Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, HDP'nin kapatılma davası üzerinden AKP ve MHP'ye dair bir yazı kaleme aldı.
Yazısında HDP'nin kapatılma davası üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve MHP lideri Bahçeli'nin hukuka müdahale eden bir tavır içinde olduğunu eleştiren Uğuroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Her sözü AKP'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a "ferman" niteliğinde olan Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli son olarak, " Anayasa Mahkemesi'nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır" diye yeni bir ferman eyledi…
AKP'nin "yeşil ışık yakması" ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının HDP hakkında hazırlayıp Anayasa Mahkemesi'ne ( AYM) gönderdiği HDP'nin kapatılması iddianamesi kuşku yok ki Bahçeli'ye, MHP Büyük Kongresi için "siyasi bir hediye" idi.
Bahçeli'nin "Anayasa Mahkemesi'nin kapatılması" fermanının nedenine bakalım.
Mahkemenin tetkik hâkimi iddianamedeki eksiklikleri tek tek belirleyip mahkeme heyetine sunuyor.
15 üye "oy birliği" ile HDP iddianamesindeki eksiklerin tamamlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına geri gönderiyor."
BAHÇELİ AKP'Yİ KAPATTIRMAK MI İSTİYOR?
Bahçeli'nin attığı adımların AKP'yi zora sokacak ve kapatılmasına kadar götürecek bir sürece sürüklediğini ifade eden Uğuroğlu, yazısına şöyle devam etti:
"İşte bu geri gönderme net şekilde gösteriyor ki HDP iddianamesi;
- Hukuken değil siyaseten hazırlandı,
- AKP'nin "yeşil ışık" yakması ile MHP Büyük Kongresi'ne "hediye olsun" diye apar topar AYM'ye gönderildi… 22 Mart'ta, "Bahçeli'den çok şüpheleniyorum" başlıklı yazımda şu soruları sordum;
Bahçeli'nin amacı;
- AKP'yi de kapattırmak mıdır?
Söz verdiği gibi;
- Erdoğan'ı Yüce Divan'a göndermek midir?
23 Mart'ta, "Kapatma gerekçeleri AKP için de geçerli" başlıklı yazımda Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım'ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'e yaptığı şu çağrıya yer verdim:
- "Anayasa'ya,
- 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununa,
- Türk Ceza Kanununa,
- Terörle Mücadele Kanununa aykırı eylemlerde bulunduğu açıkça görülen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kapatılmalı, vatan toprağının işgaline neden olan siyasetçilere de siyaset yasağı getirilmelidir."
Bahçeli neden bu kadar kızgın? Şüphelerimizde haklı mıyız?
Anayasa hükmü olan Anayasa Mahkemesi'ni kapatmayı teklif etmek anayasayı ilga etmek değil midir?
Türkiye'nin gündemindeki en önemli sorulara hepimizin yanıt araması gerekir:
1. AKP'liler "Çözüm Süreci" projesinde iş birliği yaptıkları HDP'nin kapatılma davasında, "Sanık" durumuna düşmekten korktukları için mi iddianameyi geri gönderttiler?
2. Bebek katili terörist başı Öcalan'ın, "İmralı Notları" kitabının HDP'nin kapatılması için başsavcı tarafından "delil" gösterilmesi bu kitapta yer alan AKP'lileri, "sanık oluruz" diye mi korkuttu?
3. Başsavcı Bekir Şahin'e AKP'nin bu davada "sanık" durumuna düşmemesi için iddianameyi yeniden yazma görevi mi verildi?
4. Bahçeli'nin gerçek hedefi AKP'nin kapatılması, Erdoğan'ın Yüce Divan'a gönderilmesi miydi ki bu iddianame iade olunca Anayasa Mahkemesi'nin de kapatılmasını istedi?
5. Eğer Bahçeli'nin ve Erdoğan'ın gerçek amacı sadece, "HDP kapatılsın" idiyse, sağlam ve gerçek deliller içermeyen başsavcılık iddianamesinin eksiklerinin tamamlanması için iadesine neden tepki gösterdiler?
6. Anayasa Mahkemesi iddianameyi kabul edip, "delilsizlikten" HDP'yi beraat ettirseydi; Bahçeli mutlu olur muydu?
HDP iddianamesi "kapatılma ya da kapanma" olsun olmasın 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi öncesi anlaşılan o ki siyaseten çok önemli sonuçları da ortaya çıkartacak.
Bu da muhalefet partilerine oy veren seçmenlerin dün yazımda bahsettiğim, "Türkiye İttifakı" çerçevesinde; "siyasi tercih ve stratejik iş birliği" gereği AKP karşısında oluşacak Millet İttifakı'na destek vermelerini sağlayacaktır.
Sözün özü şudur;
AKMHP dönemi kapanacaktır."