Tarihler 5 Temmuz 1993 Cumartesiyi gösteriyordu. Bundan tam 3 gün evvel Sivas´ta aralarında Aziz Nesin´in de bulunduğu 33 aydın, yazar, sanatçı, Madımak´ta katledilmiş, kimisi yanarak kimisi de dumandan zehirlenerek yaşama veda etmişti. Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunlar kimi çevreleri harekete geçirdi. Bu olaydan tam 3 gün sonra yani 5 Temmuz 1993 Pazartesi günü de Erzincan´ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde Türkiye Cumhuriyeti´nin en kanlı en hain saldırısı düzenlenmişti. 100 kadar terör örgütü mensubu hain, Başbağlar köyüne gelerek; köyün erkeklerini camiden, evlerinden toplayıp köy meydanına dizmişti. Saatlerce terör örgütü propagandası yapan alçaklar, daha sonra köyün erkeklerini, 33 vatandaşımızı kurşuna dizerek; şehit etti. Bu olay, Cumhuriyet tarihimize ?en kanlı saldırı´ olarak geçti. Teröristler, üç gün önce yapılan Sivas katliamının sözde öcünü aldıklarını açıklar nitelikte açıklama yapmıştı. Bu katliamdan yıllar sonra terör örgütü elebaşı Öcalan, yakalanıp yargılandığı mahkemede bu katliamın planlayıcısının kendisi olmadığını ve bundan da haberi olmadığını iddia etmişti. Peki Başbağlar katliamını kim yaptı? Başbağlar katliamı nasıl ve neden oldu? Başbağlar katliamında şehit olanlar kim? Başbağlar katliamı görüntüleri var mı? Yıllardır dinmeyen acımız Başbağlar katliamı ile ilgili tüm aradıklarınız karar.com´da?
BAŞBAĞLAR KATLİAMI NASIL OLDU? MADIMAKLA İLGİSİ VAR MI?
Erzincan´ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 26 sene evvel 33 sivilin terör örgütü PKK´lılar tarafından alçakça katledildiği hainlerin en büyük sivil katliamlarından biri olan Başbağlar Katliamı´nın acısı her yıl değil, her an olduğu gibi içimizi acıtıyor. Cumhuriyet tarihinin en vahşi ve en kanlı katliamlarından birini yaşayan Erzincan´ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyü, 5 Temmuz 1993 Pazartesi günü akşam karanlığında 100 kadar terörist tarafından basıldı. Eli silahlı hainler, köyün giriş ve çıkışlarını tuttuktan sonra telefon bağlantılarını tahrip edip, savunmasız halkı köy meydanında topladı. Toplam 33 kişiyi kurşuna dizdikten sonra şehit eden hainler, evleri ateşe verdi. Olay yerine terör örgütü propagandalarının yer aldığı bildirileri de bırakan kalleşler, bir bildiride de olayın 3 gün önce Sivas´ta yaşanan Madımak Oteli katliamına misilleme olarak yapıldığı yazmışlardı. 30 erkeğin 27´si kurşunlara hedef olup şehit olurken, 5 kişi ise evlerinde diri diri yakılarak can verdi. Şehit olanların yüzleri tanınmaz hâle geldi, kimisinin bağırsakları vücudundan dışarı çıkmış, kiminin de kafatası parçalanmıştı. Diğer yanda tutulan kadınlar da sabahın olmasıyla birlikte erkeklerini aramaya köy meydanına geldi. Tüm erkeklerin parçalanmış vücuduyla karşılaşanlar, o kanlı saldırının acısını yıllar geçmesine rağmen sıcağı sıcağına yaşıyor?
BAŞBAĞLAR KATLİAMINDA ŞEHİT OLANLARIN LİSTESİ
Mehmet Taşdelen, Ali Taşdelen, Mehmet Parto, İbrahim Parto, Salim Parto, Recep Parto, Süleyman Akpınar, Kâmil Akpınar, Ali Kucur, Ali Rıza Türkücü, Şaban Türkücü, Ali Baltacı, Mehmet Baltacı, Ali Özdemir, Yahya Özdemir, Hüsnü Özdemir, İbrahim Çelik, Hüseyin Güner, Rıfat Aydın, H. Fehmi Aydınlı, Aydın Aydın, Şakir Aydınlı, Nurettin Aydın, İbrahim Baltacı, Nazife Baltacı, İbrahim Baltacı, Hasan Sandıkçı, Süleyman Orhan, Celal Demirci, Adil Torun, Ahmet Yıldırım ve İbrahim H. Gülcan şehit edildi.
BAŞBAĞLAR KATLİAMINI KİM YAPTI?
Katliam, yıllar sonra terör örgütü lideri Öcalan´ın yargılanması sırasında gündeme geldi. Öcalan, katliamdan habersiz olduğunu iddia ederek; sorumluluğu Doktor Baran kod isimli örgüt yöneticisi Müslüm Durgun´a attı. Başbağlar Katliamı ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu da çarpıcı tespitlerde bulundu. Komisyon raporunda; Madımak ve Başbağlar katliamlarının, aynı tezgahta planlandığı belirtildi. Komisyona göre her iki katliamı planlayanlar, ülke geneline yayılacak bir Alevi-Sünni çatışması hedefliyordu.
SİVAS´IN ARDINDAN ERZİNCAN´DA DA 33 KİŞİ ŞEHİT EDİLDİ
26 yıl evvel 1993´te Sivas´ta derin güçlerin provokasyonunun ardından 37 kişi şehit edildi. Türkiye´yi karıştırma hareketi devreye konulduktan hemen 3 gün sonra Erzincan´ın Başbağlar Köyü´nde mesaj verilmişcesine 33 kişi yakılıp, işkence edilerek hunharca şehit edildi. Provokasyon sürmüştü. 33 alevi cana karşılık Başbağlar´da 33 sünni şehit edilmişti. Bu olayların ardından Türkiye´yi kaos ortamına sürüklemek isteyenlere karşı kardeşlik duyguları ağır bastı ve böyle bir fitne gerçekleşmedi.
BAŞBAĞLAR KÖYÜNDE NELER OLDU?
26 yıl önce teröristler tarafından düzenlenen katliamın ardından yaralı olarak kurtulabilen Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar, aradan geçen yıllara karşın yaşanan acının taze kalmasındaki en büyük nedenlerden birinin dava süreci olduğunu ifade ederek, bu dava sürecinin, 1998 yılında o zamanki İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinde gerçekleşen 24 duruşmanın ardından takipsizlikle sona erdiğini anımsattı. Bunun içlerinde bir yara olarak kaldığını kaydeden Akarpınar, gerçekleştirilen katliamla adeta haritadan silinen köydeki olayın hâlâ sanığı olmadığını aktararak, bundan dolayı şehitlerin kanının yerde kaldığını vurguladı. Başbağlar köyü mazlumlarının adalet aradığına dikkati çeken Akarpınar, adaleti sadece Başbağlar köyü için aramadıklarını belirterek, tüm mazlum, mağdur ve cümle insanlar için adalet istediklerini anlattı. Akarpınar, Başbağlar katliamının faillerinin bulunmasını istediklerini dile getirerek, Başbağlar sakinlerinin, şehitlerin kanı yerde kalmaması için hak, adalet aramaya devam ettiğini duyurdu. Başbağlar köyünün halkının şehitleri karşısında başlarının önde olduğunu kaydeden Akarpınar, o şehitlerin kendilerine kıyamet günü hesap soracağını, ondan dolayı kendilerinin de şehitler karşısında boynu bükük olduklarını, bu acıyı 26 yıldır çektiklerini ve bu isteklerinin bu olayın failinin meçhul olarak kalmaması olduğunu açıkladı. Akarpınar, sözlerini bitirirken, suçluların hesap vermelerini istedi.
BAŞBAĞLAR KATLİAMINI GÖZYAŞLARI İÇERİSİNDE ANLATTI
Başbağlar katliamını yapanların aradan geçen yıllara rağmen bulunamamasından yakından eşi ve yakınlarını kaybeden 53 yaşındaki Hatice Özdemir, bu acının anlatmakla bitmediğini söyleyerek, katliamın olduğu akşam eşinin akşam namazı için camiye gittiğini, kendisinin de bir yaşındaki kızı için annesinden keçi sütü almak için onlara gittiğini anlattı. Annesinin evine vardığında köye teröristlerin geldiğini, bunun ardından çocuklarını bir araya toplayarak eve gitmek istediğinde bir teröristin önüne atlayarak, konuşma yapacaklarını ifade eden Özdemir, kadınları bir yere erkekleri de bir yere topladıklarını söyledi. Bir müddet sonra yoğun bir silah sesi duyduklarını anlatan Özdemir, teröristlerin gitmesinin ardından gece boyunca beklediklerini ve sabah namazı vakti girdiğinde silah sesinin geldiği yere gittiklerini aktardı. Karşılaştıkları manzaranın ardından kahrolduklarını ve tüm erkeklerin şehit edildiklerini gördüklerini vurgulayan Özdemir, gözyaşlarını tutamayarak, ?Biz bu katillerin bulunmasını istiyoruz. En büyük problemimiz Başpınar köyündeki şehitliğe minibüsler çıkmıyor veya zor çıkıyor. Şehitlerimizin kendi köyümüze naklini, şehit edildikleri yere defnedilmelerini istiyorum.? dedi.