Tuhaftır 2013’de Gezi Parkı olayları sırasında hiç de şahin değillerdi. Peki, Gezi davası konusunda neden bu kadar radikal ve tavizsizler? Neden bunu surda gedik açtırmama meselesine çevirdiler?
Mehmet Ali Verçin'in Karar'daki yazısı;
Çaycuma Star Haber köşe yazarı Recep Karagöz'ün "GAZZE'DE SİYONİST SOYKIRIMA KİM DUR DİYECEK!" başlıklı yazısı sizlerle…
Eğitimci yazar Yusuf Yavuzyılmaz’ın, “Felsefi Analizler” adlı eseri, Çıra Yayınları tarafından yayınlandı.
Dr. Bekir Tank, ciddi iddialarla kurulan, ama inanç açısından Müslümana ve kavmi kimlik açısından da Kürtlere yan gözle bakıldığı bir ortamda, gidişata teslim olmayanların yüz yılın kazananı olabileceğini belirtiyor.
Erman Çete, harici.com.tr’de “Depremden sonra: Batılı düşünce kuruluşlarından Türkiye analizleri” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıyı aşağıya alıntılıyoruz.
Abdülaziz Kıranşal, adil halife Ömer’den(ra.a) örnekler vererek, Müslüman yöneticilerin vb. varlık içre şımarmalarını, elitleşmemelerini, bunun aynı zamanda bedevileşme/kabalaşma olduğunun altını çiziyor.
Abdülaziz Tantik, bugün ölüm yıldönümü olan şair, mütefekkir ve dava adamı Mehmed Âkif’i çeşitli yönleriyle bugünün anısına bizlere hatırlatmaktadır.
Fehmi Koru, II.Abdülhamid’in, kendi muhaliflerini cezalandırırken, onlara parasal yardımda da bulunduğunu, ama şimdiki yönetimde cezalandırma yönteminin cezaevinde uzun yıllar yatırma şeklinde olduğunu belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Taliban'ın kadınların üniversiteye gitmesini yasaklamasıyla ilgili, "Bizleri derinden üzdü. Bu yasak İslami de değil insani de. Biz bu kararı reddediyoruz" dedi.
Tunus Cumhurbaşkanı Kais Saied'in parlamentoyu askıya almasının ardından kritik bir döneme giren Tunus’taki krizler derinleşiyor. Arap Baharı’nın başladığı ülkede gerçekleştirilen seçimde neredeyse kimse sandığa gitmedi.
İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, AK Parti'nin başörtüsü anayasa teklifine ilişkin, “Anayasa değişiklik metni üzerindeki eğilimimizi etap etap sizlerle paylaşacağız.” dedi.
Vahap Coşkun, altılı masa’nın gayretine rağmen, ilan ettiği metnin neredeyse bir düşünce kuruluşunun fikri egzersizleri olarak karşılık bulduğunu, etkisinin de ancak o kadar olduğunu belirtiyor.
Yaşar Süngü, genellikle kış aylarında dünyada ve Türkiye'de önemli bir sorun haline gelen evsizlerin barınma ihtiyaçlarına sekter olan mücbir sebeplere ve konuya yönelik yapılabilecek olan çalışmalara değiniyor.
Eski bürokrat Fahrettin Dağlı, cumhurbaşkanı adaylığını açıkladı, “Türkiye’yi en kısa zamanda içinde bulunduğu bu devasa krizlerden kurtarıp güvenli bir limana kavuşturacağız” dedi.
Mehmet Şeker,Yunus Emre’nin “gök ekin” dizesi ile Emile Zolanın “Germinal; Tohum” adlı romanına atfen, bu iki zatın, yerüstünde ve yer altında, bizlerin konforu için genç yaşta ölen insanların acısına dikkatimizi çekiyor.
Fehmi Koru Yazdı;
Fehmi Koru, Kemal Kılçdaroğlu’un, ABD gezisini; oranın belli başlı eğitim kurumlarına yaptığı ziyaretleri ve onun bu gezisinin cb. adaylığına bir etkisinin olup olmayacağının 6’lı masaya sorulması gerektiğini belirtiyor.
İktisatçı yazar Prof.Dr.Mete Gündoğan, IMF Başkanı Kristalina Georgieva’nın,15 Ekim 2020 tarihli konuşmasından maada, krizler karşısından batının eski Yunan’a atıf yapmasına dair bir değerlendirmede bulunuyor.
Umran Dergisi, bu sayısında “Krizler Çağında Yoksulluk Küresel Kapitalizm, Borçlu Dünya ve Yoksulluk konusunu enine, boyuna tartışıyor.
Abdülaziz Kıranşal, Hz. Ömer’in, kendi hilafeti döneminde Medine’de baş gösteren kıtlık(ekonomik kriz) döneminde kendisine yapılmak istenen ayrıcalıklı hallere yönelik tavrına dikkat çekiyor.
Tarihçi Taha Kılınç, Balkanların Kudüs’ü olarak bilinen; Hristiyan, Müslüman ve Yahudilerin yaşadığı, ama zamanla Müslümanların ve Yahudilerin bıraktığı izlerin silindiği; Helen kültürünün öne çıkarıldığı Selanik’i anlatıyor.
Alper Görmüş Yazdı;
İngilizlerin koruması altında Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve Kur’an-ı Kerim ayetleriyle ilgili hadsiz ifadelerde bulunan Selman Rüşdi için İran İslam İnkılabı lideri İmam Humeyni ölüm fetvası vermişti.
"Bizlerle beraber olmak rahatsız ettiyse altılı masada da beraberiz..."
Fehmi Koru, mesleği itbarıyla maliyeci, konu açısından uzman yazar olarak bilinen muhafazakâr bir iktisatçın, “nass var!” denilip değerlendirilen faizlerin artırımı-azaltımı konusunda reel olmayan görüşlerine işaret ediyor.
Alper Görmüş, “Denizlerdeki Misak-ı Millimiz” esprisinden de önce eski yıllarda bu konunun, “solcu” CHP ile “sağcı” ANAP” gibi partilerin ve liderlerinin de ilgilendiği ve sonuç almak istendiği belirtmektedir.
Fehmi Koru, İngilizlerinin yaptığı “yanlışlar” ve az oranda seyretmiş olsa da enflasyondan dolayı istifa etmelerin yanında, bizim siyasetçilerin umarsız tavırlarına karşı; “Onlar tuhaf, bizler ise farklıyız. “notunu düşüyor..