Tarih: 24.10.2018 11:35

2018´de Nûşirevân´dan Adalet Dersi Almak

Facebook Twitter Linked-in

24.10.2018 Çarşamba

?Cumhur İttifakı bozuldu mu? İhtilaf neden kaynaklandı?? gibi sualleri sormak gelmedi içimden. Ben bugün size hafif bir sunumla menkıbe tadında bir yazıyı okunur kılmak istedim. Zira bu tip bir hassasiyet, bu bir tip nezaket, incelik, artık menkıbelerden hatırlanır oldu?

Timurlenk´in şöyle bir sözü vardır: ?Ülkeler kılıçla alınır, ancak adaletle korunur.?

Nûşirevân´ın ismini muhakkak işitmişsinizdir. İnanan değildi. Hz.Muhammed´in adaletini örnek gösterdiği bu hükümdar için; ?Ben âdil sultan zamanında dünyaya geldim? dediği rivayet edilir. Bu övgüye mazhar olan hiç unutulur mu?

Nitekim bir hükümdar adaleti sebebiyle övülmek istenirse genelde karşılaştırılan zat Sasanî hükümdarlarından Nûşirevân´dır (Nuşirvan- Anuşirvan). Övülen zat her dönemde değişse de Nûşirevân´ın adı bâki kalmıştır.

Yedi yıl çalmayan zil

Nûşirevân zulme uğrayan kimselerin kendisine rahatça ulaşabilmeleri için ilginç bir metot geliştirdi. Artık âdil idare devri başlıyor ve Nûşirevân, Nûşirevân-ı Âdil diye anılıyordu.
Saraya gelen her mazlum bir görevliye ihtiyaç duymasın diye yedi yaşındaki bir çocuğun elinin erişebileceği bir zincir yapmalarını ve buna birçok zil asmalarını emretti. Böylece görevlilerin zayıf ve minnetzede kişilerin haklarını gözetmeyeceklerini, onların dertlerini kendisine ulaştıramayabileceklerini düşünerek kesin bir tedbir almış bulunuyordu.

Mazlum kişi gelerek o zinciri kımıldatır ve ziller ses çıkarırdı. Böylece konu Nûşirevân´a iletilmiş olurdu. Derhal o kimseyi huzuruna çağırır, durumunu öğrenir ve her kimde ise hakkını alırdı.

Nûşirevân´ın bu siyasetinden bütün halk ve asker korktu. Valiler mazlumlara haklarını verdi. Hiç kimse kimseye zulüm ve eza yapmaya cesaret edemez oldu. Sasanî ülkesi doğruluğa, halk huzura kavuştu. Tam yedi yıl geçti ve Nûşirevân´ın dergâhına adalet istemeye kimse gelmedi ve şikâyet etmedi.

Uyuz eşeğin dramı

Yedi yıl sonra bir öğle üzeri idi. Dergâh ve saray kapısı boştu. Nöbetçiler rehâvet içerisindeydiler. Artık unutulmuş olan ziller devamlı olarak çalmaya başladı. Nûşirevân işitti. Derhal iki hadimini gönderdi. ?Kimdir? bakınız ve derhal huzuruma getiriniz? dedi. Hadimler dışarıya çıkıp gördüler ki, sarayın kapısından girmiş olan ve sırtını o zincirlere sürten, ihtiyarlamış, zayıflamış, uyuz olmuş bir eşek idi.

Her iki hadim, Nûşirevân´ın huzuruna çıktılar ve: ?Şikâyet için gelmiş kimse yoktur. Fakat ihtiyar, zayıf ve uyuz bir eşek kendisini zincire sürtüyor. Belki de kaşınıyor, sürtünmek hoşuna gidiyor? dediler.

Nûşirevân, ?Hata ediyorsunuz. Zira bu eşek de adalet istemeye gelmiştir. Her ikinizin gitmenizi ve bu eşeği şehrin içinde dolaştırmanızı istiyorum. Kimin olduğunu öğreniniz ve bana doğru olarak bildiriniz? dedi.

Hadimler Nûşirevân´ın huzurundan çıktılar ve eşeği şehirde gezdirmeye başladılar. Halka ?Bu eşeği tanıyan kimse var mıdır?? diye soruyorlardı. Halktan pek çok kişi ?Evet, zira halkın çoğu onu tanır. Bu eşek filan çamaşırcı adamındır. Yirmi yıldır kendisini tanırız. Her gün elbiselerini bu eşeğe yükler, çaya gider; yıkar; akşamleyin geri getirir. Eşek genç olduğu müddetçe ona iş yapıyordu. Artık ihtiyarlamıştır. İş yapamıyor diye sahibi onu serbest bırakmıştır. Eşek de şehirde dolaşıyor, insanlar ona acıyarak ot ve su veriyorlar. Çoğu kez onu da bulamıyor.?

Hadimler durumu öğrenince çabucak geri döndüler. Nûşirevân´ın huzuruna çıkarak durumu bildirdiler.

Nûşirevân: ?Ben bu eşek de adalet istemeye gelmiştir diye söylemedim mi? Bu gece kendisine yem veriniz. Yarın o çamaşırcı adamı mahallenin dört kethüdası ile birlikte huzuruma çağırınız. Gereken ne ise emredeyim? dedi.

Hadimler ertesi gün denileni yaptılar. Eşeği ve çamaşırcıyı mahallenin dört kethüdası ile birlikte Nûşirevân´ın huzuruna getirdiler.

Nûşirevân çamaşırcıya dönerek: ?Bu eşek genç olduğu müddetçe ona iş buyuruyordun. Şimdi ihtiyarlamıştır ve iş yapmaktan aciz kalmıştır. Bu yüzden ona boşuna ot ve yem vermekten çekindin, kovdun. Peki onun 20 yıllık hizmeti nerede kaldı?? dedi ve çamaşırcıya 40 değnek vurmalarını emretti.

Ardından nihaî kararını bildirdi. ?Bu eşek yaşadığı müddetçe yiyebileceği kadar yemi bu dört kethüdanın bilgisi dahilinde vereceksin. Yem vermekte kusur ettiğin malumum olursa seni müthiş cezalandırırım, bilmiş olasın.?

Nûşirevân 48 yıl hüküm sürdükten sonra adaletini dünyaya eser bırakarak her fani gibi ebedî âleme göçtü.

?İmanın seninle Allah arasında, bana senin insanlığın gerek? sözü yerli yerindedir.

Semâvi olan olmayan dinler ve inanışların tamamının aslı, hukuktaki eşitlik ve adalettir.

Adalet, sadece yargı yoluyla gelmez. Toplumun hak ve hukukuna saygılı olmak ve onlara dokunmamak suretiyle gelir.

Adalet dediğimiz şeyin kaynağı dayanağı sadece güvendir. Siz istediğiniz kadar adaletli olduğunuzu, hukuka uygun kararlar verdiğinizi söyleyin. Toplumdaki algı başkaysa hiçbir işe yaramaz.

İktidar haksızlık yapabilir, güvenlik birimleri haksızlık yapabilir. Kasıtlı davranabilir.
İdari yapı haksızlık yapabilir. İdeolojik davranabilir.

Bütün bunlara karşı gidilecek tek yer, merci var: Yargı? Adalet?

Yargıya ve adalete inancı, herkes için yeniden inanılır ve güvenilir kılmak lazım. Çünkü; ?Adalet kâinatın ruhudur.?

Cumhur makamı şimdi Beştepe´de? Böyle bir imkan sunulsa; kaç milyon insan ne tür şikayetler dillendirilmek için zile akın eder acaba?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —