Türkiye'de 2020 yılında uygulanacak asgari ücreti belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapıyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk başkanlığındaki toplantıda, işçi ile işveren temsilcileri talep ve görüşlerini sunacak.
Mevcut asgari ücret net 2020, brüt ise 2558 TL.
İşçi sendikaları, asgari ücrete enflasyon oranının üzerinde bir zam talep ediyor.
Konuyla ilgili geçen hafta konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Yaşam maliyeti 2 bin 578 lira. Asgari ücret teklifinde yaşam maliyetinin altında hiçbir şeyi konuşmayız" dedi.
Söz konusu artış 2019 yılının asgari ücreti olan 2020 TL üzerinden hesaplandığında yüzde 27,6'lık bir zamma denk geliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da asgari ücrete en az yüzde 22 zam yapılması gerektiğini söyledi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye'de asgari ücret hesaplamasının Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün ilgili mevzuatlarına aykırı biçimde hesaplandığını söylüyor.
Uluslararası kabule göre asgari ücretin 4 kişilik bir aileyi geçindirecek miktar olarak belirlendiğini ancak Türkiye'de yalnızca tek bir kişi için hesaplandığını ifade eden Çerkezoğlu, "Asgari ücret Türkiye'de hem doğru tanımlanmıyor hem de çalışan kesimin görüşleri önemsenmiyor. Türk-İş dışındaki sendikalar, konfederasyonlar komisyona katılamıyor. Ayrıca çalışan kesim, son noktada hükümet ve işveren teklifini kabul etmekle yükümlü çünkü grev hakkı bulunmuyor" dedi.
Türkiye'de asgari ücret çoğu Avrupa ülkesinin gerisinde.
Türkiye'de asgari ücret tarihsel olarak Batı Avrupa ülkelerinin gerisindeydi.
Ancak son yıllarda TL'de yaşanan değer kaybıyla birlikte Türkiye, uzun yıllardır önünde yer aldığı bazı Doğu Avrupa ülkelerinin de gerisine düştü.
Türkiye'de asgari ücret, euro cinsinden dört yıl öncesine kıyasla yaklaşık yüzde 33 değer kaybetti.
Öte yandan satın alma gücü paritesine göre Türkiye'de asgari ücretin alım gücü 13 AB ülkesinin üzerinde.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi örgütleri, işverenler ve hükümetten 5'er temsilci bulunuyor.
En az 2 yılda bir toplanması gereken kurul, son dönemde her yıl sonu toplanarak bir sonraki yılın zam oranını belirliyor.
Türk-İş Danışmanı Enis Bağdadioğlu, bu toplantılarda hükümetin işverenin yanında yer almasından şikayetçi.
Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Doç. Dr. Aziz Çelik de kurulda genelde sermaye ve hükümet temsilcilerinin uzlaşarak karar verdiğini, işçi sınıfının temsilcilerinin taleplerinin karşılanmadığını söylüyor:
"Asgari ücret artışı konusunda sermayedarların direncini kırmak için hükümet asgari ücretin işverene maliyetini düşürücü yöntemler kullandı. Vergi ve sigorta prim teşvikleri yapıldı. Böylece asgari ücret artışının bir bölümü bütçeden veya işsizlik sigortası fonundan karşılanmış oldu. Asgari ücretin maliyeti işverenlerden alınıp topluma ve işçilere yansıtıldı.
"Sendikalar asgari ücret konusunu topluma mal etme ve yönde bir toplumsal talep ve beklenti yaratma konusunda zayıf kaldı. Sendikalı işçilerin önemli bir bölümünün asgari ücretten fazla ücret alıyor olması sendikaların asgari ücret etrafından güçlü bir mücadele yürütmesini engelledi. Oysa asgari ücret genel ücret seviyesini yukarı çeken bir etkiye sahip. Öte yandan büyük sendikaların son yıllarda hükümetin etki alanında olması asgari ücret etrafında güçlü bir mücadele için ciddi bir açmaz oluşturuyor."
Komisyon 2018 yazında pek çok yapı gibi doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlandı.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, eskiden kanunla düzenlenmiş olan kurulun cumhurbaşkanlığına bağlanabilmesi için önce bir kanun hükmünde kararname ile İş Kanunu'nun ilgili maddesinin iptal edildiğini, çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulun cumhurbaşkanlığına bağlandığını, böylece "kanunla düzenlenen konular hakkında cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz" kuralının etrafından dolanıldığını söyleyerek uygulamayı eleştirmişti:
"Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun cumhurbaşkanlığı teşkilatı içine alınması CBK ile komisyonun yapısının değiştirilmesine olanak tanımaktadır. TBMM'nin kanunla yapabileceği bir değişiklik cumhurbaşkanının iki dudağı arasına terk edilmiştir. Cumhurbaşkanı Asgari Ücret Tespit Komisyonun üye bileşimini istediği gibi değiştirebilecek ve müdahale edebilecektir."
Dr. Aziz Çelik yüksek bir zammın işverenleri zorlayacağına yönelik endişelere ise şöyle yanıt veriyor:
"Asgari ücret artışı genel ücret seviyesini artıran, alım gücünü artıran bir etki yaratır. Dolayısıyla asgari ücret artışı talep olarak tekrar ekonomiye geri dönecektir. Bu nedenle piyasası canlandırıcı bir etkisi olacaktır. Asgari ücret artışının kısa vadede yaratabileceği mikro ekonomik etkiden daha çok makro ekonomik etkisine odaklanmak gerekir. Krizde temel sorunlardan biri alım gücünün düşmesi nedeniyle talebin düşmesidir. Alım gücünü güçlendirici politikalar ekonomiyi de canlandıracaktır. Dolaysıyla krize karşı talep yönlü, alım gücünü koruyan ve artıran politikalarla da mücadele etmek mümkündür.
"Bu noktada bir iktisadi paradigma değişikliğine ihtiyaç var. Arz yönlü politikalar yerine talep yönlü politikaları benimsemek ve ücretlerin alım gücünü koruyan politikalarla krize karşı mücadele etmek mümkündür."
Kaynak: https://www.bbc.com/turkce