Yıldıray Oğur'un Karar'daki yazısı; "Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.”
Fatma Barbarosoğlu, Erich Fromm’un “Sevmek Sanatı” kitabına atıf yaparken, sevme eyleminin çoğu kez; sevenlerde artış göstereceği gibi, bir azalışa da ve durağanlığa da yol açabileceğini belirtiyor.
Üniversiteye hazırlanan EyüpTaş'ın hayatı, Telegram'dan gelen bir linke tıklayınca karardı.IŞİD mensuplarının tutulduğu koğuşta4 ay kaldı sonra tahliye edildi. Şanssızlığı ise karşısında sosyal medyayı 'sevmeyen' bir hakim olması.
Mehmet Ocaktan yazdı;
İsmail Kılıçaslan, birçok hayvan hakları derneğinin, işi onları sevmekten ziyade, işi “sözde muhaliflik” numarasıyla AK Parti’ye karşı politik istismar aracı haline getirdiklerini belirtiyor.
Düsturumuz bellidir. Mü'min olmak sevmeyi gerektiriyor. Sevmek de yetmez. Mümin olmak sevilmeyi de gerektiriyor. Siz severseniz elbette sevilirsiniz.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğrencilere 'Hz. Ali'yi sevmeyiz' diyen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenin görevden ayrıldığını açıkladı.
Faruk Beşer yazdı:
Yusuf Ziya Cömert, yapay zekanın önemine vurgu yaparken, esas kendi zekamızı pek kullanmadığımızı ve özellikle de genç kuşağın çalışmayı pek sevmediğini belirtiyor.
Eğitimci yazar Sadık Gültekin, eğitim sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin tecrübeli bir öğretmenin tespit ve görüşlerini paylaştı
Mustafa Kaya yazı;
King’s College London Üniversitesi’nde akademik faaliyetlerine devam eden Derin Koçer 'Johnson’ın karşısında hiç kimsenin sevmediği Corbyn yok, laf üretme lüksünü de yitirdi' diyor.
Yök Başkanı Saraç, öğrencilere yönelik olarak "Sevmediğiniz, ilgi duymadığınız programları tercih etmemenizi, sadece üniversite okumuş olmak için tercih yapmamanızı tavsiye ederim" ifadelerini kullandı.
Ne yani, dayım Kürt diye O'nu sevmeyecek miydik? Ya da halam, Bekir amcam, Gülşen ablam Türk diye onları sevmeyecek miydik? İşte böyle böyle, ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamadan büyüdük....
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun (KEFEK) hazırladığı raporda yer alan kız çocuklarının pembeyi sevmesine yönelik ifade kadın milletvekilleri arasında tartışmaya neden oldu
Faruk Beşer, Fatiha'da ki Rahman ve rahim kelimeleri üzerinde duruyor ve müşriklerin Rahman ismini bildikleri halde, o sıfatın, yapılan yanlışlığa karşı ceza yönünden dolayı onu pek sevmediklerini belirtiyor.
Tıp uzmanları, daha sıcak bahar ve yaz havasının koronavirüsün yayılmasını yavaşlatarak bir miktar rahatlama getirebileceğini öne sürdü. Patoloji Profesörü Dr. Nicholls da, koronavirüsün, güneş ışığı, sıcaklık ve nemi sevmediğini söyledi.
“Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez.” (Lokman suresi-31-18)
Yazının başındaki bu cümlede bile maalesef bir menfaat ve kandırmaca vardır. Hâlbuki bunun tarifi “bazı kitaplar” diye başlasa daha bir inandırıcı olurdu.
Yazar Selahattin Sevmez'in gündeme dair önemli yazısı...
Selahattin SEVMEZ; Ak partinin kurtuluş reçetesi daima STK’lar ve kanaat önderleriyle istişare içerisinde (ORTAK AKLI) ön planda tutmasıyla mümkündür.
Selahattin SEVMEZ'in Makalesi;
AK Parti´de yeni parti tartışmalarına ilişkin farklı iddialar gündeme gelmeye devam ediyor.
Mütefekkir yazar Atasoy Müftüoğlu yazdı
Polonya´da uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Furkan Kocaman´ın (21), okul ve sıra arkadaşı Buse Özge Çiçek, Furkan ile iki gün önce telefonla görüştüğünü Polonya´daki ortamı sevmediğini söylediğini anlattı. Çiçek, ´´İk
ABD Başkanı Trump, "Beni başka ülkelerle ittifak yapmayı sevmemekle ya da bu durumdan hoşlanmamakla suçlayan Senatörler, onlar yanlış, yapıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Diken.com.tr yazarı Murat Sevinç´in ?Kavala ve Demirtaş´ı hiç sevmem, ama!? başlıklı yazısı?
Munise <Şimşek yazdı; Horasanlı ünlü astronomi bilgini Ebû Ma´şer el-Müneccim ve Büveyhi vezirlerinden İbnü´l-Âmid´in kitap sevgisi, bugün bizim asla anlayamayacağımız boyutlarda.
ABD´de Woodward´un "Korku: Trump Beyaz Saray´da" adlı kitabının yankıları sürüyor. Kitapta Trump, düzenli ve sistemli hareket etmeyi pek sevmeyen, anlık, öngörülemez ve "köşeli" kararlar almayı seven biri olarak resmediliyor.
?Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma?, ?Dün, dündür; bugün, bugündür?, cümlelerini ve ?gemisini yürüten, kaptan? deyimini hiç sevmem