Şırnak’ın İdil ilçesinde 16 Şubat 2016’da ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği sırada kendisinden haber alınamayan ve 7 Mart 2016’da cansız bedenine ulaşılan 13 yaşındaki Fatma Elarslan’ın, katledilmesine dair başlatılan soruşturmada Şırnak Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik kararı verildi.
Mezopotamya Ajansı'ndan Ahmet Kanbal'ın haberine göre savcılık, “Hilal” isimli “gizli tanık” beyanlarına dayanarak, Elarslan’ın polislerle çatışmaya girdiğini ve “örgüt üyesi” olduğunu ileri sürdü. Savcılık, Elarslan’ın “Güvenlik güçleri ile yapılan çatışmalara katıldığı, güvenlik güçlerine karşı silahlı faaliyet gösterdiği esnada güvenlik güçlerince öldürüldüğü değerlendirilmiştir” iddiasında bulundu.
Polislerin “hukuka uygun bir emri yerine getirdikleri” iddiasına yer verilirken, karara yapılan itirazlar da aynı gerekçeyle reddedildi. Bunun üzerine Elarslan’ın aile avukatı Veysel Vesek, dosyayı “yaşam hakkının ihlali” ve “etkin soruşturma yürütülmediği” nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. Ancak dosyaya dair 2 yılı aşkın bir süredir karar verilmedi.
Bu süre içinde aile avukatı, Mardin 1’inci İdare Mahkemesi’ne de tazminat davası açtı. Ancak tazminat başvurusu da Mardin 1’inci İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Elasrlan’ın “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla verilen ret kararına karşı üst mahkemeden de sonuç alamayan avukat Vesek, dosyayı Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Ancak mahkeme, yerel mahkeme kararının “hukuka ve usule uygun” olduğunu savunarak talebi reddetti.
Dosyanın seyrini anlatan Avukat Vesek, ceza dosyasının halen AYM’de olduğunu belirterek, Elarslan’ın 13 yaşında olmasına rağmen sadece “gizli tanık” beyanıyla “örgüt üyesi” olduğuna karar verildiğine dikkat çekti. Elarslan’ın sokağa çıkma yasağı sırasında polis tarafından öldürüldüğünün sabit olduğunu ifade eden Vesek, mahkemenin polis beyanları ve savcılığın kovuşturma dosyasındaki gerekçelerle taleplerini reddettiğini söyledi. İstinaf mahkemesinin de söz konusu kararlara göre hareket ettiğini belirten Vesek, “Böylece Fatma Elarslan’ın öldürülmesi olayı için açılan hem tazminat davası hem de Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmalar yerelde kapatılmış oldu. Yine AYM’ye başvuru yapacağız” ifadelerini kullandı.
İstinaf mahkemesinin kararında yerel mahkemenin gerekçesini dayanak aldığını ve bir gerekçe oluşturmadığını ifade eden Vesek, “Bu bir gerekçe olamaz. Bölge idare mahkemesi bir içtihat mahkemesi değildir. Dolayısıyla bu kararı hukuka uygun bir karar değil” dedi. Yasaya göre 15 yaşının altındaki çocukların “örgüt üyesi” kabul edilmediğine dikkat çeken Vesek, “Hiç kimse 13 yaşında öldürülen Fatma Elarslan’ın polise karşı bir eylemde bulunduğuna dair bir kanıt ortaya koyamamıştır. Haliyle burada bir varsayım ileri sürülüyor. Yargılama varsayımlar üzerinden gidiyor. Dosya da bu şekilde kapatıldı. O dönemdeki dosyalar da bu şekilde kapatılıyor. Normalde bir ölüm olayı ister çatışmada olsun ister başka şekilde olsun, kamu gücünün bu insanın nasıl öldürüldüğüne dair araştırma yükümlülüğü var. Ama bu yükümlülük bu şekilde bertaraf edilmiş oluyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: Gazete Duvar