Tarih: 14.09.2020 01:55

BAE Filistin taraftarıyken nasıl düşmana dönüştü?

Facebook Twitter Linked-in

Bugünlerde, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Enver Sedat'ın, zamanın ABD Başkanı Jimmy Carter'ın himayesinde İsrailli mevkidaşı Menahem Begin ile sonuçlandırdığı Camp David Anlaşmalarının 42. yıldönümünü yaşıyoruz.

O tarihte, 17 Eylül 1978'de Arap Yarımadası'na ulaşan İsrail işgaliyle Arap normalleşme treni yola çıktı ve iki Körfez ülkesi, bir fikir ve kararla karşı karşıya kalan, çekingen de olsa hala onunla yüzleşen tüm halkın reddine rağmen bu trene atladı.

O sırada Mısır'ın normalleşme kararına şiddetli bir Arap tepkisiyle karşı karşıya kaldı ve Araplar boykotu ilan etti. Arap ülkeleri büyükelçilerini geri çekti ve Arap Sanayileşme Örgütü'nün en güçlü ordu rüyası o sırada iptal edildi.

--1-46-1024x718

Sedat, Begin ve Carter, Camp David Anlaşmalarını imzaladıktan sonra...

Arap liderlerin "düşman İsrail" ile normalleşme yönündeki en önemli pozisyonlarından biri, o zamanki BAE kurucu başkanı merhum Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan'ın pozisyonuydu.

1-27-650x433-1-e1600017428188

Şeyh Zayed, İsrail işgale son verinceye kadar duruşunda keskin ve katı kaldı, ancak onun ayrılmasıyla her şey değişti. Oğulları babalarının pusulası ile Filistin davasını desteklemekten geri çekilmeye, ardından İsrail'le uzlaşmaya, kademeli normalleşmeye ve tam normalleşme ilan edene kadar bu nasıl mümkün oldu?

İşte BAE'nin konumundaki bazı dönüm noktaları

"Çocukları ve kadınları öldürüyorlar"

"İsrail'in demokrat olduğu söyleniyor. İsrail demokrasi yanlısı ise, neden silahsız veya elleriyle çocukları kadınları öldürüyorlar. Kadınları ve çocukları öldürüyorlar, evlerini yıkıyorlar, çiftliklerini yakıyorlar? Bu demokrasi mi?”

Bu açıklama, Birleşik Arap Emirlikleri'nin kurucusu ve ilk başkanı Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan'ın gösterdiği tutumlarından biridir ve İsrail işgalinin savunmasız Filistinlilere karşı işlediği suçları açıkça eleştiren bir açıklamadır.

Şeyh Zayed bin Sultan'ın önceki sözleri, Filistin davasını ve bir bütün olarak İsrail işgaline karşı Arap duruşunu destekleyen pozisyonların bir parçasıydı ve Kasım 2004'te vefat edene kadar savunmaya devam etti. Arap halkının hafızasındaki yerini hâlâ koruyor.

Şeyh Zayed, Ulusal Federal Konseyi'nin ikinci olağan oturumunun ilk açılışında, Filistin halkının haklarını destekleme konusundaki tutumunu her zaman netleştirmeye istekliydi.

Şeyh Zayed, "BAE, baskı ve saldırı güçlerine karşı adil mücadelesinde Filistin halkına desteğini açıkladı, çünkü Filistin halkı haklarından ve atalarının topraklarından mahrum bırakıldıkça Ortadoğu'da barış sağlanamaz."

Ve şöyle ekledi, "Şimdiye kadar İsrail, Arap topraklarını savaş ve saldırganlıkla ele geçirme yönündeki yayılmacı hırslarından geri adım atmadı."

Şeyh Zayed ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yönetimi sırasında İsrail karşısındaki Arap haklarını destekleyen pozisyonları erken başladı. BAE 1972'de, İsrail'in tamamen boykot edilmesini gerektiren bir yasa çıkardı ve bu yasa, Abu Dabi ile Tel Aviv arasında 13 Ağustos 2020'de tam normalleşme duyurusu ile birlikte yürürlükten kaldırıldı.

73 Savaşı'nda BAE'nin desteği kim içindi?

Mısır 1967'den beri savaşa hazırlanırken ve işgal ettiği toprakları geri alırken Şeyh Zayed, Dünya Bankası'ndan 1 milyar dolar borç aldı ve Mısır'ın silah ihtiyacını hesaplamak için Sovyetler Birliği'ne aktardı.

Ekim 1973 savaşı sırasında Şeyh Zayed, İsrail'i destekleyen ülkelere petrol ihraç etmeyi bırakan ilk Arap liderlerden biriydi ve o sırada "Arap petrolü Arap kanından daha pahalı değildir" sözü tüm coğrafyada yayıldı.

Ekim Savaşı'nın ilk günlerinde Şeyh Zayed, Mısır ordusu ile İsrailliler arasındaki savaşın gidişatını takip etmek için İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunduğu bir ziyareti kısa kesti ve ayrılmadan önce Mısır ve Arapların savaşına tam desteğini açıkladığı bir basın toplantısı düzenledi.

Savaşla birlikte Şeyh Zayed, Emirliklerin şu anki başkanı olan oğlu Halife'yi savaş cephesindeki Mısır kuvvetlerini ziyaret etmesi için gönderdi.

Birleşik Arap Emirlikleri Filistin Devleti'ni tanıyan inisiyatifiyle ilk Arap ülkelerden biri olduğu gibi işgale karşı Arap hakkın destekleyen, aynı doğrultuda pozisyon alan Şeyh Ziyad Filistin'e geldi. 15 Kasım 1988 tarihindeki Cezayir Filistin Ulusal Konferansındaki konuşmasında, merhum Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'tın tarafını tuttu.

171

BAE kurucusu, İsrail'in Mısır'ı işgali 6 Ekim Savaşı sırasında operasyon odasında 

"Filistin ayaklanmasını destekleyin"

Eylül 2000'de başlayan ikinci Filistin intifadası sırasında Şeyh Zayed, İsrail saldırılarını kınadı ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Perens ile 14 Ocak 2002'de Abu Dabi'de yaptığı görüşmede, ABD'nin sorumluluklarını üstlenmesini talep ederek, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığına son vermesini istedi.

Emirlik kurumlarının insani yardım cephesinde ise, Şeyh Zayed'in yönetimi sırasında Filistin topraklarında birçok proje uyguladı.

Dönüşümün başlangıcı

Şeyh Zayed bin Lattan El Nahyan, 2 Kasım 2004'te vefat etti. Ölümüyle birlikte, Filistin davasına Emirlik'in tam desteği çağı ve İsrail saldırılarına karşı duruşu sona erdi. Ardından, Abu Dabi ile Tel Aviv arasındaki yakınlaşma aşaması, son zamanlarda iki ülke arasındaki ilişkilerin tamamen normalleşmesiyle sonuçlanan birçok önlemle başladı.

Şeyh Ziyad bin Sultan'ın ölümünden sonra, oğlu Şeyh Halife bin Zayed, Emirliklerin hâkimiyetini devraldı, ancak o dönemde ülkenin asıl hükümdarı, özellikle Şeyh Halife'nin 2014'te ciddi bir şekilde hastalanmasından sonra küçük kardeşi Şeyh Muhammed bin Zayed, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Savunma Bakanı idi.

Şeyh Zayed'in ölümünü takip eden ilk aylardan itibaren Emirlik-İsrail ilişkileri için temel adımlar başladı. 2004 yılında Dubai Elmas Borsası kuruldu ve Dubai'nin Dünya Elmas Borsaları Federasyonu üyeliği, aynı yıl 22 üye devletin onayından sonra ve federasyonun üyesi İsrail'den de fazla muhalefet görmeden kabul edildi.

O zamandan beri Dubai'deki elmas ticareti hacmi, Dubai Menkul Kıymetler Borsası'nın kurulmasından önceki rakam olan 5 milyar doların altından 2012'de 40 milyar dolara yükseldi ve Dubai, 300 milyon dolardan az olmayan İsrail elmas ticaret hacmi ile ünlü Weintraub Borsasından sonra dünyanın en büyük ikinci elmas borsası haline geldi.

İki taraf arasındaki iletişim, Tel Aviv'i birkaç kez ziyaret eden başta Ahmed Salim olmak üzere, Emirlik işadamlarının İsrail'e ziyaretleri başladığından beri uzun sürmedi.

Devamı >>>




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —