Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

17 Ağustos 1999... 21 yıl geçti acılar da sorunlar da taze

Çürük binalar, yapılamayan kentsel dönüşüm uzmanlar uyarıyor... Olası bir depremde İstanbul’daki binaların yüzde 42’si hasar görür.

17 Ağustos 1999... 21 yıl geçti acılar da sorunlar da taze

Türkiye, 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük merkezde yaşanan deprem sonucu büyük acılar yaşadı. Depremin üzerinden geçen 21 yıla rağmen hâlâ deprem konusunda ne yeterli önlemler alındı ne de yeterli bilinç oluştu.

Çarpık kentleşme ve kaçak kat sorunu çözülemedi

Büyük acılar yaşanan 17 Ağustos depreminin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen, Türkiye’nin özellikle de İstanbul’un dayanıksız bina, çarpık kentleşme ve kaçak kat sorunu çözülemedi. Bir türlü yapılamayan kentsel dönüşüm sonucu, çürük binaların kimisi deprem olmadan çökerken, uzmanlar depremle ilgili Türkiye’de alınması gereken çok yol olduğunu ve olası 7,5 ve üzeri bir depremde İstanbul’daki binaların yüzde 42’sinin hasar göreceğine işaret ediyor.

Türkiye, 17 Ağustos 1999’da Gölcük merkezde yaşanan deprem sonucu büyük acılar yaşadı. Binlerce insanımız, depreme dayanıksız çürük binaların çökmesi sonucu enkaz altında kalarak can verdi. Depremin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen Türkiye’nin özellikle İstanbul’un dayanıksız bina, çarpık kentleşme ve kaçak kat sorunu çözülemedi. Bir türlü yapılamayan kentsel dönüşüm sonucu, çürük binaların kimisi deprem olmadan çökerken uzmanlar uyarıyor.

İSTANBUL’DA OLASI 7,5 VE ÜZERİ DEPREMDE 490 BİN BİNA HASAR GÖRÜR

Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu başkanı da olan Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıldönümü ve riskli binaların güçlendirilmesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Türkkan, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün 7,5 ve üzeri şiddette olası bir İstanbul depreminde meydana gelebilecek hasara ilişkin bilgilerin de yer aldığı araştırmasını mercek altına aldıklarını bildirdi. Araştırmanın, İstanbul’da bulunan 1 milyon 165 bin binanın 490 bininin 7,5 ve daha yüksek şiddetli depremlerde hasar göreceğini ortaya koyduğunu dile getiren Türkkan, bu rakamın toplam bina sayısının yüzde 42’sine denk geldiğini söyledi. Türkkan, bu 490 bin binanın, 301 bininin hafif hasarlı, 137 bininin da orta hasarlı olacağının öngörüldüğünü belirterek, 39 bininin ağır, 13 bin adedinin ise çok ağır hasarlı olacağının tahmin edildiğini vurguladı.

2000’DEN ÖNCE YAPILAN BİNALARIN BÜYÜK KISMI RİSKLİ

Sinan Türkkan, muhtemel bir depremin kentteki riskli binalarda ciddi hasar bırakabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Ağır ve orta hasar alabilecek riskli binalar, kentsel dönüşüme göre çok daha kısa sürede ve daha az maliyetle güçlendirilerek depreme dayanıklı hale getirilebilir.” Türkkan, 490 bin binada 1 milyon 960 bin konutun bulunduğunu belirterek, “Güçlendirilerek kurtarılabilecek 438 bin binada bulunan, tamamen bilimsel metotlarla güçlendirilerek kurtarılabilecek konut sayısı da 1 milyon 751 bine denk geliyor. Bu konutlarda da 5,8 milyon kişi yaşıyor. Söz konusu rakam, güçlendirmenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor” dedi. DEGÜDER Başkanı Türkkan, İstanbul’da özellikle 2000’den önce yapılan binaların büyük kısmının ciddi anlamda risk taşıdığına dikkati çekerek, bu binaların yapımı sırasındaki denetim eksikliğinden, donatılarının yetersiz olmasından, binalarda elle karılmış beton ve deniz kumunun kullanılmasından bahsetti.

Çürük binalar, yapılamayan kentsel dönüşüm… Uzmanlar uyarıyor, olası bir depremde İstanbul’daki binaların yüzde 42’si hasar görür. Çürük binalar, yapılamayan kentsel dönüşüm… Uzmanlar uyarıyor, olası bir depremde İstanbul’daki binaların yüzde 42’si hasar görür.

DEPREMLE İLGİLİ ALINACAK ÇOK YOL VAR

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu da, 17 Ağustos 1999 depreminin 21. yılında, Türkiye’de afet ve acil durumlara karşı vatandaşların bilinçli olması çağrısında bulundu. 1999 depreminin Türkiye’nin son yıllarda en çok akılda kalan afeti olduğunu belirten Güllüoğlu, üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen hâlâ deprem denilince akla 17 Ağustos’un geldiğini söyledi. 17 Ağustos’tan bu yana depremlere ve afetlere yönelik hazırlığın uzun ve ince bir yol olduğunu ifade eden Güllüoğlu, Türkiye’nin deprem haritası üzerinde kentsel dönüşümden, afetlere hazırlık kapasitenin artırılmasına, arama kurtarma faaliyetlerinin hem devlet hem de sivil toplum bazında geliştirilmesine ve en önemlisi vatandaşların bu konudaki bilgi, birikim ve bilinç düzeyenin artırılmasına kadar alınacak olan çok yolun olduğunu kaydetti.

1 MİLYON 300 BİN KİŞİYE “TEMEL AFET BİLİNCİ” EğİTİMİ VERİLDİ

AFAD’ın 2009’da kurulduktan sonra çeşitli kurumlar bünyesinden bugünkü halini aldığına işaret eden Güllüoğlu, afetlere toplumsal hazırlık yönünde 2020 yılını afet eğitimi konusunda bir eğitim seferberliği yılı olarak planladıklarını belirterek, önce Elâzığ depremi sonra ise pandemi dolayısı ile faaliyetlerinin yavaşladığına değindi. Güllüoğlu, buna rağmen 2020’nin ilk 3 ayında 1 milyon 300 bin kişiye “Temel Afet Bilinci” eğitimi verildiğini, bu seneki hedefin ise 3 milyondan fazla vatandaşa eğitim vermek olduğunu ifade etti.

“DEPREMLER TÜRKiYE’NiN BiR GERÇEği HAZIRLIKLI OLUNMAZSA AFETE DÖNÜŞÜR”

Depreme karşı vatandaşların kendilerini nasıl güvenceye alabileceği konusuna da değinen Güllüoğlu, şunları kaydetti: “Rahmetli Ahmet Mete Işıkara Hoca’nın bir sözü lafı vardı. ‘Deprem öldürmez, sağlam olmayan binalar öldürür’ diye. Bu, deprem mühendisliğindeki en önemli parçalardan bir tanesi. Türkiye’de geçen sene 23 bin deprem ölçtük. Ondan önceki sene 22 bin, ondan önceki sene 37 bin deprem ölçüldü. Depremler bu ülkenin bir gerçeği, ancak ne zaman insanlar buna hazır değillerse depremler o zaman bir afete dönüşüyor.”

DEPREMİ UNUTTURMAMAK İÇİN “BATIK ŞEHRİ” GÖRÜNTÜLEDİ

Öte yandan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Tahsin Ceylan, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin etkilerinin unutulmaması için Gölcük Değirmendere’de sular altında kalan batık şehrin son halini görüntüledi. Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüksek inşaat mühendisi, mimar ve deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki ile 17 Ağustos Marmara Depremi nedeniyle Kocaeli’nin Gölcük ilçesine bağlı Değirmendere Mahallesi’nde sular altında kalan batık şehre dalış yaptıklarını söyledi. Ceylan, “Depremin su altında bıraktığı izler doğal bir resif oluşturarak, birçok canlıya ev sahipliği yapıyor olsa da depremin su altında yaşayan izlerini oluşturuyor. Deprem riski yaşayan ülkemiz açısından bu izlerin sürekli hatırlanması çok önemli. Su altındaki batık şehir depreme hazırlıklı bir toplum olmamız gerektiği noktasında bizlere ipuçları veriyor.” dedi.



Anahtar Kelimeler: Ağustos ... geçti acılar sorunlar

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER