Polonya´da düzenlenen, Körfez ülkeleri ve İsrail´in katıldığı İran aleyhindeki uluslararası toplantıya Mısır´ın düşük seviyede katılması ve İran´da Devrim Muhafızlarına yönelik intihar saldırısını kınaması Kahire-Tahran yakınlaşmasını tekrar gündeme getirdi.
Suriye´de etkin bir rol oynayan İran ile ilişkileri sıcak tutmayı tercih eden Abdulfettah es-Sisi yönetimi, bir yandan Körfez ülkelerine Rusya-İran eksenine kayabileceği işaretleri verirken, bir yandan da Suriye´de ara buluculuk rolünü üstelenebileceğine gönderme yapıyor.
Tahran´ın Kahire ile stratejik bir ilişki kurmak gibi bir hedef peşinde olmadığı ve bunun günümüz bölgesel şartlarında mümkün olmayacağı da ortada. Ancak ABD, İsrail ve Körfez ülkelerine yakın Mısır gibi bir ülke ile düşük düzeyde de olsa ilişkileri stabil ve olumlu düzeyde tutmak İran´ın çıkarları açısından gerekli gibi duruyor.
Kahire´de faaliyet gösteren Arap Araştırmaları Merkezi´nden İran uzmanı Heni Süleyman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ilişkilerin stabil olduğunu ancak medyanın konuyu pozitif değerlendirdiğini düşünüyor.
İran yönetiminin Körfez ülkelerine karşı Mısır´a göz kırptığına işaret eden Mısırlı uzman, İran´ın içinde bulunduğu bölgesel yalnızlık ve ekonomik sıkıntılardan dolayı bölgenin eksen ülkelerinden Mısır´a yakınlaşma çabası içinde olduğunu vurguladı.
Mısır´ın hiçbir ülke ile ilişkileri germe politikası gütmediğini söyleyen Süleyman, "Mısır, İran ile ilişkilerinde çıkarları gereği değneğin ortasından tutma politikası izlemekte ve İran´ı bölgede daha olumlu politikalar üretmeye teşvik etmektedir." dedi.
Başkent Kahire´deki İran Politikaları Analizi Forumu Başkanı Muhammed Muhsin Ebu en-Nur ise Mısır ve İran siyasi karar alıcıları arasındaki kulislerde son dönemlerde önemli hareketlenmeler gözlendiğini söyledi.
Mısır´ın Tahran Maslahatgüzarı Yasir Osman tarafından geçen yıl temmuz ayında Mısır 1952 Devrimi´nin yıl dönümü nedeniyle resepsiyon verildiğini aktaran Ebu en-Nur, resepsiyona İran´dan üst düzey yöneticilerin katıldığını ve İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi´nin orada bulunduğunu söyledi.
Ebu en-Nur İran´ın jestine karşılık Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı´nın geçen hafta İran´ın Kahire Büyükelçiliği´nde düzenlenen resepsiyona katıldığını ifade etti.
"İran´ın bölgedeki rolünün kısıtlanması" amacıyla Polonya´nın başkenti Varşova´da düzenlenen ve İsrail ile Körfez ülkelerinin katıldığı toplantıda da Mısır´ın çok alt düzeyde temsil edildiğinin altını çizen Mısırlı uzman, "Bütün bu yaşananlar, iki ülke ilişkilerinde önemli gelişmeler olduğunun kanıtıdır." dedi.
İran Devrimi´nin 40´ıncı yılı münasebetiyle Kahire´deki İran Büyükelçiliği´nde 11 Şubat´ta bir resepsiyon verildi. Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Halid Servet de katılımcılar arasında yer aldı.
Törende konuşan İran Maslahatgüzarı Nasır Kenani, İran ve Mısır´ın birbirine yakın olduğunu ve Kahire´nin siyasi irade göstermesi durumunda ülkesinin Mısır ile ilişkileri geliştirmeye hazır olduğunu vurguladı.
13-14 Şubat´ta Polonya´da düzenlenen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu´nun da hazır bulunduğu toplantıya Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Katar, Umman ve Mısır katıldı. Ancak Mısır´ın toplantıda çok alt seviye temsil edilmesi dikkati çekti.
16 Şubat´ta Mısır yönetimi, İran Devrim Muhafızları otobüsünü hedef alan saldırıyı kınayarak, bunu "terör saldırısı" olarak nitelendirdi. Mısır, saldırıyı kınayan ilk Arap ülkesi oldu.
17 Şubat´ta İran´a yakınlığıyla bilinen Umman Sultanı Kabus bin Said, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi´ye yazılı bir mesaj gönderdi. Mesajın içeriği açıklanmadı, ancak basında mesajın Mısır-İran yakınlaşmasına yönelik olduğu şeklinde yorumlar yer aldı.
Aynı gün İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani, ülkesinin bütün bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmak istediğini söyledi.
Mısır-İran ilişkilerindeki kırılma İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi´nin 1980´de Mısır´a sığınmasıyla başladı. İran Şahı Pehlevi, Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat döneminde İsrail ile 6 Ekim 1973´de başlayan Yom Kippur Savaşı´nda Mısır´a petrol desteğinde bulunmuştu
İran devriminin ardından Sedat, Pehlevi´nin savaş döneminde Mısır´a yapmış olduğu jeste karşılık Pehlevi´ye sığınma hakkı verdi. Pehlevi hayatının geri kalanını Mısır´da yaşadı ve burada vefat etti. Mezarı da Kahire´deki Rifai Camisi´nin bulunduğu alanda yer alıyor.
İran´ı 1941´den 1979´a kadar 38 yıl yöneten ve kendisine "Şahlar şahı" denilen Pehlevi´nin ilk eşi Mısır Kralı I. Fuat´ın kızı ve Mısır´ın son Kralı I. Faruk´ın kız kardeşi Kraliçe Fevziye idi.
Çiftin bu evlilikten Emira Şahinaz Pehlevi adında bir kızı oldu.