Abdullah Kurdi, halen yaşadığı Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin başkenti Erbil'den İtalya'da yayımlanan La Repubblica gazetesine konuştu.
Kurdi, Erbil'de bir vakıf kurduğunu ve Kuveyt, Almanya, Kanada ve Türkiye gibi ülkelerden gelen bağışlarla mültecilerin çocuklarına yardım ettiğini anlattı.
Eylül 2015'te botlarının batmasıyla karısı Rehanna ile oğulları Alan ve Galib'i kaybeden Abdullah Kurdi, Alan'ın fotoğrafının bir şeyleri değiştirip değiştirmediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
"İlk iki ay çok sayıda insan kalplerini açtı. Ama sonra her şey eski haline döndü. Avrupa'da duvarlar yükseldi, göçmen taşıyan gemilerin limana yanaşmasına izin verilmiyor. Savaştan kaçanlar hala kendi kaderlerine terk ediliyor."
İtalya'da bir önceki hükümetin göçmen karşıtı politikalarının baş mimarı aşırı sağcı Lig lideri Matteo Salvini'yi de eleştiren Abdullah Kurdi, şöyle devam etti:
"Sizin politikacınız Matteo Salvini'nin yaptıklarını okudum, İtalya gibi misafirperver bir ülkenin Salvini'ye oy vermesi beni şaşkına çeviriyor. Utanç verici."
Kurdi, ailesini kaybetmesinin ardından nasıl yeniden ayağa kalkabildiği sorusuna yanıt verirken de "Bir kadın sayesinde. 2 yıl önce tesadüfen tanıştık… Evlendik, şu an hamile. Yeniden koca oldum, yine baba olacağım" dedi.
Kurdi, çocuğunun dünyaya gelmesinin ardından Akdeniz'de yardım gemisiyle göçmenleri kurtarmayı planladığını da anlattı. Alman sivil toplum kuruluşu Sea-Eye tarafından işletilen göçmen kurtarma gemisine "Alan Kurdi" ismi verilmesinden memnun olduğunu söyleyen Kurdi, "Oğlum doğar doğmaz ben de göçmenleri kurtarmak için bu gemiye çıkacağım. Bana uzatılmayan eli ben uzatmak istiyorum" dedi.
Abdullah Kurdi, 2 oğlu ve eşinin öldüğü yolculuğa neden çıktıklarını, Avrupa'da ne bulmayı hayal ettiğini de şöyle açıkladı:
"Haysiyet. Alan doktor olacaktı, bundan eminim. İsveç'e, Danimarka'ya ya da Almanya'ya gidebilirdik. Türkiye'de hayvan muamelesi görüyordum. Ailem için savaşmaya hakkım olduğunu hatta bunun benim için bir görev olduğunu düşünüyordum."
Kobani'de berberlik yaparken 2013'te Türkiye'ye kaçtığını söyleyen Abdullah Kurdi, Türkiye'deki yaşamını "Türkçe bilmeyen Suriyeli bir berberseniz İstanbul'da kimse size iş vermiyor. Ben de geçinmek için 600 TL karşılığında bir tekstil fabrikasında temizlik yapmaya başladım. 50 liraya da neredeyse 100 kiloluk çekirdek çuvallarını beş kat çıkarıyordum" diye anlattı.