Türkiye, 31 Mart 2019´da yerel seçimler için sandık başına gidecek. Başta büyükşehirler olmak üzere il ve ilçe belediyeleri için adaylar titizlikle belirleniyor, bazı şehirlerde stratejik ittifaklar kuruluyor, her bir oyun kıymetli olduğu tabana tane tane anlatılıyor. Siyasetçiler seçme hazırlanırken, gözü kulağı seçim ve sonrasında olan ekonomi ise adeta diken üstünde olacakları uzaktan izliyor.
Çünkü seçimlerden çıkacak sonuç güçlü bir şekilde piyasaları piyasaları etkileyecek. Beklentiler, değişiklikler, atılacak adımlar belirsizliğini korudukça piyasaların oynaklığı da devam edecek gibi görünüyor.
Ekonomist Atilla Yeşilada, dolara ilişkin yaptığı yorumlarla dikkat çeken bir isim. Yeşilada, geçtiğimiz günlerde, dolar kurunun 2019 Mart yerel seçimlerine kadar tekrar 7 TL olacağını, seçimden sonra da IMF ile anlaşma yapılacağını ileri sürmüş ve dikkatleri üzerine çekmişti. Yeşilada, paraanaliz.com web sitesinde yayınladığı son yazısında "Yeni hedefim yerel seçimden önce 7.00 seviyesinin denenmesi." ifadelerini kullandı.
Yeşilada, 31 Mart yerel seçimleri ve ekonominin durumuna ilişkin yazdığı "2019: Yerel seçimler ve sonrası" isimli makalede şu görüşlere yer verdi:
"Yatrımcılar halen ABD´yle düzelen ilişkiler ve cari açıkta süregelen daralmayı fiyatlıyor. Bu fiyatlama bir ay kadar devam eder ve belki dolar/TL´yi kısa bir süre 5.00´ın da altına sürebilir. Ama piyasa odağı sürekli değişir. Ocak´ta yeni gündem yazılacak. Bu gündemin ana maddeleri Fed´in 2019 yılında da finansal koşulları sıkılaştırması, yerel seçim öncesi yapacağımız antikalıklar ve AKP´nin sandıkta uğrayacağı hezimetin siyasi istikrara yansımaları olacak.
Fed 2019´da eğer borsalar değil, kredi pazarında bozgun yaşanırsa faiz artırımlarına mola verebilir. İllevelakin finansal koşullar sıkılaşmaya devam eder, çünkü bilançosundan tahvil satıp dolar emmeye devam edecek."
ANAR Başkanı İbrahim Uslu´nun "Ekonomiden dolayı AK Parti´de biraz düşme var" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Yeşilada, yazısını şöyle sürdürdü:
"AKP´de ekonomiden dolayı o ?biraz düşme? önlenemezse, yerel seçime kadar tarihi bir hezimete dönüşecek. AKP kurmayları da bunun farkında olduğu için seçmen dalkavukluğunda tarihe geçecek bir kampanya başlattılar. Halihazırda sıcak para ve dış krediyi ürkütmemek için geleneksel popülizm gereçleri olan bol keseden bütçe harcamaları ve TCMB´den faiz indirimi kullanılmıyor.
Bu noktada derhal ilk 2019 öngörümü devreye alıyorum: En geç Şubat´ta bütçenin baraj kapakları açılacak ve o tarihe kadar döviz kuru seçim öncesi hedefim olan 7.00´a fırlamazsa TCMB´den de faiz indirmesi "rica edilecek." Çünkü halen kullanılan Şarklı popülizm yöntemleri ekonomiyi canlandırmakta hiç bir fayda temin etmeyecek."