Son aylarda dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de dayanılmaz sel ve yangın olayları yaşandı yaşanıyor.
Başta Antalya ve Muğla olmak üzere farklı şehirlerimizde yaşanan 200'den fazla yangının ölüm, yıkım ve yaşanan acısı tazeliğini korurken, Karadeniz bölgemizi vuran sel millet olarak yüreğimizi yaktı.
Önceki aylarda Rize ve Artvin illerimizi vuran sel bu defa, Kastamonu, Sinop ve Bartın gibi Batı Karadeniz illerimizde de büyük tahribat ve Can kayıplarına sebep oldu. 100'e yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği sel felaketinde, 50'den fazla vatandaşımızın da kayıp olduğu belirtiliyor.
Doğal bir afet olan yangın ve Seller de ne yazık ki son olaylarda insan unsurunun da (Dere yataklarını yerleşime açma, Ormanda piknik ateşi yakma, tarla açmak, anızları yakmak için ateş yakma) büyük payı olduğu ortaya çıkmış bulunuyor.
Kayseri Gönüllü Kültür kuruluşları olarak; Son aylarda meydana gelen sel ve yangın felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, Milletimize Geçmiş olsun ve Başsağlığı dileklerimizi bildiriyoruz.
Felaketlerde yaraların sarılmasında Üstün çaba gösteren başta Afad olmak üzere, İHH, Kızılay ve gönüllüler ile belediyelerimize, silahlı kuvvetlerimize çok teşekkür ediyoruz. Konuyla ilgili olarak devlet yetkililerinden talebimiz Tabiatın dengesini bozan yerleşim planlarına (dere yataklarını, heyelan bölgelerini yerleşime açma dahil) asla izin vermeyici hukuki düzenlemelerle çözüm üretmeleri, denetim mekanizmasından asla taviz vermemeleridir
AYNI GEMİNİN YOLCULARIYIZ
Ülkemiz 1071 Malazgirt savaşından bu yana dışarıdan gelip yerleşen birbiri ile karışıp kaynaşan insanların, Vatan tuttuğu Cennet bir ülkedir.
Selçuklu ve Osmanlı Devletlerimizi döneminde ülkemize devam eden insan göçü, Cumhuriyet döneminde de devam etmiş, Kırım'dan Kafkasya'dan, Balkanlar'dan zaman zaman devam eden göçler son 40 yılda Afganistan, Doğu Türkistan, Balkanlar, Irak ve Suriye'den gelenlerle devam etmiştir.
Göçle gelen insanların tamamı, Gönül coğrafyamızın insanları olup akraba ve din daşımız olan insanlardır. Ne yazık ki yaşadıkları ülkelerde ki zorluklar, bu insanların doğup büyüdükleri vatanlarını terk edip, sığınacak güvenli bir Liman olarak gördükleri ülkemize gelmelerine sebep olmuştur.
Son aylarda ne yazık ki bazı siyasi çevrelerin ve dış mihrakların organize ettiği provokatörlerin ülkemizde yaşayan muhacirlere yönelik düşmanlık içeren kışkırtmaları sonucu, muhacirlerle yerli insanlarımız arasında istenmeyen (evlere, işyerlerine saldırı, ölümlere, yaralanmalara Varan , taşlı, sopalı, bıçaklı kavgalar) toplumun huzur ve güvenliğini bozucu olaylar yaşanmaya başladı.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi ve Taliban grubunun ülkeye hakim olması ile bu ülkeden başlayan kaçışlar da bazı Afganların ülkemize gelmesi, dış provokatörlere ayrıca kışkırtma malzemesi oldu.
Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak; geçmişten bugüne sığınmacılara kucak açan, onlarla zaman içinde akraba olup gönüllerini, gelecek kaygılarını birleştiren Milletimize çağrımız provokatörler ve dış güçlerin çıkartmak istedikleri, sığınmacı yerli çatışmasına asla prim vermemeleridir.
İçişleri Bakanlığı ve emniyet mensuplarından talebimiz, oynanmak istenen kirli oyuna karşı her türlü istihbarat ve güvenlik tedbirlerini almasıdır. Sivil toplum Kurumlarından talebimiz, üyelerine ve halkımıza yapacakları sükunet ve sağduyu çağrısı ile kirli planları boşa çıkarmak
Ahmet Taş
Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Dernek Bşk.