2017 geride kaldı. Ama önümüzdeki dönemde çok hatırlanacak. Hem içerde, hem de dışarıda. Özellikle de bölgemizde. AKP 2002´de iktidara geldikten sonra ABD ne dediyse hep onu yaptı. FETÖ ne istediyse verdi. PKK ile açılım süreci başlattı. Barzani ile özel ilişkiler devredeydi. Libya´da NATO´nun peşine takılma, Suriye´de İhvan politikası, ... Hepsi ABD´nin isteğiydi..!
Kırılma işaretleri 2013-2014´de başladı. 2017´de geri dönülemez hale geldi.
2017´nin kaybedenleri belli: ABD, FETÖ, PKK
Kazananları: Rusya, Türkiye, İran, Irak ve Suriye´de Esad yönetimi.
Bu tablo 2018´de olacakları da işaret ediyor.
2017´de başlayan sürecin 2018´de de devam edeceği açıkça görülüyor. ABD´nin Kudüs konusunda BM´de yaşadığı hezimet bölge ülkelerine moral verdi. Rusya, Türkiye, İran, Irak, Suriye arasındaki işbirliği sürüyor. Bu işbirliğine dünya devi Çin´den gelen destek de giderek artıyor.
Bu gelişmenin daha da hızlanacağı kesin. Ama bir ?güven? sıkıntısı olduğu da açık. Bunu yaptığımız bütün görüşmelerde hissediyoruz.
Bölge ülkelerinde Türkiye´nin girdiği yoldan geri dönüp dönmeyeceği merak ediliyor. ?AKP yeniden ABD´nin yanına döner mi?? sorusuna yanıt arıyor.
ABD´nin Erdoğan´ı çizdiği konusunda fazla bir tereddüt yok. Ama AKP´yi bırakmak istemeyeceğini ve yeni hamleler yapabileceğini düşünüyorlar. Bu nedenle AKP içindeki gelişmeleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimini mercek altına almış durumdalar.
Daha önce de belirtmiştim. ?Güven arttırıcı? önlemlere ihtiyaç var. Aslında yapılacak ilk iş de belli. Suriye ile açık ve doğrudan işbirliği.
Ama Beştepe´den yapılan ?Esad meşruiyetini kaybetti? açıklamaları kafa karıştırıyor ?AKP´nin meşruiyetini? sorgulamaya yol açıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Tunus´ta Esad´la ilgili son sözleri de tam bir felaket. ?Erdoğan bu açıklamayı niye yaptı?? diye soruluyor.
Akla gelenler de Erdoğan´ın lehine değil, aleyhine.
Bu çıkışlar bölge ülkeleri arasında güveni değil, ?güvensizliği? tetikliyor. Bölge ülkelerinde ?Türkiye ile işbirliğine? soğuk bakanların ekmeğine yağ sürüyor. ?Bölgesel işbirliğine sabotaj? olarak değerlendiriliyor. Kaygı, sadece dışarıda değil, içeride, halk arasında da var.
Peki, Türkiye Avrasya´dan kopabilir mi? Hayır! Çünkü Türkiye´nin ihtiyacı bu. Üstelik işin boyutu Erdoğan´ı aşmış durumda!
28 Şubat´ta, ?Batı destekli irtica?ya vurgu yapılmıştı. FETÖ´nün faaliyetleri bu kapsamda değerlendirilmişti. Diğer tarikatların tamamına yakını da ABD denetimindeydi. AKP´nin kurucularının ve önderlerinin çoğunun durumu da aynıydı.
Geçmişte ABD ile mücadele edenlerin karşısına dikilenler de onlardı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye ciddi bir bilinç sıçraması yaşadı. Halk darbe girişiminin arkasında ABD olduğunu gördü. Muhafazakar kesim ABD karşıtı safa geçti. Şu anda Türkiye´de ABD´yi düşman görenlerin oranı yüzde 90´larda. 2018´de bu oranın daha da artacağı açıkça görülüyor.
Sadece Türkiye´de mi? KDP, KYB, PKK, Goran hareketi, ... başta olmak üzere, ABD ile içli dışlı tüm örgütler ve devletler Washington´la ilişkileri sorguluyor.
ABD´yle birlikte hareket eden örgütlerde şimdiden tartışma başladı. Bu tartışmalar 2018´de daha da hızlanacak.
?Erken seçim yok? diyenler olsa da iktidarın hamleleri erken seçimi çağrıştırıyor. Hem de yılın ilk yarısını.
Kredi Garanti Fonu kaynaklı 130-140 milyar liralık kredi. Taşerona kadro. Kamuya 140 bin personel alımı...
Sırada seçim yasası var. Az oyla çok milletvekili çıkarmak için çalışmalar sürüyor. Bu yöntem geçmişte de uygulandı. İşler kötüye gidince Özal´ın ANAP´ı da aynı yola başvurmuştu. Ama çare olmadı. Ömrünü kısa bir süre uzatabildi.
O günlerde ?ANAP iktidardan gidecek? dendiğinde kimse inanmazdı. ?Hayal görüyorsun? denirdi. Ama şimdi ANAP yok!
2018´de AKP ve Erdoğan´ın bir kumar oynayacağı anlaşılıyor. Ama kazanma şansı pek gözükmüyor.
Kimse açıktan dillendirmese de AKP içindeki gerçek tahmin de bu. ?Dimyat´a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak?tan söz ediliyor.
?Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, sonra ...? kaygısı dillendiriliyor.
AKP için artık tek başına iktidar zor. Önümüzdeki dönemde ?iktidarı paylaşmak? dışında bir seçenek kalmıyor.
Hele son KHK´lardan sonra..!
Kaynak: Aydınlık