1 Nisan şakası ya da Nisan şakaları da denir. Daha genç olanlar için neşeli, eğlenceli ve kimi zaman da çok sert şakalarla geçen 1 Nisan, aslında bahar enerjisini hissetmenin ispatıdır.
1 Nisan diyoruz da, peki nereden çıkmış bu 1 Nisan?
1564 yılında Fransa kralı 9. Charles bir değişiklik yaparak yılın başlangıcını 1 Ocak tarihine almış. Yılın başlangıcı o zamana kadar 25 Mart tarihindeymiş. Kralın bu tarih değişikliği iletişim kopukluğu sebebiyle halka tam olarak yansımamış. Duyanlar da aslında bunu pek kabullenmemişler ve eski tarihi esas alarak 1 Nisan tarihinde kutlamalar düzenlemişler.
Tarih değişikliğini duyup kabul edenler de, kabullenmeyip kutlamalar düzenleyenlere ?nisan aptalları´ adını vermişler. 1 Nisan´da insanlar birbirlerine hediyeler vererek, sürprizler hazırlamışlar. Zamanla yeni tarih kabullense de, 1 Nisan şaka günü olarak yaygınlaşmış. O günden sonra bütün dünyada şaka günü olarak kabul edilmiş.
O gün bugündür insanlar 1 Nisan tarihini şaka günü olarak kutluyorlar.
Ortaya çıkış sebebi aslında bir bakıma ?yönetim-halk´ diyolagunda oluşan iletişim problemi ve bu problemin tezahürünün eğlenceye dönüşmesi. Halkın sıkıntı çekmesi ve sıkıntıların iletişim bozukluğu vesilesiyle eğlenceye dönüşmesi aslında çok normal. Çünkü sıkıntıları çeken insanlar halk dediğimiz
kesim.
Ülkemizde de halkı küçümseyen, hor gören ve değerlerine önem vermeyen bir yönetim dönemi vardı. Halk bu durumdan rahatsızdı ve tepkisini 2002 seçimlerinde Ak Partiyi iktidara taşıyarak gösterdi. Ak parti, halkın değerlerine sahip çıkarak her kesimi kucakladı. Reformların önü açılarak özgürlüklerin arttırılmasının öncüsü olundu. Bunlar, Ak Partiyi uzun bir dönem iktidarda tutan özgün çalışmalardı.
Bugüne gelecek olursak, halkımızın gene aynı şekilde davrandığına şahit olduk.
Seçim döneminde yaşananlar insanlarımızı haddinden fazla sıktı ve bunalttı. Negatiflik üzerine inşa edilen seçim propagandaları insanların psikolojisini allak bullak etti.
Kamplaşma, gerginlik, beka sorunu söylemi ile oluşan karamsar bakış açısı, ekonomideki tutarsızlık, darboğazın artması gibi bir sürü olumsuzluk halkımızı şaka yapmaya itti.
Bütün bunlara ilaveten halka tepeden bakma, lüks ve israfın artması, halkın yanındayız söylemi yapılarak halkı küçümseme davranışları da eklenince, halkımız kelimenin tam manasıyla Fransız halkının yaptığı gibi eğlenmek istedi.
30 Mart tarihli yazımda sürprizlerden bahsetmiştim. Yerel seçimlerin sürprizlerle dolu olacağını ifade ederek sonuçta ?mecburi uzlaşı´ya vurgu yapmıştım. Halkımız sürprizlerini 1 Nisan şakası kabilinden ortaya serdi.
?Şaka gibi´ diye kullanılan bir tabir vardır ya, gerçekten de şaka gibi olaylar. Halkımızın sürprizleri karşısında şaka gibi bir ortamı oluşturdu.
Güneydoğu illerindeki Ak Parti oylarının artışı,
Ovacık´ta başarılara imza atan Maçoğlu´nun Tunceli´de Komünist partisine belediyeyi kazandırması,
Ak Partinin elinde olan önemli şehirlerin el değiştirmesi,
Belediye kayıplarına rağmen Ak Parti´nin ülke genelinde hala daha birinci parti olması,
İstanbul´da İmamoğlu´nun büyük başarılara imza atması,
Bütün bunlara ilaveten Anadolu Ajansı da şaka gibi bir olaya aracı oldu. Gecenin ilerleyen saatine rağmen ?veri aktarımı sorunu´ adı altında İstanbul seçim sonuçlarının güncellenmemesi?
?Sahadan veri akışı´ olmaması aslında ne demek?
Sosyolojik olarak bakarsak, iyi yapılıyor demek pozitif bir bakış açısı. Toplumda infial olmaması için alıştıra alıştıra toplum hazırlanıyor diyebiliriz. Ak partililerin şok yaşamaması için bu bekleyiş gerekli. İstanbul gibi bir dünya şehrinde İmamoğlu´nun kazanması biraz zaman almalı. Ne kadar olumlu bakmaya çalışsak da, Anadolu Ajansı şaka gibi bir durumun içinde, bunu tekrar ifade edelim.
1 Nisan gününün ilerleyen saatlerinde bakalım hangi gelişmeler olacak ve İstanbul seçimini kim kazanacak?
Nisan aptalları mı derler, Nisan abdalları mı derler bilemiyorum, ama halkımız baharı çok güzel karşıladı.
?Hadi buyrun´ diyerek siyasetçileri ?mecburi uzlaşı´ya mahkum etti. Bu yüzden kendi adıma halkımıza teşekkür ediyorum.
Güzel gelişmeler olacak, ümitli olalım.
Sevgi ve Bilgiyle kalın