminin etrafında bahçeler, havuzlar, fiskiyeler, çeşmeler vardı. Müslümanların abdest alabilmesi için pekçok şadırvan yapılmıştı. Zemini en kıymetli mermer ve süslü tahtalar ile işlenmişti.
Hıristiyanlar, 1492’de Endülüs Devletini mahv edip Kurtuba’ya girince, ilk iş olarak, bu camiye saldırdılar. Camiye sığınan Müslümanları merhametsizce boğazladılar. O kadar ki, caminin kapılarından kan akmaya başladı. Ondan sonra, altın minberi parçalayarak aralarında taksim ettiler. Fildişinden yapılmış rahleleri paylaştılar. Minberde saklanan ve hazret-i Osman’ın yazdığı Kur’an-ı kerim’in bir eşi olan inci ve zümrütle işlenmiş nefis Mushafı ayaklarının altına alarak çiğnediler. 1523 senesinde caminin içine bir kilise koymaya karar verdiler. En azından 400 kıymetli mermer sütun yıkıldı. Yapılan kilise, caminin ortasında haç şeklinde 52x12 m boyutunda çirkin bir bina olarak kendini gösterdi.
DEVLETİN MERKEZİ YERİYDİ
Kurtuba UluCamii, Endülüs Devleti’nin başşehrinde olması sebebiyle devletin de merkez camisiydi. Yeni devlet başkanları için biat orada alınır, cihat kararı gibi büyük olaylar onun minberinde ilan edilir, kanunlar halka oradan duyurulur, Kâdî’l-kudât meclisi orada tertip edilirdi. Burası aynı zamanda hem Endülüs’ün hem de bütün Avrupa topraklarının gözde üniversitesiydi.. Dinî ve müsbet ilimlerde en seçkin yüksek tahsil sadece orada yapılırdı.
Kaynak: hertaraf.com