Mehmet Şeker yazdı;
Gecikmiş adalet, adalet değildir.
Sır mı?
Ne münasebet!
Cümle âlem bilir.
Böyle klişeleşmiş sözler tek başına ele alındığında, herkes hemfikir görünebilir.
İtiraz eden pek çıkmaz.
Fakat olay bazında ele alınarak, derine inince vaziyet değişir.
*
28 Şubat postmodern darbecileri, aradan çeyrek asır geçtikten sonra ceza alıyorsa, adalet yerini bulmuş sayılmaz.
Bu böyledir.
Yine de hiç olmamasından iyidir.
Darbecilerin ödüllendirilmesinden ve baş tacı edilmesinden çok daha iyidir.
*
Bir kesim “İleri yaştaki insanlara bu cezalar reva mıdır? O tontonlar affedilmeli. Zaten zor yürüyorlar, baksanıza kuzum” derken, merhametten sanılmasın.
Darbecilerin vaktiyle yaptıklarını onaylamaktan kaynaklanıyordur.
“28 Şubat darbe değil ki. Balans ayarı yapıldı” diye düşünmelerinden.
*
Öyle ya, o gözle bakarsak, “Adam mı astılar? Halkın üstüne bomba mı yağdırdılar?” demek mümkün.
Karartılan hayatlar, işkenceler, milletin iradesini yok sayarak tam aksine davrananlar, yürütülen tanklar, gazeteciler çekim yapamadı diye tekrar yürütülen tanklar, geleceği elinden alınan gençler…
*
Ya bunlar nedir?
Kim verecek hesabını?
Yoksa hiç kimse vermemeli mi?
Yokuşa akan sular, inmeli mi, çıkmalı mı?
Hangisi makul?
Balans ayarı kaç yıl sürmeli?
Bin yıl mı, birkaç yıl mı?
Hadiseye nereden bakalım, hangi açıdan yaklaşalım, neresinden tutalım?
*
28 Şubat’ın kudretli paşalarına yalnızca hapis cezası verilmedi.
Aynı zamanda “rütbelerinin sökülmesi” kararı çıktı mahkemeden.
Şimdi…
Hapse tıkma kolay.
Rütbeler nasıl sökülecek?
General kıyafeti giydirilerek, üstündeyken mi cırt cırt alınacak ya da kesilecek yoksa “Mahkemenin böyle bir kararı var. Artık general değilsiniz. Bundan sonra rütbeniz er.” demekle mi yetinilecek?
*
Ne fark eder ki diye düşünebilirsiniz.
Ama hakikat başka.
Bir de onlara sorun.
Bakalım ne diyecekler.
*
15 Temmuz darbesine kalkışanların, ertesi sabah gün aydınlandığında tutuklanırken “Bizi rütbeli biri tutuklasın” demelerini hatırlıyor musunuz?
Ben hiç unutmadım da.
O talebin gerisinde epey anlam yatıyor.
*
Merhametten konuşuyor görüntüsü içindekiler “Yahu bu adamlar cezaevinde ölür” diye üzüntüyle endişeyi karıştırıp tepki veriyorlar.
Arkadaş, cahil numarası mı yapıyorsunuz?
“Müebbet hapis cezası” dediğin odur zaten.
Yoksa siz onu ‘muhabbet’ mi anladınız?
Hay aksi.
Neyse. Geçmiş olsun. Yargı geç de olsa kararını verdi.
Ömür boyu muhabbet edebilirler içeride. “Tankları nasıl da yürütmüştük” diye geçmişi yâd edebilirler.
Hem dışarıda olsalar, bin yıl mı yaşayacaklar Allah aşkına?