Gazeteci yaar Abdülkadir Özkan yazdı...
Yunanistan ile Türkiye arasında ipler iyice gerilince sorunun masada diplomatik yolla çözülmesi akla geldi. Önce, Almanya arabuluculuğa soyundu. Bu arabuluculuktan bir sonuç çıkmadı. Ardından NATO devreye girdi ve Genel Sekreter yoğun temaslara başladı. Sonuç olarak yapılan açıklamalarda iki tarafın askeri heyetlerinin teknik düzeyde görüşmelere başladıkları, bazı konularda mutabakat sağlandığı bilgileri medyaya yansıdı. Öbür yandan Ermenistan her ne kadar Rusya ve ABD gibi ülkelerin araya girerek Azerbaycan ile masaya oturmaya razı görüntüsü veriyor olsa da henüz bu yönde bir gelişme yok. Gelişme olmayışının sebebi de bize göre Ermenistan’ın tavrıdır. Çünkü Ermenistan masaya oturalım, ateşkes ilan edelim açıklamaları yapıyor olsa da Azerbaycan’daki işgal ettiği bölgelerden çekileceğine dair bir açıklama yapmış değil. Böyle olunca da ateşkesi sağlayıp toparlanma süresi kazanmanın peşindi. Sonuç olarak en azından hâlâ işgal altında tuttuğu topraklar başlangıca göre azalmış olsa da kalan yerleri korumanın peşinde. Kısacası, Yunanistan ve Ermenistan’ın tavırları ve diplomatik girişimlere evet diyor görünümlerini samimi bulmak yeni bir aldanış anlamına gelecektir.
Kaldı ki, Azerbaycan ve Ermenistan sorununa diplomatik yollardan bir çözüm bulacaklarsa, -bulacaklarını sanmıyorum- AGİT Minsk Grubu şimdiye kadar niçin bunu sağlamadı? Çünkü Minsk Grubu işin başından beri Ermenistan lehine çalıştı. Bir başka ifadeyle Ermenistan’a işgal ettiği yerleri terk etmesi hususunda kesin bir tavır sergilemediler. Böyle olunca tam 26 yıldır Ermenistan’ın Azerbaycan’ı işgali sürüyor. Hâlbuki bu iş şimdiye kadar çoktan çözülebilirdi. Şimdiye kadar çözülmemiş bir konunun şimdilerde masada adil bir şekilde çözüleceğini beklemek sağlıklı bir yaklaşım olmaz. Şimdiye kadar olduğu gibi yine masada Haçlı ittifakı nalıncı keseri gibi yine olayları kendilerine yontar. Ermenistan ve Yunanistan’ı koruyuculuklarını sürdüreceklerdir. Niçin böyle düşündüğümüze gelince, dikkat edilirse, günlerden beri cephede tutunamayan Ermenistan savaşla ilgisi olmayan şehirleri ve sivilleri vuruyor. Buna karşılık ateşkes çağrısında bulunan ülkelerin ciddi olarak sesleri çıkmıyor, Ermenistan’a yaptırım söz konusu değil. Tek istek çatışmaların durması, böylece Ermenilerin cephelerden kaçışlarını önlemekten ibaret. Yani, yıllardan beri olduğu gibi Haçlı cephesi Ermenilerden yana tutumu sürdürüyor.
Bu arada Yunanistan ile Türkiye arasındaki gerilimin giderilmesi için özellikle NATO çerçevesinde yürütülen görüşmelerde her ne kadar temel meselelerde mutabakat sağlandı deniyor olsa da, Yunanistan’ın Akdeniz’de sergilediği Türkiye’yi tahrik edici tavrı aynen sürüyor. Adaların silahtan temizlenmesi arabuluculuk yapanların aklına bile gelmiyor. Böyle olunca görüşmelerde nasıl bir sonuç alınması bekleniyor? Akdeniz’de petrol ve gaz arama alanlarının paylaşılmasından mı söz ediliyor? Unutulmaması gerekir ki Türkiye ile Yunanistan arasındaki tek sorun Doğu Akdeniz’deki zenginliklerin paylaşılmasından ibaret değil. Öncelikli olarak Ege ve Akdeniz’deki adaların silahlardan temizlenmesi gerekiyor. Bu arada Yunanistan’ın Türkiye’yi Akdeniz’de ve Ege’de kendi sahillerine mahkûm etme çabalarına da Haçlılardan hiç tepki veren yok. Bir takım cılız açıklamalardan öte bir hareket söz konusu değil.
Bu bakımdan yanılmayı çok isterim ama bir tarafta Türkiye karşı tarafta Yunanistan var ise masada bir sonuç çıkmaz. Yine bir tarafta Azerbaycan karşıda Ermenistan var ise yine ciddi bir sonuç çıkmaz, bir takım görüşmelerin ardından olay yine unutulmaya terk edilir. Bu bakımdan sorunların çözümünde meselenin arazide hallinden başka bir yol görünmüyor.