Bana yabancısınız, benim dışımda yer alıyorsunuz, onun için sizin dilinizle konuşacağım. Buna seviniyorum da. Size sizin dilinizle bir şeyler söylemek, benim için tarihsel bir ödevi yerine getirmek demek olacak. Ama ben size yabancı değilim. Henüz siz benim tanığım değilsiniz, ama ben size tanığım. Sizin içinizde, size katlana katlana yaşadım; şimdilerde de yaşıyor sayılıyorum. Listelerinizde adım vardı. İstatistiklerde bana da bir bölüm ayırmıştınız. İçimizden biri diyordunuz benim için. Soruyorsunuz: "Şimdi ne olacak?"