İslâmî öğretide Allah’ın evreni yaratıp devam ettirmek ve toplum hayatını düzenlemek üzere geçerli kıldığı bazı yasalarının varlığı kabul edilir. Adına Âdetullah veya Sünnetullah denilen bu kanunlarla Allah’ın yaratma ve yönetmesinde öteden beri süregelen ve değişmeyen bazı uygulamalarının bulunduğu vurgulanır. Yüce Allah, hikmeti gereği, bütün kâinat nizâmını bu kanunlar üzerine kurmuştur. Ancak bu yasaların geçici olarak durdurulması suretiyle bazı hârikulâde olayların vuku bulduğu kabul edilmiştir. Bunlar; mûcize, irhâs, kerâmet, maûnet, istidrâc ve ihânet gibi dinî yönü bulunan hârîkulâdeler ve sihir, şa’beze ve kehânet gibi dinî yönü bulunmayan hârikulâdeler olmak üzere iki grupta mütalaa edilmiştir.
Bu çalışmada dinî yönü bulunan ve bulunmayan hârikûlâde hâdiseler Kur’ân, sahîh hadisler ve akıl açısından ele alınıp incelenmiştir.