Doğru Haber Gazetesi'nden Mustafa Karakaş'ın 'konuya dair' analizi...
30 yıl önce neredeyse tüm dünya canlı yayına geçmişti.
Berlin duvarı yıkılıyordu. Aslında olan şuydu komünizm yıkılmış Doğu Almanya kapitalist çizgiye geçmiş ve Batı Almanya ile birleşmişti.
Berlin duvarının yıkılması kapitalist sömürgeci sistemin sosyalist doğu bloğuna üstün gelmesini simgeliyordu.
Yoksa aleladede bir duvar değildi yıkılan
2002 yılından beri bir duvar daha böldü insanlığı.
Eski adı Kenan olan Kur’an’ın etrafını mübarek kıldık dediği Kudüs ve Filistin’de yükseldi bu duvar.
Filistin’i paramparça eden bir duvar.
Bir halkı ikiye bölen bir duvar
Projede 720 kilometre olacağı düşünülen ayırım duvarının %85’lik kısmı Filistin topraklarından geçmekte ve Filistin topraklarını yüzde 9,4 daraltmakta… Yani hem bölüyorlar hem de Filistin topraklarını yutuyorlar
Bu duvar Filistin’i Gazze ve Batı Şeria olarak biribirinden ayırmıştır.
Bu duvar gerekçesi ile 160.000 dönüm verimli tarım arazisi işgalcilerin eline(kullanımına) geçmiştir
Sadece beton duvar yetmez der gibi işgalciler teknolojiyi de kullanarak son yıllarda Gazze ile sınır boyunca çelikten duvar inşa etmeye başladı. Duvar sadece yerin üstünü değil altını da bölmekte 30 metreye kadar yer altına inmekte…
Berlin duvarının kaldırılmasının 30. Yılını kutlayanlar Filistin halkını bölen, Gazze’yi yarı açık bir cezaevine dönüştüren duvarları gündemine almayarak ne kadar ikiyüzlü ve utanmaz hak savunucuları olduklarını ortaya koymuşlardır.