Kıbrıs’ta, 21 Aralık 1963 sabahı kasten başlatılan toplumlararası çatışmaların ada sathına yayılmasından ve Rumların devlet gücünü kullanarak Kıbrıslı Türklere soykırım uygulamaya başlamasından sonra Kıbrıs’ta yaşanan çatışmaların artması ve Rum tarafının silahlanma kararı alması üzerine 2 Haziran 1964 tarihinde Türkiye hükümeti Kıbrıs’a çıkarma yapma kararını açıklamış ve gerekli hazırlıklara başlamıştı. Türkiye’nin bu konudaki kararlığını gören ABD yönetimi, Türkiye’nin bu çıkarma kararını önlemek için ABD Başkanı Lyndon Baines Jonhson imzalı, içeriği çirkin ve diplomatik teamüllere uymayan bir ihtar yazısını Türkiye Başbakanı İsmet İnönü’ye iletilmek üzere 5 Haziran 1964 tarihinde, Türkiye’deki ABD Büyükelçisi Raymond Hare’ye şifreli teleks ile göndermişti.
Bu çirkin üsluplu mesaj gerçekte, Türkiye’nin kendisine gelmesini ve uzun vadede ABD’den bağımsız bir diplomasi ve sanayisini geliştirmesinin başlangıcını oluşturdu. Bugün Türkiye kendi gereksinimi olan silahların yüzde altmışını tamamen kendi tasarım ve olanakları ile üretiyorsa, bunu ABD Başkanı L. B. Johnson’un söz konusu çirkin mektubuna borçlu olduğumuz kesin.
Gelelim mektuba; Hafta içinde “Kıbrıs’ın 1964-1967 yılları arasında Yunanistan tarafından işgali” ile ilgili Rumca doküman ve belgeleri internette tararken aniden önüme Dimitris Konstantopoulos adlı bir gazetecinin Vassos Lissaridis ile yaptığı röportaj çıktı.
Sosyalist Milliyetçi EDEK’in kurucusu, Makarios’un özel Doktoru olan Vassos Lissaridis’i ben, çocukluğumdan beri tanıyorum. Babamın İngiliz Sömürge İdaresindeki görevi nedeni ile birkaç kez babamın çalışma ofisinde karşılaşmıştım kendisi ile. İngiliz sömürge döneminde EAM ulusal direnişi ile EOKA arasındaki köprü adamı idi ve Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulması kararının alındığı Londra konferansında EOKA’yı temsil etmişti. 21 Aralık 1963 sabahında çatışmaların başlamasından sonra, kendine ait özel birliği ile Çağlayan Bölgesine saldıran, Rum Temsilciler Meclisi Başkanı iken ASALA’ya Trodos dağlarında eğitim kampı açtıran, PKK lideri Öcalan’a ünlü Rum gazeteci Mavros Lazaros adı altında C015918 no.lu Kıbrıs pasaportunu verdiren kişi ve tam bir Helen milliyetçisidir Lissarides.
Gerçekte tarihe “Johnson Mektubu” olarak geçen bu çirkin mektubun perde arkasında da Lissaridis’in yer aldığını öğreniyoruz röportajdan. Özetleyecek olursak, 21 Aralık 1963 sabahı başlayan Rum saldırılarından sonra Türkiye’nin huzursuzluğunu fark eden dönemin Cumhurbaşkanı Makarios, sağ kolu Vassos Lissaridis’i, dönemin Ticaret Bakanı Andreas Araouzo ile birlikte o yıllardaki adı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) olan günümüz Rusya’sının o dönemdeki Devlet Başkanı Nikita Kruşçev ile görüşmeye ve yardım istemeye gönderir.
Rusya Devlet Başkanı Kruşçev, kendilerini, dönemin Rus başkanlarının ve Politbüro üyelerinin yazlık köşklerinin bulunduğu, Karadeniz kıyısında, Gürcistan, Abhazya ve Rusya sınırı arasında yer alan Soçi şehrinde kabul eder.