Jandarma Genel Komutanlığı Beştepe Karargahı´nda 15 Temmuz 2016´da yaşananlara ilişkin güvenlik kamerası kayıtlarının da bulunduğu bilirkişi raporu, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Raporun ekinde, darbecilerin kendilerine karşı çıkacağını düşündüğü dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Veli Turan´ı silah zoruyla alıkoyma görüntüleri de yer aldı.
ODASINA SİLAHLA GİRİYORLAR
Ulaşılan kamera kayıtlarında, darbe girişiminin ilk saatlerinde karargahın yönetimini ele geçiren darbe sanıklarından Mustafa Kürklü, İlyas Pekdemir, Mehmet Nur Çinpolat, Ünal Akbulut, Şükrü Eğin, Necip Erkul, Alper Özkan, Halil İbrahim Yıldırım ve kimliği belirlenemeyen bir kişinin, Turan´ın 6. kattaki odasına silahlı bir şekilde girdikleri görüldü.
Kısa bir süre sonra Kürklü, Pekdemir, Erkul ve Akbulut´un Turan´ı elleri bağlı, gözleri kapatılmış şekilde rehin alarak odadan çıkardıkları, diğer darbe sanıklarının ise ellerinde silahlarla onları takip ettikleri kameralara yansıdı.
SABAHA KADAR REHİN TUTULDU
Darbecilerin önce diğer rehinelerin tutulduğu Sükan Salonu´na getirdikleri Turan´ı daha sonra 3. kattaki Atalay Salonu´na götürdükleri anlar da karargahın kameraları tarafından kaydedildi.
Kamera kayıtlarına göre sabah saatlerine kadar burada rehin tutulan Turan, darbe sanıkları Yener Ekinci ve Abdulhamit Özmen tarafından B-1 otopark girişine getirildi.
Silahlı çok sayıda darbeci askerin bulunduğu bu bölgede başka rehinelerle bekletilen Turan, daha sonra yeniden Altay Salonu´na götürüldü.
İlerleyen saatlerde Polis Özel Harekatın karargaha operasyon düzenlemesiyle Turan ve diğer rehineler kurtarıldı.
´BEN DEĞİLİM´ DEMİŞTİ
Öte yandan Turan´ı derdest eden sanıklar arasında yer alan Kürklü´nün güvenlik kameralarına yakalanmamak için koluyla yüzünü kapatması dikkat çekti.
Turan´ı alıkoyan ekipte yer aldığı belirlenen sanık eski astsubay Ünal Karabulut, 6 Haziran´da mahkeme huzurunda yaptığı savunmada, güvenlik kameralarına yansıyan olay anındaki görüntülerdeki kişinin kendisi olmadığını iddia etmişti.
Sanık eski teğmen Necip Erkul da 4 Haziran´daki savunmasında, mahkemede izletilen görüntülerini inkar etmiş, Turan´ı derdest etmediğini öne sürmüştü.
´İNFAZ EDİN´
Olaydan sonra müşteki olarak beyanı alınan Turan, alıkonulmasına ilişkin şunları anlatmıştı:
"Üsteğmen İlker Çiçek ile tanımadığım kamuflajlı ve G-3 piyade tüfeği taşıyan 3 kişi odama girdi. Ortada duran kamuflajlı kişi ´Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu, buyurun komutanım gidelim´ dedi. Ben de ´Siz kimsiniz?´ diye üst üste ısrarla sordum. Başlangıçta ´Zor kullandırmayın, buyurun gidelim´ dedi. Yüzbaşı olduğunu söyleyen şahıs, iki teğmene ´Girin koluna, alın bunu´ diye bağırdı. Habercim engel olmaya çalıştı. Bu sırada odanın kapısında sayısını bilmediğim, başka kamuflajlı, tabancalı ve sivil elbiseli kişiler belirdi. Yüksek sesle devamlı ´Yat yere, yat yere´ diye bağırıyorlardı. Beni zorla yere yatırarak şiddetle sırtıma ve omuzlarıma bastırarak ellerim arkada olacak şekilde plastik kelepçeyle bağladılar, apoletlerimi söktüler. Gözlerimi de bir bezle bağlayarak odadan dışarı çıkartıp bir yere götürdüler. Bir sandalyeye oturttular ve konuşmamamı, konuşursam ağzımı bantlayacaklarını söylediler. Bir süre sonra bir kişi anlamadığım bazı şeyler söyledikten sonra ´İnfaz edin´ dedi. Bu kurmay yarbay Yusuf Köz´ün sesiydi."