Bedenim üşür, yüreğim sızlar.
Ah kavaklar, kavaklar?
Beni hoyrat bir makasla,
Eski bir fotoğraftan oydular.
Orda kaldı yanağımın yarısı,
Kendini boşlukla tamamlar.
Omzumda bir kesik el,
Ki durmadan kanar.
Ah kavaklar, kavaklar?
Acı düştü peşime, ardımdan ıslık çalar.
Bu gün 2 Temmuz. Sivas´ta yukarıdaki dizelerin şairi Metin Altıok ile beraber yitip giden 33 canın anısını 25. yılda hatırlamanın günü? Sezen Aksu´nun ezgisi ile şarkıya da dönüşen bu şiirin şairinin kaybı ne kadar acı ise en az onun kadar derin acıları hatırlamanın zamanı.
Sadece aşağıda vereceğim listeye bakmak, ölenlerin kimliklerini, yaşlarını görmek yaşanan acının ve oluşan kaybın derinliğini anlamak açısından yeterli geliyor.
Yaşasaydı en genci bugün 37 yaşında olacaktı. En yaşlısı ise 91. Hastalıklar, kazalar, belki başka acı olaylar ayıracaktı onları yine de hayattan. Ama şuna şüphe yok, her biri 1 gün dahi fazla yaşasa, yaşayabilse Türkiye daha güzel bir ülke olacaktı..!
Edebiyattan müziğe, tiyatrodan karikatüre sanatın her dalında kalem oynatan bu insanların ülkelerini daha iyi görmekti dilekleri. Mümkün olmadı?
Şimdi çok az insanın anımsadığı Şeytan Ayetleri kitabı ve Salman Rüşdi´ye olan kızgınlığın bahane edildiği bu acı olayın ardında her ne vardı ise de; zahirdeki bu sebep ülkemizin yaşadığı acı darbe olayında da görüldüğü üzere siyaseti dine tahvilin ne denli sorunlu bir iş olduğunu ortaya koyuyor.
Dinin sadece birey ile Yaradan arasındaki yolu aydınlatmasının, onun dışına taşan her kolun acıya ve pişmanlığa yol açacağının bu acı hatırası bu ülkenin hafızasına kaydolmalı.
İnsan eşrefi mahlukat ise insanı yaşatmak ve ortak zeminde buluşmak her şeyin önünde olmalı. Sivas´ın 25. yılı bu hadiseden 23 sene sonra yine bir Temmuz günü vuku bulan ve bu defa 250´ye yakın insanın hayatını alan yıkıcı darbe ile beraber zihinlere nakşolmalı.
Sivas´ın kaybının derinliğini yine orada yiten Behçet Aysan dizeleri ile anarak bitireyim:
Kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim/sessiz akan bir ırmağım/geceden
Git dersen giderim/kal dersen kalırım
Git dersen/kuşlar da dönmez, güz kuşları/yanıma kiraz hevenkleri alırım
Ve seninle yaşadığım/o iyi günleri,/kötü günleri bırakırım.
Aynı gökyüzü aynı keder/değişen bir şey yok ki
gidip yağmurlara durayım.
Söylenmemiş sahipsiz bir şarkıyım
Belki sararmış eski resimlerde kalırım
Belki esmer bir çocuğun dilinde.
Bütün derinlikler sığ
Sözcüklerin hepsi iğreti
Değişen bir şey yok hiç
Ölüm hariç.
Aynı gökyüzü aynı keder.
En yaşlısı 66 yaşında en genci 12 yaşında bu canların acı listesi alfabetik olarak işte burada:
Muhibe Akarsu (35 yaşında,misafir),
Muhlis Akarsu (45 yaşında,sanatçı),
Gülender Akça (25 yaşında,sanatçı),
Metin Altıok (52 yaşında,şair,yazar),
Ahmet Alan (22 yaşında,sanatçı),
Mehmet Atay (25 yaşında,gazeteci),
Sehergil Ateş (30 yaşında,sanatçı),
Behçet Aysan (44 yaşında,şair),
Erdal Ayrancı (35 yaşında,yönetmen),
Asım Bezirci (66 yaşında araştırmacı,yazar),
Belkıs Çakır (18 yaşında,sanatçı),
Serpil Canik (19 yaşında,sanatçı),
Muammer Çiçek (26 yaşında,aktör),
Nesimi Çimen (67 yaşında,şair,sanatçı),
Carina Cunana (23 yaşında,Hollandalı gazeteci), Serkan Doğan (19 yaşında,sanatçı),
Hasret Gültekin (23 yaşında şair,sanatçı),
Murat Gündüz (22 yaşında,sanatçı),
Gülsüm Karababa (22 yaşında,sanatçı),
Uğur Kaynar (37 yaşında,şair),
Asaf Koçak (35 yaşında,karikatürist),
Koray Kaya (12 yaşında,çocuk),
Menekşe Kaya (17 yaşında,sanatçı),
Handan Metin (20 yaşında,sanatçı),
Sait Metin (23 yaşında,sanatçı),
Huriye Özkan (22 yaşında,sanatçı),
Yeşim Özkan (20 yaşında,sanatçı),
Ahmet Öztürk (21 yaşında,otel görevlisi),
Ahmet Özyurt (21 yaşında,sanatçı),
Nurcan Şahin (18 yaşında, sanatçı),
Özlem Şahin (17 yaşında,sanatçı),
Asuman Sivri (16 yaşında,sanatçı),
Yasemin Sivri (19 yaşında,sanatçı),
Edibe Sulari (40 yaşında,sanatçı),
İnci Türk (22 yaşında,sanatçı),
Kenan Yılmaz (21 yaşında,otel görevlisi)
