Hindistan’da komşu ülkelerden gelen altı dini gruba vatandaşlık yolunu açan ve aynı konumdaki Müslüman göçmenleri dışarıda bırakan vatandaşlık yasasında değişiklik öngören tasarı Cumhurbaşkanı Ram Nath Kovind’in imzasıyla yürürlüğe girdi. Yürürlüğe giren kanun kapsamında ülkeye yasa dışı yollardan giren göçmenlerin vatandaş olmasını engelleyen 64 yıllık Vatandaşlık Yasası değişmiş oldu.
Değişikliğe göre, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hıristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan’da altı yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek. Aynı pozisyondaki Müslümanlar ise yasanın dışında tutuldu.
Hindistan’ın, 200 milyon Müslüman’ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için attığı bir adım olarak görülen kanun, Müslümanların sınır dışı edileceği veya hapse atılacağı gerekçesiyle çokça eleştirilmişti.
İMRAN HAN’DAN TEPKİ
Pakistan Başbakanı İmran Han, dün Hindistan Başbakanı Narendra Modi’ye “Dünya, Nazilerin ırkçı politikalarının İkinci Dünya Savaşı’na yol açtığı gibi Modi’nin de ırkçı gündemi ve Pakistan’ı nükleer güçle tehdit etmesinin geniş kapsamlı sonuçları olacağını fark etmeli” sözleriyle tepki göstermişti.
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF), yaptığı açıklamada, tartışmalı değişikliğin yasalaşması durumunda ABD hükümetinin, “Hindistan İçişleri Bakanı Amit Şah ve diğer liderlere yaptırım uygulamayı göz önünde bulundurması gerektiğini” vurgulamıştı.
‘MİLLETİ BÖLME GİRİŞİMİ’
Hindistan Ulusal Kongresi’nin (INC) eski lideri Rahul Gandi, Twitter’dan yaptığı açıklamada, tasarının, Modi ve İçişleri Bakanı Amit Şah yönetiminin kuzeydoğu eyaletlerini etnik olarak temizlemeye yönelik bir girişimi olduğunu kaydetmişti. Gandi, hükümetin adımını, kuzeydoğuya, oradaki halkların yaşam tarzlarına ve Hindistan fikrine saldırı olduğunu belirtmişti. Tüm Hindistan Müslüman Meclisi Birliği (AIMIM) Başkanı ve Haydarabad Milletvekili Asaduddin Uveysi, tasarının, Hindistan anayasasının temel yapısını ihlal ettiği değerlendirmesinde bulunmuştu.
Uveysi, tasarının anayasaya aykırı olduğunu ifade ederek, “Milleti bölme girişimidir. Tasarı, Müslümanları devletsiz hale getirdiği için yeni bir bölünme (Hindistan’ın bölünmesi) getirebilir” diye konuşmuştu.