Rezervlere ilişkin beyan yine ilgili bürokratlardan değil siyasi partiden geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un “Hiçbir zaman 128 milyar dolar satılabilir rezerv olmadı” sözleri sonrası AK Partili Nurettin Canikli ‘128 milyar niye satıldı?’yı izah etmeye çalıştı.
“Bir doların dahi nereye satıldığı belli. Alanların kimlikleri devletin kayıtlarında var” sözleri ise ‘O zaman neden açıklanmıyor’ sorularına yol açtı.
İŞTE CANİKLİ’NİN ‘128 MİLYAR DOLAR NEREYE GİTTİ?’ YE VERDİĞİ YANITLAR VE UZMANLARIN ELEŞTİRİLERİ:
‘36 MİLYARLA ALTIN İTHAL EDİLDİ’
Uğur Gürses: ‘Yurttaş TL’den kaçıp altına yöneldi. Biz de onların milli paradan kaçışına dövizde tanzim satış yaparak yardımcı olduk’ mealindeki açıklama çok kötü.
‘75 MİLYAR TÜRKİYE’DEKİ BANKALARDA’
Ömer Rıfat Gencal: Dalgalı kur rejiminde MB’ler piyasa fiyatından talep edene döviz satmaz. Canikli, dövizlerin doğrudan MB tarafından satılmadığını da itiraf ediyor.
‘43 MİLYARLA ÖZEL SEKTÖR BORÇ ÖDEDİ’
İbrahim Turhan: ‘128 milyar nerede?’ sorusunu ‘firmalar döviz borçlarını ödedi, yabancı çıktı’ diye yanıtlamanın anlamı yok. Kimin talimatıyla, hangi yoldan, kime satıldı?
‘12 MİLYARI YABANCI ALIP ÇIKTI’
Yalçın Karatepe: Ne yerli ne de yabancı... Hiç kimsenin Türk lirasına ve ekonomiye güvenmediği ancak böyle güzel özetlenebilir.
128 MİLYAR DOLAR SATILDI KAYITLARI DA VAR
Muhalefetin her defasında dile getirdiği ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusuna en ayrıntılı cevap aylar sonra Ekonomi İşleri Başkanı Canikli’den geldi. 2019-2020 yıllarında 128 değil 160 milyar doların satıldığını paylaşan Canikli “Bir doların dahi nereye satıldığı bellidir. Merkez Bankasının doğrudan veya dolaylı olarak sattığı dövizi piyasadan satın alanların kimlikleri ve ne kadar döviz aldıkları devletin kayıtlarında yer almaktadır” dedi.
Uzun bir süredir Türkiye’nin gündeminde yer tutan 128 milyar dolarlık rezerv kaybı sorgulanmaya devam ediyor. Muhalefet her fırsatta Berat Albayrak döneminde harcanan rezervin akıbetini sorarken, Hükümet tarafı da şu ana kadar ne bir cevap vermedi. Bazı açıklamalar harcanmadığı yönünde olurken, rezervlerin yerinde durduğu iddia edildi. Paraya ilişkin en net cevap önceki gün AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli’den geldi.
Sosyal medya üzerinden paylaşım yapan Canikli ‘128 milyar dolar nereye gitti?’ sorusunu sorarak 20 maddelik açıklama yaptı. “Merkez Bankası doların fiyatını belirlemez. Fiyat piyasada oluşur. Merkez Bankası piyasada oluşan fiyattan dolar satar” diyen Canikli “Bir doların dahi nereye satıldığının belli olduğunu belirterek, 128 milyar doların 36 milyar doları ile altın ithal edildiğini, 75 milyar doları Türkiye’deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında durduğunu, 43 milyar dolarıyla özel sektörün dış borç ödemesi yaptığını ve 12 milyar dolarını da yabancı portföy yatırımcısının aldığını anlattı. Canikli devamında şu paylaşımı yaptı:
UCUZ FİYATTAN MI SATILDI?: Esas sorumuza dönelim. 128 milyar dolar nereye gitti? Dolar ucuz fiyattan mı satıldı? Birilerine peşkeş mi çekildi? Detaylandıralım; Merkez Bankasının doğrudan veya dolaylı olarak ticari bankalar üzerinden piyasaya verdiği dolarlar piyasada oluşan fiyattan satılır.
MERKEZ KURU BELİRLEYEMEZ: Merkez Bankası doların fiyatını belirlemez. Fiyat piyasada oluşur. Merkez Bankası piyasada oluşan fiyattan dolar satar. Bu nedenle, Merkez Bankasının doları ucuza veya pahalıya sattığına ilişkin değerlendirmeler en hafif ifade ile cehalet ürünüdür.
YERLİLER TL’DEN DOLARA GEÇTİ: 2019 ve 2020 yıllarında dolar kimlere satılmış? 1a: Cari açığın finansmanı için MB 30 milyar dolar döviz satmış. (2019’da cari denge +6.8 milyar dolar, 2020’de cari açık -36.8 milyar dolardır.) Yani 30 milyar doları ithalatçılar satın almış. 2019 ve 2020 yıllarında toplam 36 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildi. 1b- 75 milyar doları Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alınmış. Yani 75 milyar dolarlık TL cinsinden hesaplarını dolara çevirmişler.
Bu 75 milyar dolar Türkiye’deki bankalarda hesaplarda durmaktadır. Özel sektör dış borcunu ödemek için 43 milyar dolar satın almış (özel sektörün 2018’in sonundaki toplam dış borcu 298 milyar dolar ilken 2020’nin sonunda 255 milyar dolara düşmüş.) 2019 ve 2020 yıllarında 12 milyar dolar portföy yatırımcısının çıkışı olmuş. Yani yabancı yatırımcı daha önceki yıllarda Türkiye’ye getirip TL’ye çevirerek portföy yatırımında kullandığı dövizinin 12 milyar dolarlık kısmını dövize çevirip geldiği ülkeye geri götürmüştür.
SADECE BU 4 KALEM 160 MİLYAR DOLAR YAPIYOR: Yani 12 milyar dolarlık döviz satın almıştır. Bu dört kalemi topladığımızda 160 milyar dolara ulaşılmaktadır. Bu rakam 128 milyar doların bir hayli üzerindedir. Bu durum Merkez Bankasının 2019 ve 2020 yıllarında 160 milyar dolar satış yaptığı anlamına gelmiyor.
KİMSEYE AYRICALIK YAPILMADI: Tekrar hatırlatalım Merkez Bankası doğrudan ve dolaylı tüm döviz satışlarını piyasa fiyatından gerçekleştirmiştir. Ucuza dolar satıldı iddiası kocaman bir yalandır. Döviz satışında hiç kimseye farklılık ve ayrıcalık yapılmamıştır. Piyasanın işleyişi itibari ile böyle bir durumun olması da zaten mümkün değildir.
1 DOLARIN BİLE NEREYE GİTTİĞİ BELLİ: Bir doların dahi nereye satıldığı bellidir. Merkez Bankasının doğrudan veya dolaylı olarak sattığı dövizi piyasadan satın alanların kimlikleri ve ne kadar döviz aldıkları devletin kayıtlarında yer almaktadır.
‘MERKEZ YAPMASAYDIN KUR KONTROLDEN ÇIKACAKTI’
Gelecek Partili Ekonomist İbrahim Turhan “128 milyar nerede? sorusuna; ‘Şu kadarıyla bireyler altın ve döviz aldı, şu kadarıyla firmalar döviz borçlarını ödedi, şu kadar da yabancı çıkışı oldu’ diye yanıt vermenin hiçbir anlamı yok. Para tabi ki yok olmaz. Aslında örtük olarak söyledikleri, daha doğrusu söylemeye çalışıp bir türlü kıvıramadıkları şey şu: ‘Ciddi miktarda döviz talep fazlası vardı; yani döviz almak isteyen çok ama satıcı yoktu. Merkez Bankası satmasaydı kur kontrolden çıkacak, TL daha da değer kaybedecekti.’
Dolar kuru, bankalarda ve reel sektörde yaygın ödeme sıkıntılarına yol açabilecek, ekonominin kaldıramayacağı düzeye çıkmasın diye TCMB’nin döviz satmak zorunda kalmasının nedeni ne? Niçin ‘kırk satır mı kırk katır mı’ açmazına düşüldü? Cevap: Faizi talimatla indirme inadı yüzünden. Türkiye’de 1994 krizi aynı şekilde çıkmıştı. 2014’te 400 milyar dolar rezervi olan Rusya 90 milyar dolar sattı. 2015’te 3 trilyon rezervi olan Çin 800 milyar dolar sattı. Sonuç alınamadı.
Bunları bile bile bir kişinin egosunu tatmin için, talimatla faiz düşürme inadı yüzünden 128 milyar satıldı. Ayrıca şu sorulara hâlâ yanıt verilmiş değil: Hangi kararla, kimin talimatıyla, hangi yoldan, hangi tarihlerde, hangi kurdan ve kimlere satıldı? Neden kamuoyuna açıklanmadı? Neden şeffaf bir şekilde, ihaleyle ya da kurallara uygun ve duyurusu yapılarak değil arka kapıdan satıldı?” açıklamasını yaptı.
SATILDI MI SATILMADI MI?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şubat ve Mart aylarında rezervlerle ilgili 2 açıklama yapmıştı. Erdoğan ilk açıklamada “Tutturmuşlar şu kadar para nerede? Bu para Merkez Bankası’nda. Kaybolan bir şey yok. Kayıp varsa bunlar sizdedir. 135 milyar dolara kadar döviz rezervimiz çıktı. Şu anda da yine döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı” demişti.
İkinci açıklamada ise “Bir süredir maruz kaldığımız ekonomik tuzaklarla mücadele ederken, salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere, elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır. Bu sayede, kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaşa peşinde olanların oyunlarını da bozduk” diye konuşmuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da “128 milyar dolar kasada. Yani havaya mı uçtu? Gerçekten anlamakta zorlanıyor insan. 128 milyar doları havaya uçursanız nerede saklarsınız? Böyle bir soru olabilir mi? Yani, buharlaşma desen buharlaşamaz, bir yere koysan koyamazsın. AK Parti, Merkez Bankası’nın dolar rezervini 128 milyar dolara kadar yükseltti” dedi.
‘PİYASA FİYATINDAN TALEP EDENE VERİLEMEZ’
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu “Sayın Canikli size tek söyleyeceğim. Madem bu kadar basit. Şu 128 milyar doları aynı basitlikte geri koyunuz. Bakalım o zaman kur, faiz ve enflasyon nerelere çıkıyor” dedi.
DEVA partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ömer Rıfat Gencal da “Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır. Türkiye’nin dalgalı kur rejimine geçişi 2001 Şubat ayıdır. Dalgalı kur rejiminde merkez bankalarının kur seviyesi ile ilgili bir taahhüdü yoktur. Yani piyasa fiyatından talep edene döviz satmaz. Döviz müdahalesi yapacağında da bunu şeffaf bir şekilde kurala dayalı yöntemlerle yapar.
Uzun uzun yaptığınız açıklamaların boşa gitmemesi için bütünselliği bozacak yalan yanlış bilgi içermemesi gerekir. Kaldı ki Sn. Canikli bu dövizlerin doğrudan Merkez Bankasınca ihale ve doğrudan müdahale yöntemi ile satılmadığını da itiraf ediyor. Bunun da ayrıca sorgulanması gerektiği açıktır” ifadelerini kullandı.
DÖVİZDE TANZİM DÖNEMİ YAŞADIK
Nurettin Canikili’nin açıklamalarına ekonomistler tepki gösterdi. İktisatçı Prof. Dr. Yalçın Karatepe “Ne yerli, ne yabancı... Hiç kimsenin TL’ye ve ekonomiye güvenmediği ancak böyle güzel özetlenebilir” yorumunu yaptı.
Ekonomist Uğur Gürses de “Yurttaşlar TL’den kaçıp altın ve başka ülkelerin bastığı paralara yöneldi; biz de onların bu milli paradan kaçışına dövizde tanzim satış yaparak yardımcı olduk’ mealindeki bir açıklama siyaseten çok kötü. ‘Ekonomi politikasında hatalı bir dönemdi’ demek daha az incitici olurdu” dedi.